English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Ikimizde

Ikimizde translate English

3,441 parallel translation
- Hector, ikimizde biliyoruz ki...
Hector... You and I both know once we reach past... Shut up!
Ikimizde biliyoruzki senin beni davet etmenin tek nedeni Mike'in seni zorlamasıydı.
You and I both know you only invited me'cause Mike told you to.
Dur. Sakın bana, hiçbir şey hissetmiyorum deme. Çünkü ikimizde biliyoruz ki bu doğru değil.
I know, but don't tell me that you don't have feelings, because you and I both know that it's not true.
Sen karar verene kadar ikimizde vazgeçmeyeceğiz.
Neither of us are going to give up until you make a choice.
Hayır, bence artık ikimizde iyi oluruz.
So, shall we run those lines?
Sevgili Elizabeth, Nil kraliçesi, ikimizde buradayız, iki okul çocuğu elini uzatman için yalvarıyor. Sana sorum şu ;
Dear Elizabeth, Queen of the Nile, here we both are, two schoolboys begging for your hand, and my question to you is this...
Sonra durduk, ikimizde durduk.
And as we did, we stopped, both of us.
Şey, ikimizde çok akıllı olduğumuz için, bir akşam yemeğinedir diye farz etmiştim.
Well, we're both so smart, I just assumed we were talking about a dinner date.
Sanırım ikimizde tehlikeli sekse karşı olan takıntımız için Kate'le birazcık çalışmak isteyebiliriz.
I think we both might want to do a little work with Kate on our obsessions with dangerous sex.
O zaman ikimizde burada dikiliyor olmazdık.
- But if he did? Then neither of us would be standing here.
Sanırım ikimizde bu kampanyaya fazla kapıldık.
I think we've just both gotten a little caught up with this campaign.
Sanırım ikimizde biliyorduk.
I think we both did.
Sanırım ikimizde ne yapacağımızı biliyoruz.
I think we both know the answer to that.
Bunu ikimizde istiyoruz biliyorum ama -... bunu muhtemelen mahvedeceğim.
I know that you and I both want this, okay, but- - chances are, I'm gonna screw it up.
Sığ köprücük kemiklerimiz dışında, ikimizde de ortak olan ilk şey bu.
Besides the shallow clavicles, that's the first thing we have in common.
Biliyorum ikimizde evlenmek için hazır değiliz.
Yeah. Um, I know neither one of us are ready to get married.
Hayır, ikimizde son derece vasıflıyız.
No, no, we are both extremely skilled.
Önemli olan şu ki, biz ikimizde bir aile istiyoruz, ve tüm bu diğer şeyler kendi kendine hallolacaktır.
The point is we both want a family, and all that other stuff will work itself out.
Molly ve ben ikimizde "wiker" servis altlıklarını beğendik. "
Molly and I both love the wiker placemats. "
Bence ikimizde bu sorunun cevabını biliyoruz, canım.
I think you and I both know the answer to that question, my dear.
Telefonu kaybettiğinde dikkatini dağıtan bendim ve ikimizde Max'in bunu bilmesini istemeyiz.
I was the one distracting you when you lost your phone and neither of us want Max to know that.
Bilirsin, biz ikimizde işimizle fazla meşgulüz ve, bilirsin işte, biz bir aile kurmaya çalışıyoruz...
You know, we've both been pretty busy with work and, you know, we're trying to start a family...
- Harikaydınız fakat ikimizde biliyoruz ki kendi dünyam ile yüzleşmeliyim.
You've been great, but I think we both know it's time I face the world on my own.
İkimizde yanlış kişilere aşık olduk.
We both fell In love with the wrong person.
İkimizde hatalar yaptık.
We've both made mistakes.
İkimizde çok kötü ilişki seçimleri yaptık.
We've just made terrible relationship choices.
İkimizde bu hikayenin daha fazlası olduğunu biliyoruz.
You and I both know there's more to that story.
İnanabiliyor musun? İkimizde bu şaşaalı şeydeyiz.
We're both at this schmancy thing.
İnanabiliyor musun? İkimizde bu şaşaalı şeydeyiz.
We're both at this shmancy thing.
İkimizde ağzımız bir karış açık orada kaldık.
We both stood there with our mouths wide open.
İkimizde attık.
We both did.
İkimizde senin için en iyisini istiyoruz.
We both wish you well, don't we?
- İkimizde de insan papillom var.
- We both have HPV already. - I know, right'?
İkimizde seninle dans edeceğiz.
We'll both dance with you.
- İkimizde öyle sandık.
We both did.
İkimizde aynı terfi için adaydık.
You know Ernie and I were up for the same promotion?
Siz ve ben ikimizde aynıyız.
You and me are the same kind
İkimizde arabalarımıza ulaştık ve aynı zamanda araçlarla uzaklaştık.
We both got in our cars and drove off at the same time.
İkimizde de aynı taçtan vardı.
We both have the same tiara.
İkimizde saçmalıklardan hoşlanırdık.
- Hey. We were both pretty goofy...
İkimizde biliyoruz ki, mezunlar dergisi acınacak kişiliğin hakkında yazı yazmıyor diye yakınmakla vaktini harcamayı tercih edersin.
You and I both know you'd rather waste your time being miserable about what your alumni magazine's not writing about you or mooning over somebody who's totally unavailable, hmm?
İkimizde bu işleri becerebilecek kaynaklara kimin sahip olduğunu biliyoruz.
We both know who possesses the resources necessary to pull this kind of thing off.
İkimizde de klostrofobi olmadığına sevindim.
Man. I'm glad neither one of us is claustrophobic.
İkimizde tüm mermilerini arabaya harcadığını biliyoruz.
We both know you emptied your clip into that car.
İkimizde kırmızı boyunla geziyoruz.
We both hang around with folks with red necks.
İkimizde bir parçamızı kaybettik!
We have both lost much at the other's hand.
İkimizde bunun doğru olmadığını biliyoruz.
We both know that's not true.
İkimizde biliyoruz ki, ben masumum.
As we both well know, I'm an innocent man.
İkimizde biliyoruz ki kanıt oraya yerleştirilmişti.
You and I both know that evidence was planted.
İkimizde böyle düşündük.
We did.
İkimizde planlarımızı iptal ettik.
So we both decided to cancel our plans.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]