Hava soğuyor translate English
137 parallel translation
Hava soğuyor.
It's getting cold.
- Hava soğuyor değil mi?
- Turning colder, don't you think?
Fakat hava soğuyor.
But weather is getting colder.
Hava soğuyor.
The wind is turning cold.
Hava soğuyor.
It's grown cold.
Hava soğuyor... bak...
It's getting cold...
- Olga, hava soğuyor.
- Olga, it's getting cold.
Hava soğuyor, değil mi?
Getting cold, isn't it?
- Hava soğuyor.
It's getting colder.
Hava soğuyor.
It's turning cold.
Hava soğuyor, değil mi?
It's gettin'cold, huh?
Hava soğuyor gibi.
Seems like it's getting colder.
- Hava soğuyor.
- It's getting cold.
- Hava soğuyor ve temiz.
The air is cooler, fresher.
- Hava soğuyor.
It's getting nippy.
Hava soğuyor.
It's gettin'cold.
Evet, hava soğuyor.
Yes, it's getting dark.
Adrian, hava soğuyor, tamam mı?
Adrian, it's gettin'cold, OK?
- Hava soğuyor. Yiyelim.
- It's gettin'cold.
Oh, hava soğuyor.
Oh, it's getting cold.
- Hava soğuyor. ha?
- lt's getting cold. huh?
Hava soğuyor.
It is getting cold.
Gece hava soğuyor.
Well, the night air has gotten colder.
Dostum, hava soğuyor gibi ha?
Man! It's getting cold out?
- Hava soğuyor. - Evet soğuk.
It's freezing!
Hava soğuyor.
It's getting cold out here.
Hadi odama gidelim, hava soğuyor.
Let's go to my room. It's getting cold.
Hava soğuyor. bugüne kadar olduğu gibi.
It's getting colder. at this place.
Ama o eve girdiğim anda hava soğuyor.
It tends to cool off the minute I get in that house.
Hava soğuyor.
It's freezing.
- Hava da soğuyor.
- Getting colder out.
Hava sıfırın altına düşmeye başlıyor ve her dakika daha da soğuyor.
Mighty close to being below zero... and it's dropping every minute.
Hava mı soğuyor yoksa benim hayal gücüm mü?
Is it getting colder up here or is it my imagination?
Hava gittikçe soğuyor!
The air is getting cold!
Birazdan hava kararacak, gittikçe de soğuyor.
It'll be dark soon, and it's getting cold.
Üstelik, geç oldu ve hava gitgide soğuyor.
Besides, it's late.
Şehirde hava her yıl gittikçe soğuyor.
The city seems to get colder and colder every year.
Her geçen gün hava bizler için daha da soğuyor.
It's getting colder and colder for us.
Hava gittikçe soğuyor.
If you please, Mr. Scrooge, it's gotten colder.
Kenya Dağı neredeyse tam Ekvator üzerinde olduğundan gün içinde hava oldukça ısınabilir. Ancak burada, 4200 metrede, güneş bir kez gitti mi hava can acıtırcasına soğuyor.
During the day, it can get quite warm, as Mount Kenya stands almost exactly on the equator, but up here at 14,000 feet, once the sun goes down it gets bitterly cold.
Hava gitgide soğuyor ve rüzgar kuzeyden daha çok kar getiriyor.
It's qoing to get colder, and stormy from the north with more snow.
Chris, hayal mi görüyorum yoksa hava gittikçe soğuyor mu?
Christ, is it my imagination or is it getting cold?
Sen hastasın. Hava soğuyor.
You're sick.
Hava da soğuyor.
It's freezing!
O anda hava aniden soğuyor.
At that moment... the air suddenly turns cold.
Hava iyice soğuyor. İnsanlar yoruldu.
A storm is on its way and my men are tired.
900 metre yükseklikte hava daha da kuruyor ve soğuyor ve yeryüzü bir değişim geçiriyor.
Kyungai : 3,000 feet higher, The air grows drier and colder still,
Hava gittikçe soğuyor.
It's below freezing and getting colder.
Alman hendekleri yanlizca 640 metre uzakta hava berbat, yagiyor ve soguyor.
German trenches are only 700 yards away. The weather is vile, wet, and it's starting to get cold.
Hava gitgide soğuyor.
It's getting a bit cold.
Hava soğuyor zaten.
It's getting a little chilly.