Hâlledebilirim translate English
25 parallel translation
- İsterseniz ben hâlledebilirim.
If you want, I can handle that.
Öyleyse kendi yöntemimle hâlledebilirim.
So I can handle this my way, right?
- Kendim hâlledebilirim.
- l can manage.
Hâlledebilirim.
I got this.
Sanırım hâlledebilirim.
I think I can handle it.
Ben bunu hâlledebilirim.
I can take care of that.
Kendim hâlledebilirim.
I can deal with this on my own.
- Bir şekilde hâlledebilirim zannettim.
- I thought I'd make it somehow.
Hayır, hâlledebilirim.
No, I can still manage.
Bunu hâlledebilirim.
I can do that.
Ben hâlledebilirim.
I can do it.
Çamaşırlarımı kendim hâlledebilirim aslında.
I can, I can actually do my own laundry.
Pekâlâ, yardıma her zaman açığım ama bu davayı ben hâlledebilirim.
Well, we always welcome the help, but I expect I can handle this one.
- Bunu hâlledebilirim.
I can handle this.
15 gün daha verirseniz hâlledebilirim.
15 days. 15 days and I can get it done.
Bunu hâlledebilirim.
I can do it.
Şimdi bir kahveyle bunu hâlledebilirim.
And I, uh, Could do with a coffee right about now.
- Kendim hâlledebilirim.
- I can handle myself.
Sanırım bundan sonrasını ben hâlledebilirim, bayım.
I think I have it from here, sir.
Ben burada da hâlledebilirim.
I'm fine to settle it right here.
Campbell'ı hâlledebilirim.
I can handle Campbell.
Howley'yi bu öğlen hâlledebilirim ama depo daha büyük bir iş.
I can do howley this afternoon, but that warehouse is a bigger job. No, no, no.
Sanırım hasara neden olmadan hâlledebilirim.
Mazel tov. Have you met Dr. Hudson? - Neal.
Sanırım hâlledebilirim.
Think I'll be able to handle it.
halledebilirim 49
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38