English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Inşâ

Inşâ translate English

17 parallel translation
Meşaleli geçit törenlerini sahneye koyacaklar. Platformlar inşâ edip, onları dolduracaklar. ve bu platformlardan yıkımımızın vaazlarını verip duracaklar.
They will stage torchlight parades, build rostrums... fill the rostrums... and from those rostrums, preach our destruction.
Önce kuzey kutbundan güney kutbuna doğru dev bir siper inşâ edilir.
First a huge bulwark would be built along the north and south poles.
İnsanlar çalışıyor ve inşâ ediyor.
People are working and building.
Başka bir tane inşâ ederiz.
We can build another one.
- Tatlım, okul mu inşâ ediyorsun?
- Honey, you're building a school?
Eğer bir ev inşâ edecek olsam, kesinlikle şömineli bir ev olur.
If I build a house, it's going to have a fireplace.
Bana bir çekiç ver, sana bir ev inşâ edeyim.
Give me a hammer, and I'll build you a house.
Bir şekilde peşinden sürüklendiği yolu yeniden inşâ etmesine bir ihtimâl vardır.
It must be possible somehow to reconstruct the route he followed.
Rosen Yeniden inşâ için araştırma yapıyor mu?
Did Rosen track down any real estate for the rebuild?
Eğer tekrardan inşâ etmezsek ne olur?
What'd happen if we didn't rebuild?
- Anaokulu inşâ ediyor.
- He builds kindergartens.
Gerçekte burada olan binaları yeniden inşâ ediyoruz.
These are recreations of buildings that were actually there.
Yavaş yavaş aramızda bir güven inşâ ediyoruz.
We're slowly starting to build trust between us.
Hem kendisi hem de annem için bir şey inşâ etmek.
To build something for himself, and for my mother.
Sen yine Marcel'le aynı şeyleri yaşarken ben kafamı çevirdim kardeşim. Aşık olmaman gereken bir adama âşık olurken. Hem de bizim inşâ ettiğimiz, onun da aldığı imparatorluğu kontrol ederken.
looked the other way, sister, while you repeat the same cycle with Marcel, falling again for a man you shouldn't be with while he controls the empire that we built that he took.
Senelerce birlikte çalıştıktan sonra aramızda güven inşâ ettik. Bu güven bizim temelimiz Eric.
And we have worked up a trust after years of hard work, and that trust is our foundation, Eric.
Buraya miras bırakabileceğimiz bir şey inşâ ediyoruz Finn.
We're building something here, Finn, you and me... A legacy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]