Gizlice translate English
8,500 parallel translation
Haftalardır gizlice
He's been secretly entertaining
Etrafta gizlice dolaşan Güvenlik Teşkilatı başkanını mı?
Does "cabinet" SBN chief?
Görünüşe göre gizlice ödenen fidyeler sık oluyormuş.
Apparently there are often ransoms paid in secret.
Gizlice dinleneceğim aklıma gelmemişti.
I had no grounds to imagine I'd be so rudely spied upon.
Neden öncesinde şiddet gösterme huyu olmayan saygın bir genç adam bir gece aniden gizlice çıkarak küçük bir ata neden zalimce ve şiddetli bir biçimde saldırsın?
Why would a respectable young man with no previous history of violent nature suddenly sneak out in the night and attack a pit pony in the most cruel and violent fashion?
- İşte gizlice dinleme ve gözetleme o zaman başladı.
~ ( KNOCK AT DOOR ) ~ But I received no reply. That was when it started, the watching and the lurking.
Gizlice yap ki polis bu işe dâhil olmasın?
Move quietly so that the police don't get involved.
– Üzgünüm, yarın gece gizlice geleceğim.
Sorry. I'll come secretly tomorrow night.
Üzgünüm, yarın gece gizlice geleceğim.
I'm sorry. I'll sneak in again tomorrow.
Kimliğini saklayarak gizlice sokuldu.
She snuck in, hiding her identity.
Sizinle çalışan yöneticilerden birkaçı geçen hafta gizlice Başkan Cha'yla görüştü.
Some Directors who have been with you for a long time had a secret meeting with President Cha Young Pyo last week.
Ri Jin'le gizlice çıkmıyorsun, değil mi?
You aren't secretly dating Ri Jin are you?
Gizlice kardeşimin odasına sızacağını biliyorum.
I know you're going to sneak into my brothers room.
Zulayı bana gizlice ver, Doktor, bundan sonrasını ben yapacağım.
Slip me some stash, doc, and i'll do the rest.
Beni rahatsız eden onun geç saatlerde gizlice kaçmasıdır.
What bothers me is that she snuck out, late at night.
Kral Jeonjo en yakın dostuna gizlice soruşturma emri verdi.
[King Jeonjo secretly commands his closest ally to investigate.]
Arka odalarda gizlice yapılan anlaşmalar.
The back-room dealings.
Şüpheli bir teröristi tek başına izlemek için gizlice CIA operasyonundan kaçtığını mı?
That you snuck away from a covert CIA operation to follow a suspected terrorist on your own?
Ne yazık ki gizlice konuşulması gereken acil bir konuyu konuşmak için geldim.
Sadly, I come on an urgent matter best discussed behind closed doors.
Evime gizlice giren bir orospu çocuğu.
Son of a bitch. Break in my house?
Yaptık, dün gece ve daha önce çoğu gece de eşimin annesi Elizabeth Gadge'ı izliyoruz ve etrafta gizlice gezinip gördüğümüz kadarıyla kahverengi tüylerle kaplı bir arkadaşıyla görüşüp sabaha dek kara bir meme emiyor.
We did, yesternight and for many nights afore, spy Elizabeth Gadge, mother of my wife, creep abroad and meet with a fiend... CROWD WHISPERS .. covered, as we saw, in brown fur, and suck upon a black teat until sunrise.
Yaşlı Gadge ne sıklıkla gizlice gezinip kara bir meme emiyor?
How oft has Old Gadge, creeping, met and suckled at the black teat?
Geceleyin gizlice sokulup emdiğin ne tür bir iblis?
What manner of fiend is it that you creep to nightly and suckle on?
İlk olarak, sizi hapishanede bir olay yerine gizlice girerken yakalıyorum ve şimdi de Reiden Global'ı hacklemişsiniz.
So, first, I find you scam your way into a crime scene at a prison, and now, you've hacked into Reiden Global.
Bütün anneler, anneler günü için gizlice ne ister?
You know what every mama secretly wants for mother's day?
Gizlice çıkmak için fırsat kolluyordum.
I was waiting for an opportunity to sneak out.
Yada belki gizlice motorculardan hoşlanıyorsundur.
Or maybe you just secretly like bikers.
Malik başka evlere de gizlice girmiş.
Malik has broken into multiple houses.
Mansonların deyimiyle "gizlice içeri süzülüyor."
Creepy crawls.
Gizlice kaçıyorsun, öyle mi?
Sneaking out, are you?
Gizlice girip çizimi alır ve çıkarız.
We sneak in, we get the schematic, and we get out.
Böyle gizlice sıvışarak ne yaptığını düşünüyordun?
What the hell were you thinking, sneaking off like that?
Norrie gizlice Joe'yla konuşmuş.
Norrie's been sneaking out to see Joe.
Arkadaşlarım ve ben gizlice vaazlardan kaçıp bodrumda takılıyorduk.
My friends and I would sneak out of the sermon, hang in the basement.
Bak, ben davetiyeyle girilen gizlice içki satılan Keychain diye bir yerin üyesiyim.
Hey, listen, I'm a member of this invite-only speakeasy called The Keychain.
Evden gizlice kaçmadığına emin misin?
Are you sure he didn't sneak out of the house?
Gizlice film endüstrisine girmiş stüdyolardan avantaj sağlamak için mafyayı kullanmıştı.
He's infiltrated the movie industry, using mob-run unions to gain leverage with the studios.
Lucky Luciano, sürgünde yedi ay geçirdikten sonra gizlice İtalya'dan mafya için güvenli bölge olan ve Amerika'dan sadece 90 mil uzakta bir ülkeye gitti :
After seven months in exile, Lucky Luciano leaves Italy in secret... and heads to a country that's become a safe haven for the mob... and is only 90 miles away from America...
Vito Genovese ve yeni dostu, Mangano ailesinin alt patronu Carlo Gambino strateji oluşturmak için gizlice buluştular.
Vito Genovese and his new ally, Mangano family underboss, Carlo Gambino, meet secretly to strategize.
Genç bir kız gruba bile gizlice katılmak zorunda.
A teenager sneaking out of the house for rape counseling.
1929 yılının baharında, hükümet özel timleri, New York'taki gizlice içki satılan yerleri ve mafya karargâhlarını bastı.
In the spring of 1929, special Government task forces raid speakeasies and Mob headquarters throughout New York.
Masseria, depolarda içki üretip kaçakçılığını yapmak için yeraltı ağı kurdu. Kaldırım kenarındaki bir likörcüde ve gizlice içki satılan yerlerde içkilerini sattı.
Masseria creates an underground network of bootlegging distilleries in warehouses, selling his own product at a curbside liquor market and secret drinking establishments called "speakeasies."
Birkaç ay içinde New York'ta 100.000'e yakın gizlice içki satılan yer vardı ve binlercesi, Masseria'nın likörünü sattı.
In just months, there are as many as 100,000 speakeasies in New York, and thousands of them are selling Masseria's liquor.
Rothstein için çalışmak Luciano ve çetesinin eylemlerinde düzen sağladı ve Manhattan etrafında gizlice içki satılan lüks yere en iyi içkileri satmaya başladılar.
Working for Rothstein, Luciano and his gang begin organizing their operation... and selling top shelf liquor to high-end speakeasies around Manhattan.
Saati 25 dolarlık Twin Cities fahişesi gibi hizmet merdivenlerinden gizlice inen Murricane gibisiniz.
The Murricane skulking down the back stairs like some 25-dollar-an-hour Twin Cities hooker.
Tekrar Dallas'tasın gizlice kurduğun bir ağı elinde tutarak Westgroup adına çalışıyorsun.
You're in Dallas again, working at Westgroup, with a network that you set up in secret...
Ve cinayet silahlarını oldukça güvenli devlet bankalarına gizlice sokmak için.
And smuggle murder weapons into highly secured government buildings.
Sen de onu gizlice bu uçağa kadar takip etmeye karar verdin yani?
So you decided to stalk him, follow him onto this plane?
İşte Kâbus Şövalye, pelerine sarılmış ve gizlice Tyburn'e gidiyor.
It's the Knightmare, cloaked and in disguise, bound for Tyburn.
Gizlice kullanabilir.
She uses secret.
Çünkü gizlice, bu inancı paylaşıyorlar.
Because secretly, they share that belief.