Ikna oldum translate English
367 parallel translation
Evet, oldukça ikna oldum.
Yes, I'm quite convinced.
Bir başsavcı gibi, Blackie'nin hiç bir şey yapmadığına ikna oldum.
As district attorney, I am convinced that Blackie had nothing to do with it.
Blackie'nin hiç bir şey yapmadığına ikna oldum.
I'm convinced that Blackie had nothing to do with it.
Beyler, Jameson'ın haklı olduğuna ikna oldum.
Gentlemen, I'm convinced that Jameson is right.
Artık ikna oldum.
I'm convinced.
Fakat, Lort Risborough ile yaptığım görüşmeden sonra adamınızın, kesinlikle Thorndike olamayacağına ikna oldum.
But after my conversation with Lord Risborough... I am convinced Thorndike cannot possibly be your man.
Johnnie'nin haklı olduğuna ikna oldum.
I agreed that Johnnie was right.
Onu görünce, buna ikna oldum.
The moment we met her, i was convinced.
Buraya gerekenin merhamet değil disiplin olduğuna ikna oldum.
I'm convinced now that what's needed here is not more charity, but more discipline.
Seninle gelmeye ikna oldum.
I think I'll go with you.
Biliyor musun, ikna oldum.
You know, Art, he sold me.
Evet, biz daha başlamadan hakkımızdan gelmek için fırsat kolladıklarına ikna oldum.
Yes, and I'm convinced they're out to get us even before we get started.
Bu tür bir ara yaratık olduğuna ikna oldum.
I am convinced there was such an intermediate creature.
Artık diğer erkekler gibi olmadığıma ikna oldum.
I am convinced that I am not like other men.
O günden beri hayatımı değiştirebileceğine daha da ikna oldum.
Since the other day, I've become more and more convinced that you can favourably change my life.
Orayı görüp Bay Stillman'la konuşunca ikna oldum.
Seeing that place, talking to Mr. Stillman convinced me...
Ben ikna oldum.
So I'm persuaded.
Ben ikna oldum.
I'm convinced.
Ama bir yolu varsa bulacağınıza ikna oldum komutanım.
But if there is a way I'm convinced you'll find it sir.
Bir şekilde ikna oldum.
Somehow I fail to be convinced.
Bunu söylemek istemiyorum, ama... ikna oldum.
I'll admit I've never seen him, but... I'm convinced.
Blöf olduğuna ikna oldum, efendim.
I'm convinced it's a bluff, of course.
Ama konuşmamak, aklın bir tarafını reddetmekken diğer tarafının içinden geçen her şeyi özgürce ortaya koyması konusunda ikna oldum.
But I am convinced that in this case the not speaking is a refusal of one part of the mind to allow the other part to express itself freely.
Yaratıcılığınızdan yararlanabileceğime ikna oldum.
Now I am satisfied that I can use your resourcefulness.
Kısmen ikna oldum.
Tails.
Bırakılmanızdan sonra, masum olduğunuza ikna oldum.
After your deposition, I was convinced of your innocence.
Ben şimdi Kurt'un hayatta olduğuna ikna oldum.
I'm now convinced that Kurt is alive.
Ben ikna oldum, evladım senin içinde çokça iyilik, cömertlik ve onur var.
I am convinced, my boy, that you have much goodness, generosity and honour in your nature.
Ben daha da fazla ikna oldum.
I'm more than half.
Ben buna ikna oldum.
I'm satisfied with that.
Rusların ya ölmesi ya kazanması gerektiğine ikna oldum.
I'm convinced that Russians must either die or win.
- Önce, gelmek istemedim sonra ikna oldum. - Neden gelmek istemediniz?
- First, I didn't want to come.
Evet, ikna oldum.
Yes, I'm satisfied.
Ben bilmediğine ikna oldum.
I'm convinced he doesn't know.
- Ben ikna oldum.
- I'm convinced.
Sanıkla birçok kez görüştüm ve onun masum olduğuna ikna oldum.
I spoke to the defendant for many hours, and I am convinced of his innocence.
- Scott'un suçluluğuna ikna oldum.
- l agree. I am satisfied Scott is guilty.
Mahsustan iletişimin kapatıldığına ikna oldum.
I'm convinced we're being held incommunicado.
Ben şuna ikna oldum ki kardeşiniz- -
And I am convinced that your brother is the man who...
Bir başkasının bu işi daha iyi becerebileceğine ikna oldum.
I've been convinced I could do better elsewhere.
Bunu dikkate almayacağım, çünkü bu meselede benim tek korumamın senin kişisel olarak benim tanığım olman olduğuna ikna oldum.
I'll ignore that because I'm convinced that my only real protection in this matter is the fact that you, personally, are my alibi.
İkna oldum, Bay Fane.
I'm convinced, Mr. Fane.
İkna oldum delikanlı, ama benimle evlenmiyorsun.
I'm convinced, young man, but you're not marrying me.
- Bunun hoşuna gideceğine ikna oldum.
I'm persuaded you'll be delighted.
- İkna oldum.
- You talked me into it.
İkna oldum.
I'm satisfied.
- İkna oldum.
- I'm satisfied.
İkna oldum.
I am.
İkna oldum.
I'm convinced.
İkna oldum, sakin ol.
Easy, nino, easy.
İkna oldum.
I'm persuaded.