Geçti translate English
37,198 parallel translation
Fernando, muayenen nasıl geçti?
Fernando, how did your exam go?
Ama bu herkes geçti demek değil.
But that doesn't mean everyone made it through.
İyi geçti.
It went well.
Bence Ezequiel, herkes geçti.
In my opinion, Ezequiel, everyone passed.
Jairo ona bir çeşit Bıraktırma testi yaptı ve geçti.
Jairo did a variation of the Quitting test and she passed.
Nasıl geçti?
How did it go?
Bireysel testi geçti.
She passed the individual test.
Geçti mi?
Did she pass?
Gregson'la konuşmanız nasıl geçti?
How did that conversation with Gregson go?
- Hava yastığı yüzünden kendinden geçti.
Her airbag knocked her out.
Haftalar geçti.
It's been weeks.
Nasıl geçti?
How was it?
- Ne nasıl geçti?
- How was what?
Bak, dostum, ofiste Mac ile aranızda ne geçti bilmiyorum ama cidden buna karışmak istemiyorum.
Look, man, I don't know what's going on between you and Mac at the office, but I'd really like to stay out of it.
Daha anca boğazından geçti.
That was just a taste.
- Geçti, tamam mı?
It's over, okay?
- Hepsi geçti, buradayım
- It's all over, I'm here
- Hepsi geçti
- That's all through
Brandon'ın ameliyatı çok iyi geçti.
Brandon surgery went great.
Çok iyi geçti.
She did.
Baş ağrısı geçti mi?
So your headache's gone?
Kaç yıl geçti ama hala odamı temizlemiyormuşum.
How many years has it been and I still can't keep my room clean.
Ameliyatınız çok iyi geçti.
- Your operation went very well.
Ailesi benimle temasa geçti.
His parents contacted me.
Ama çok geçti.
But I was too late.
Benito, başından çok şey geçti biliyorum.
Benito, I know you've been through a lot.
Geçti.
It's okay.
Amanda'nın Nightingale'in ilk hedefi... olmasının üzerinden neredeyse 20 yıl geçti.
It's almost 20 years ago to the day that Amanda was first targeted by the Nightingale.
Nasıl oldu bilmiyorum ama, o şey beni bırakıp anneme geçti.
I don't know how it happened, but he left me and went to her.
- Aslında geçti bile.
- It's actually been longer.
Tehlike geçti. Pek de güzel oldu. Çünkü o bir baba ve hayli kıymetli yumurtalarını koruyor.
Danger passed, and that's just as well, because he is a father and he's guarding some very precious eggs.
Şimdi ise bir ordu yürüyüşe geçti. Yeni filizlenen otların kokusuna kapıldılar.
Now, an army is on the march, attracted by the smell of newly sprouting grass.
Gece vakti. Bir gece daha geçti.
At nighttime, survived another...
Tüm yaşamını doğanı reddederek geçirdin eline ne geçti Tomas?
Spend your whole life denying your nature, and for what, Tomas?
Burada, Roma'da kuruldu sonra bu Yunan bölgelerini kendine kattı sonra buraya geçti şu an Sarazen, İspanya olarak bilinen yere.
It started here in Rome, then it annexed all of these Greek territories, and then went here, into what is now known as saracen, Spain.
Geçti.
Gone.
Merak ediyorum acaba Kırmızı bunları nasıl geçti.
I wonder how Red got past all this.
- Geçti.
It's gone.
Ve sadece günler içinde yangın eski hükûmet binalarını ve dinî mabetleri yıkıp geçti ve Roma halkını mahvetti.
In just days, the fire destroys ancient government buildings and religious shrines, devastating the Roman people,
Tüm defans oyuncularımın kilolarıyla dalga geçti.
He fat shamed my whole defensive line.
Geçti.
It's okay. Mm.
Komedi setiniz nasıl geçti?
How'd your comedy set go?
Geçti Bor'un pazarı.
That ship has sailed.
Bizimki aptallıkta onu geçti.
He's got her beat at being an idiot all day long.
Yolculuğun iyi geçti mi?
So how was your flight, okay?
Ameliyat çok iyi geçti Billy.
Surgery went very well, Billy.
Deri grefi yapalı bir ayı geçti.
We did the skin graft over a month ago.
Ameliyat çok iyi geçti. Koku alma hücrelerinin işe yarayacağını düşünüyorum.
That procedure went great, and I really think those olfactory cells are gonna work.
En son görüşmemizden bu yana 100-150 yıl geçti, değil mi?
Ah, what, been about 100... 150 years since we last saw each other?
Pekâlâ, gününüz nasıl geçti?
So, how was your day?
Nasıl geçti
How'd it go?