Icabına bakacağım translate English
580 parallel translation
İçtikten sonra Min-joo'nun icabına bakacağım.
I'll take a shot, come back, and do something about Minjoo
O piçin icabına bakacağım!
I'm going to take care of that bastard.
Gene aklına çılgınca şeyler sokuyorsun! Bunun icabına bakacağım!
" Putting crazy ideas in her head again!
Senin icabına bakacağım merak etme.
I'll get to you in a minute.
- Senin icabına bakacağım.
- I'll take care of you.
- Sizin için onların icabına bakacağım.
I'll tackle them for you. - Right.
Edwardes'ı dışarı yollarken, "Burada oynamana izin vermeyeceğim burası benim mekanım, icabına bakacağım senin." demiş.
He ordered Edwardes out and said, "I won't allow you to play here. This is my place. I'm going to fix you."
Buradan yürüyerek çıkıp Büyük Ed'in icabına bakacağım.
I'll still walk out of this joint, and then I'll take care of Big Ed.
Büyük Ed'in icabına bakacağım.
I'll take care of Big Ed.
Onun icabına bakacağım Cody.
I'll take care of him, Cody.
Sonra icabına bakacağım.
I'll decide later.
Onun icabına bakacağım.
I'll take care of him.
Bunun icabına bakacağım.
I will see to that.
Peki delikanlı, ben bu kas yığınının icabına bakacağım.
OK, lad, I'll fix the big brute.
Ben icabına bakacağım.
I will see to it.
Ne olursa olsun, Odate'nin icabına bakacağım.
At any rate, I'll take care of Odate.
Bu sözde Bay Kyle'ın icabına bakacağım.
I'll handle this so-called Mr. Kyle.
Ben Vilar'ın icabına bakacağım.
I'll take care of Vilar.
Bıçağını çekerse, onun icabına bakacağım.
If he pulls out his knife I'll take care of him.
Pekala, Galyalı, bunun icabına bakacağım. Dikkat edin!
Right oh Gaul, I will take care of this.
En çok bir kaç gün sonra, icabına bakacağım.
In just a few days now, I'll take care of you.
Sessiz ol. Ben oraya gidip operatörün icabına bakacağım.
I'm going over there to deal with the operator.
Sonra icabına bakacağım.
After that, I'll manage.
Onunla icabına bakacağım!
I'll take care of him!
Ancak Stiller'in içindeki küçük idealistin icabına bakacağım.
But... I'll deal with the little idealist in Stiller.
Şeytan gelirse, onun icabına bakacağım!
If the demon comes, I'll deal with him!
Dün de bir kadın getirdi, ama ben onların icabına bakacağım.
One was brought in yesterday, a woman, but I'll get the better of them.
Endişelenme ben icabına bakacağım.
Don't worry, I'll take care of him.
Ama onu bulduğumda... yanındaki herifin icabına bakacağım.
But when I find her I'll take care of that guy she's with.
Senin icabına bakacağım, kesin yapacağım bunu.
I'm gonna get you. That's what I'll do.
- Pekâlâ, şehre inip mücevherlerinin icabına bizzat bakacağım.
- Well, I'm going down into town and personally take care of the lady's sparklers
İcabına bakacağım.
I'll see to it.
Bunun icabına bakacağım.
I'll see to that.
Merak etme. İcabına bakacağım.
Don't worry, I'll take care of it.
Büyük Ed'in icabına ben bakacağım.
I'll take care of Big Ed.
İcabına bakacağım.
I'll fix him! I'll show him!
Senin icabına da sonra bakacağım tüy beyinli.
I'll take care of you later, featherbrain.
İcabına sonra bakacağım.
I'll deal with you later
Onların icabına ben bakacağım.
I'll take care of them.
İcabına bakacağımız hain...
Is he the traitor we have to...?
Şimdilik kendi sorunlarımın icabına ben bakacağım, tamam mı?
For the time being, just let me take care of things my own way, would you?
Hayır, Cevdet'in icabına kendim bakacağım.
No, I'll deal with Dzhavdet myself.
Hayır, efendim. İcabına bakacağım.
I'll take care of it.
- İcabına bakacağım.
- I'll take care of it.
İcabına bakacağım.
I'll take care of that.
İcabına bakacağım.
I'll handle it.
Senin icabına bizzat kendim bakacağım.
I'm going to handle this thing personally.
İcabına bakacağımı sana söyledim.
Look, I told you Id take care of it.
İcabına bakacağım.
I'll take care of it.
Görünüşe bakılırsa, senin icabına ben bakacağım
Looks like I'll need to take care of you.
İcabına bakacağımı söyledim.
I told you I would take care of it.