Geliriz translate English
1,941 parallel translation
Pekâla, o zaman sanırsam biz, ee, ikinizi, ee, üçünüzü en yakın zamanda görmeye geliriz.
Mmm. Right, well, er... I guess we'll, um, we'll see you both, er, see the three of you soon.
Eğer plaja geri dönmek istersen sonra biz yanına geliriz, olur mu?
Babe, if you want to chill at the beach, then, we can catch up later, yeah?
- Beraber üstesinden geliriz.
- We'll work this out together.
Gidip ızgaralara bakalım sonra geliriz.
Maybe we should just go look at the grills and we'll come back.
Bu işin üstesinden ancak böyle geliriz.
It's the only way we're gonna beat this thing.
Belki de kuzey tarafından geliriz.
Maybe a northern one.
Sadece iyi zamanlarda geliriz!
All in good time!
- O halde biz sana geliriz.
- Well, then we'll come to you.
Tamam, 2 saat sonra geri geliriz. İyi eğlenceler.
ok. yeah, 2 hours, we'll come back.um, have fun.
Tatlım, biz seninle şelaleye geliriz.
Honey, we'll go to the waterfall with you.
Bir dakika içinde geliriz.
Back in a minute.
Dinle, sadece sana geliriz. Başka yere hayatta gitmeyiz.
Listen, we only come to you, we don't go nowhere else.
İki nefes çektik mi kendimize geliriz.
We all need to just take a breather.
Bir şey olursa çığlık at, hemen geliriz.
If something køiè.
- Yeni planımızla geliriz.
- We come up with a new plan.
- Biz de geliriz.
- You go, we all go.
Sonra yine geliriz. Mendil de güzelmiş.
We will come back later,
Bunun üstesinden geliriz, değil mi?
Let's get it over with, shall we?
Bir yolu vardır diye sanıyordum. Tekrar biraraya geliriz diyordum.
I guess I was kind of hoping that one way or another we'd find our way back to each other.
Karımla ben, oldukça alçak gönüllü ailelerden geliriz.
My wife and I both come from a very modest background.
Ormanda kamp kurup, yarın geliriz.
We'll camp in the woods, and come by tomorrow.
Biz eve geliriz.
We'll get a ride.
Yarın geri geliriz, kaldığımız yerden devam edip, bitiririz.
So we come back tomorrow, strap on the sizzle and glass up the rest.
O halde altımız birden geliriz.
Well, we'll all go, all six of us.
Sonra geliriz.
Later.
Buraya 10 otobüsle geliriz ve bu evi parçalarına ayırırız, tuğla üstüne tuğla kalmaz.
We're gonna turn up here with 10 coach loads and we're gonna take this house apart, brick by fucking brick.
Üstesinden geliriz.
We'll get it back.
- Belki sizi izlemeye geliriz.
- Hey, maybe we'll come see you play.
Olur. Öyle istiyorsan, hemen geliriz.
Sure, if that's what you want, we'll come right over.
Daha sonra almaya geliriz.
We'll come back for them later.
O halde belki biz de geliriz.
Well, then, maybe we will.
Bu ayın sonu dört gün tatilim var demek için aradım. Belki geliriz.
Well, I'm calling because I got four days off at the end of this month, and I thought we might come.
Kafamızı tazeleyip, geliriz. Ve bir çözüm buluruz.
And then we will come back, start fresh, sort this out.
Sonra temizlenmiş olarak geri geliriz. Doğduğumuz gün gibi...
Yes and then came to the surface as clean and pure, as the day they were born.
Buraya her pazar kahvaltı için geliriz ve çok seviyoruz.
We come here every Sunday for breakfast, and we love it.
Bir yere geliriz, bir şekilde bir plan yapmışızdır.
We arrive somewhere and we planned to do it one way, but it doesn't work out,
Bazen geliriz ve elimizde hiçbir şey olmaz.
Sometimes we arrive and there's nothing.
Yarın gene geliriz.
We'll come back tomorrow.
- Her hafta geliriz.
- Every week.
Bu işi bitirip eve gittiğimizde, diğeri için bir şeyler düşünürüz, Biraz araştırma, gerçek bir plan yaparız ve geri geliriz.
What we'll do is, we will go home, we will figure this thing out, do some research, make a real plan, and we will come back.
Evet, biz, diğerleri için geri geliriz.
Yeah, we'll come back for the others.
Bitirir bitirmez geliriz.
We'll come in when she's done.
Diğer her şeyin olduğu gibi Bunun da üstesinden geliriz.
We'll get through it just like everything else.
Tabii geliriz Brian.
Well, of course we will, Brian.
Angie hastaysa hemen geliriz eve.
In this way, we'll come straight home.
Hepsi hakkından geliriz diye düşündüler. Ama bu asla olmadı. Asıl o, onların hakkından geldi.
They always go down, but was not far below, were they...
Belki gelecek yıl tekrar geliriz.
Maybe next year. We'II come back.
Belki daha sonra tekrar geliriz...
- Maybe we should just come back later.
Onunla bir konuşayım, belki geri geliriz.
I'll talk with her and maybe we'll come back
Biz buraya ibadet etmeye geliriz, politika tartışmaya değil.
We come here to worship, not to discuss politics.
- Sonra geliriz. - Durun!
- We'll come back later.