Jennings translate English
1,026 parallel translation
Çok naziksiniz, bay Jennings, ama odayı satmamaya karar verdim.
That's very kind of you, Mr. Jennings, but I've decided to keep the compartment.
Bay Jennings, bir saniye buraya gelir misiniz, lütfen?
Mr. Jennings, will you step in here a moment, please?
Bay Brown, Bay Jennings'i gördünüz mü hiç?
Mr. Brown, you haven't seen Mr. Jennings, have you?
Her şey için teşekkürler, Bay Jennings.
Thanks, Mr. Jennings.
Jennings, Langley...
Jennings, Langley...
- Jennings?
- Jennings?
Yüzbaşı Jennings'in bir planı var.
Lt. Jennings has a plan.
Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı?
Yes, yes, I'm sure Jennings has a plan, but escape?
Gördün mü, Jennings? Hasta listesinde olmanın bazı avantajları da varmış.
You see, Jennings, there are advantages to being on the sick list.
Çavuş Jennings ise...
And Lieutenant Jennings....
Jennings öldü.
Jennings is dead.
Jennings.
Jennings.
Bütün parasını bana verdi ve kendimi daha iyi hissetmem için
She gave me her savings and sent me off to Jennings college
beni Jennings Koleji'ne yolladı.
to better myself.
- Jennings, eczacı çırağı.
- Jennings, pharmacist's mate.
Jennings'i buraya getir!
- Get Jennings down here! - Aye aye, sir!
Hey, Jennings, ellerini yakala.
Hey, Jennings, grab his hands.
Wayne Jennings.
Good afternoon, Mr Winters.
Sevdiğim kişi Wayne Jennings ve...
If that's an accusation, be prepared to back it up in court.
Dün gece Matmazel Goren'i televizyonda izlemediniz mi? Bu Wayne. Wayne Jennings.
The man was an investigator in my employ and there might be a connection.
Oh, Bay Jennings, umarım sizi tenis öğretmeni sandığım için beni bağışlarsınız.
- Yes. Gerry was gay, Lieutenant. Not that his sexual orientation made any difference to me.
Bay Jennings, burada sizin çok büyük bir yardımınız olabileceğini görebiliyorum ve bizim kayıp olabilecek her şeyi bilmemiz gerekiyor. Şimdi, üst katta bir oda bulunduğunu fark ettim, içinde bir miktar erkek giysisi bulunuyor.
I presume, if Gerry saw someone standing in his house with a gun in his hand, he might have made some small mention of it to me while I was speaking with him.
Oh, fakat Bay Jennings, siz zaten bana öyle yardımcı oldunuz ki, acaba bana biraz da çevreyi göstermenizin bir sakıncası var mı?
It's just that I'm... as devastated as you are. I need you now more than ever.
Bay Jennings diyor ki, sizinle kocanız bazan koşuyormuşsunuz.
- Oh, uh, good evening, ma'am. I didn't expect you here.
Wayne Jennings.
- Let's go, people!
Oh, ve Bay Jennings nerede? Onu da istiyorum. Herkesi istiyorum.
And when he called to tell me that he was going to New York...
Bay Jennings, arabanızın plakası WEJ 1221, değil mi? Öyle. Evet, işte bu, Çavuş.
See, at the last moment I was joined by two other cast members, and the three of us were there from three until five signing autographs.
Şey, Bay Wayne Jennings diye biri hakkında aramıştım.
You call in at 8 : 45 on the back line. Victoria'll patch you through immediately.
Anladığım kadarıyla Bay Jennings Bay Rocca'nın evinde kalıyormuş.
And if we need to chat any further, I'll call you.
Bay Jennings'in geçmişi üzerine henüz bir şey yok, Komiser.
You know, when I first met you that day, I had no idea.
Bay Jennings'in kırmızı Jaguar'ını bu sabah gördüğünü söylüyor, bir ara saat 07 : 00 civarında.
Twelve million? - It's fantastic! - Thank you.
O Bay Jennings'in az önce ateşlediğini söylediği tabanca.
Thank you very much. Mmm!
O bir polis. Oh, şey, belki onu Bay Jennings'e bırakmak istersiniz.
Yeah, it's a filthy habit.
Bunun bir tek istisnası vardı, o da belki telefonda Bay Jennings'e isyan rolünü okuduğu zaman. Lanet olası siz burada gerçekten ne arıyorsunuz?
I kept track of her through the years, and, when her husband died, I went to see her.
Ve dediğim gibi, fark ettim ki, Bay Jennings'in itirafı, kız kardeşinizin kullandığını söylediği bütün o korkunç sözler, bunlar hiç de onun tarzına benzemiyordu.
I understand your depth of feeling, sir, and I'm going back to that station and try my best to find somebody who can clear her name. You haven't heard me. Her name doesn't need clearing.
Wayne Jennings, kız kardeşimle tanışmanıza izin verme hatasını işlediğim andan itibaren kendimden nefret ediyorum.
I gotta tell you, I'm not a real big fan of yours, Mr Chase. Thank you.
Bay Jennings, öyleyse? Oh, Bay Jennings onunla birlikte.
Uh, through the patio, sir.
Ne olamazmış? Şey, biz artık biliyoruz ki, Bay Jennings,
- A coyote crossed the road and Wally fell.
Bir etiket. Nasıl da gülünç hale gelebiliyorsun? Şey, Bay Jennings, sanırım, bir kadın hakkında her şeyi hiç kimse bilmez, siz bile.
Yes, well, we could debate that, but frankly, I think it would be a lot more productive if I got some tools and tried to get the engine started.
Bunu şimdiden The Washington Post'un baş sayfasında görebiliyorum... William Jennings Bryan'ın resminin hemen yanında...
I can see it now, on the front page of the Washington Post right next to a picture of William Jennings Bryan :
Kendimizi William Jennings Bryan'la akşam yemeği yerken bulabiliriz.
We can find ourselves having dinner with William Jennings Bryan.
Bay Jennings sana vermem için verdi.
Mr. Jennings gave it to me to give to you.
Jennings!
Jenny?
Jennings!
Hey, Jenny?
Oh, Bay Jennings.
There might be something on here that will give us a lead to the killer. I don't know just what.
Benim merak ettiğim onunla Wayne, çünkü dikkatimi çektiğine göre, bu Bay Jennings, kadınlarla nasıl geçinileceğini kesinlikle biliyor.
All right, my homeless people! The rest of my homeless people! - Excuse me, miss.
Bay Jennings iyi, öyle değil mi?
Would that be too much trouble?
Ve Bay Jennings, o gerçekten bir ileti bırakmış mıydı?
Maybe we could discuss this privately in your office?
Bay Jennings sürüyordu.
You can see it in the eyes.
İşte böyle, Bay Jennings, tam olarak bir joglörün yaptığını yapıyorsunuz. Bir planı bırakıp, ötekini alıyorsunuz.
Apparently you've let your batteries run down.
Jennings!
Jenny.