Ingiliz translate English
12,288 parallel translation
Organımla ingiliz kahvaltısı ve çay yapacağım.
I'm going to make tea with a dick on... English breakfast.
- AWM Ingiliz tufegidir.
AWM's a British rifle.
Liam Hollister, eski ingiliz paralı asker.
Liam Hollister, ex-British mercenary.
Zombi İngiliz Askerleri, şeytani korkuluklar, Golem.
Zombie redcoats. Evil scarecrows, golem.
Sanırım İngiliz mutfağı hakkında söylediklerimi geri alıyorum.
Oh, whee! I guess I take back what I said about British cuisine.
Sende İngiliz işçi sınıfıyla ilgili bütün kusurlar var Silas.
You know you are everything that's wrong with the British working classes, Silas.
Aptalca bir soru olabilir ama sen her zaman bu kadar İngiliz miydin?
This might be a stupid question, but were you always so... British?
O anıda İngiliz miydin, Amerikalı mı?
So in that memory, were you British or American?
Yeşil İngiliz bezelyeleri. Denesenize.
Green English peas.
Tam bir İngiliz erkeği bay Walter Raleigh'in şiirleri.
The poems of sir Walter Raleigh, a proper Englishman.
İngiliz gizli servisi MI6, Devlet Güvenliği yerine Çin Bakanlığı.
British MI6, the Chinese Ministry for State Security,
İngiliz hayatını hiç düşündün mü?
Do you ever think of your English life?
- Kuzeydeki bir İngiliz ayaklanması Lordum.
- English uprising, lord, in the north.
- Belli ki kalbi İngiliz kalmış.
- Clearly his heart remains English.
Gidebileceğimiz tek kişinin Ubba olduğunu sen söyledin. İngiliz!
- You said yourself, we only have Ubba- -
Ubba da beni İngiliz olduğum için öldürecek.
Whereas Ubba will kill me as an Englishman.
Kjartan'ın hikâyesine göre babama kafa tutan şu İngiliz sizden cesaret buluyormuş.
So Kjartan's story is that the English rose against our father, encouraged by you.
Kralımız, birlikleri topraklarımızı koruyan kaleyi ele geçiren bir İngiliz ve komşu Callyn tarafından saldırıya uğradı.
Our King has been attacked by a fellow Briton and neighbor... Callyn... whose forces have seized the fort guarding our land.
Geri almamızı istediğiniz şu kale kaç İngiliz tarafından korunuyor?
This fort you want us to recapture... it's defended by how many Britons?
Bana o zamanlar hiç detay vermediler ama sonradan öğrendiğime göre İngiliz İstihbaratı'nda çalışıyormuş.
They wouldn't give me any details at the time, but I found out later that he was a part of a British operation. MI6.
General'e sattıkları silahların, daha sonradan 12 İngiliz yardım görevlisini öldürmekte kullanılması...
Selling guns to the general that were later used to kill 12 British aid workers.
On yılı aşkın süre Amerikan ve İngiliz istihbaratları için çalıştım.
I worked for British and American intelligence for more than a decade.
Beni tanımazsın İngiliz.
You don't know me, Englishman.
Bu bir rüya ve sen de kitaplardan kafama takılmış hayali, İngiliz bir kız öğrencisisin.
- This is a dream, and you are a fictional, English schoolgirl stuck in my head from a book.
Filmlere bakarak söyleyeceğim şey bu bir İngiliz askeri.
Judging from the movies I've seen, this is a British Redcoat.
Ajan Mills ve ben inanıyoruz ki ceset 1749'da doğan 1781'de savaş alanında kafası Fishkill-Bailey'nin palasını kullanan bir vatansever tarafından kesilen İngiliz doğumlu
Agent Mills and I believe this to be Abraham Van Brunt, an Englishman born in 1749 and decapitated on the battlefield in 1781 by a patriot wielding a Fishkill-Bailey cutlass.
Bu adam... General William Howe, Bağımsızlık Savaşı'nda İngiliz kuvvetlerinin komutanıydı.
This... is General William Howe, commander of the British forces during the War for Independence.
Bu biliminiz eski bir İngiliz generalinin kafatasını kazmanıza yardım etti mi?
And was it science that made you dig up the skull of a Redcoat general to help you?
İngiliz kuvvetlerinin kontrolüne eline aldıktan sonra vahşi bir atı evcilleştirmeye çalışırken at onu fırlattı.
He was thrown by a wild stallion he was trying to tame after he took control of the British forces.
Bu alıntı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nde çalışan Robert Fortune'nın çay yapımının karmaşık yönteminin ülke sırrı olarak yüzyıllardır saklandığı yer olan Çin'e yabancıların girmesinin yasak olduğu zamanda yaptığı yolculuğundan.
This quote comes from the journal of Robert Fortune, an employee of the British East India Company, at a time when foreigners were barred from entering China, where the complex methods of tea production had been kept a state secret for centuries.
Aubrey, Bannerman'ın dairesindeki dolapta yarısı boş bir Chardonney ve İngiliz Stilton buldu.
Aubrey found in the fridge a half-drunk bottle of chardonnay and an English Stilton.
Salyamı isteyen korkunç bir İngiliz yok, değil mi?
So no more creepy Brit who wants my saliva.
Hayır. Unvan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'ne gidiyor.
No, the title goes to the British East India Company.
İki İspanyol ve bir İngiliz.
Two Spaniards and an Englishman.
İngiliz GP'sinin sabahına dek yanlış bir adım atmamıştı.
He didn't put a foot wrong until the morning of the British Grand Prix.
Ayrıca yeni İngiliz, Fransa Büyükelçisi meselesi de var.
There is also the matter of a new English ambassador to France.
Seni yeni İngiliz Büyükelçisi olarak atadım.
I've appointed you the new English ambassador.
Yeni bir İngiliz birliği dalgası Geln Albyn Geçidi'ni kontrolünü ele geçirdi. ... askerlerimizin yiyecek hiçbir şeyi yok.
A recent surge of English forces has taken control of the Glen Albyn Pass, depriving our soldiers of badly needed provisions.
İngiliz gemilerine kolayca üstünlük sağlayabilirler.
They'd easily overpower the English vessels.
İngiliz Donanması yeni bir gemi tasarlamış.
The English Navy has designed a new ship.
Bize karşı kurulacak komplo haberini İngiliz sarayından mı öğrendin?
Information you gained plotting against us at English court?
Hesap Kimberly Payne adınaymış, Bir İngiliz vatandaşıymış.
It was registered to... Kimberly Payne, a UK resident.
Harika bir dinleyici ve ona boşanmamı anlattım ama sanırım İngiliz çünkü dişleri pek iyi değil, ama bana harika mentollü bir sigara verdi.
Oh, she's such a good listener. And I told her all about my divorce. But I think she's from England, because, I mean, her teeth are not good.
İngiliz Prensesinin kaçırılma olayı.
The kidnap and rape of a British princess.
İngiliz misin İrlandalı mı?
English? Irish?
Kellion koleksiyonu, 50 milyon dolarlık altın İngiliz sikkesi Silikon Vadisi'ndeki bir milyardere gönderiliyor.
The Kellion collection, $ 50 million of British gold coins, being shipped to some Silicon Valley billionaire.
Bizler, erzak ve hammade arayan İngiliz ve Fransız kâşifleriz.
We are French and British explorers, seeking furs and goods.
Ne bu İngiliz dizisi mi?
What is this, "Downtown Abbey"?
Marie de Guise ölümünün acısını paylaşan tek İngiliz sensin muhtemelen.
It is likely you are the only Englishman to express sympathy at the death of Marie de Guise.
Baskının boutunu düşündüğümüzde annemin hastalığı içinde bulunduğu İngiliz baskısının katkı yaptığına eminim. Elizabeth'in taziyelerini sunmaması şaşırtıcı değil.
Considering the amount of pressure my mother was under from the English... pressure that I'm sure contributed to her ill health... it's not surprising Elizabeth didn't send her condolences.
Fransız ve İngiliz birlikleri İskoçya'dan derhal çekilecek böylece savaş bitecek.
French and English troops are to withdraw from Scotland immediately, thus ending the war.