Ingilizce konuş translate English
282 parallel translation
Hayır, ingilizce konuş.
No, speak English.
İngilizce konuş.
Speak in English!
İngilizce konuş.
Speak English.
İngilizce konuşamıyorsan, Arapça konuş ama yeter ki konuş.
Speak! If you can't speak English, speak Arabic, but speak!
Bu yüzden İngilizce konuş.
Therefore, speak in English.
İngilizce konuş, bay bıyık!
Try it in English, mustache.
- İngilizce konuş.
- Speak English, you.
İngilizce konuş!
English!
İngilizce konuş.
Talk English.
İyi İngilizce konuş.
Speak English good.
İngilizce konuş.
English.
İngilizce konuş.
Stufa.! Talk English.
Ingilizce konus.
Speak English.
Şimdi İngilizce konuş.
Talk English.
İngilizce konuş bakayım.
Speak to me in English.
- Hayır hayır, İngilizce konuş.
- Yes, in English.
Haydi İngilizce konuş Albay.
Come on, speak English, Colonel.
Ya yavaşla ya İngilizce konuş Al.
Either slow down or speak American, Al.
Hayır, bana İngilizce konuş.
No, speak me English.
İngilizce konuş.
In English.
Sade İngilizce konuş ki dediğini anlayayım.
Say it plain in English so I understand what you're saying.
Ne demek, sade İngilizce konuş?
What you mean, say it plain in English?
- İngilizce konuş.
- Speak English.
Benimle İngilizce konuş.
In English. Speak to me in English.
Lütfen İngilizce konuş.
In English.
İngilizce konuş.
Speak in English.
İngilizce konuş, Cuddles.
Speak English, Cuddles.
Lütfen İngilizce konuş.
Please, speak English.
Lütfen İngilizce konuş.
Please speak English.
İngilizce konuş lütfen.
Speak English, please.
- İngilizce konuş ki, çocuk da anlasın.
- Speak in English, so he can understand.
İngilizce konuş.
Speak english.
İngilizce konuş, İngilizce!
English!
Ve Eddie, "İngilizce konuş." der.
And Eddie says, "Talk English."
- İngilizce konuş. DK :
I got to cover his losses.
İngilizce konuş!
Speak English!
Büyükbaba, İngilizce konuş lütfen.
Grandpa, speak English, please.
İngilizce konuş!
Mon cher.
- İngilizce konuş Sam, lütfen.
- In English, Sam, please.
Ming, ilk önce sakin ol. İngilizce konuş.
Ming, first of all, slow down.
Vurmak yok! - İngilizce konuş!
No shooting.
İngilizce konuş!
Speak fuckin'English!
İngilizce konuş Enrique.
In English, Enrique.
İngilizce konuş Enrique.
In English, Enrique. In English!
- İngilizce konuş tatlım.
- Speak English, honey.
- İngilizce konuş
- In English.
- İngilizce konuş. Şeyde konuşulduğu gibi değil...
- Speak English, not whatever they speak in...
Oh, konuş onunla, ingilizce anlayabiliyor
Oh, it's okay. Speak to him. He understands English
Hey... İngilizce konuş!
Hey... speak English!
- İngilizce konuş, oğlum.
- Speak English, son.
Ellis, benimle İngilizce konuş.
Ellis, it's me. You can speak English.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuş benimle 497
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuş benimle 497
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16