Kahvalti translate English
94 parallel translation
Bu zarif benzetmenin üzerine çıkıp kahvalti için birşeyler giyeyim.
On that charming observation, I shall go and change for breakfast.
Kahvalti ediyorum.
I'm eating breakfast.
Kahvalti zamani.
Breakfast time.
Sabah kahvalti edecegiz.
We'll have breakfast in the morning.
Kahvalti hazir.
Come to breakfast.
Hadi çocuklar kahvalti hazir!
Come on girls! Time for breakfast!
Sana kahvalti hazirlasam ¡ y ¡ olacak.
I suppose I better gather you up some breakfast.
Eger hayir dersen Elwood ve ben haftanin hergünün buraya... kahvalti, ögle ve aksam yemegi icin gelecegiz.
If you say no, Elwood and I will come here for breakfast... Lunch and dinner every day of the week.
Ama neyse, bunu unutalim, kahvalti edelim mi?
But that's in the past. Breakfast?
Kahvalti ister misin?
Want breakfast?
kahvalti icin cehennemde olacagim.
I'll be in hell for breakfast.
Otellerde kahvalti masasina konulan...
Like artificial four-leaf clovers...
Kahvalti için yardima ihtiyacin var mi anne?
Need some help with breakfast, Mom?
Hadi gidip kahvalti yapalim.
Let's go and get some breakfast.
Mahkumlar kahvalti sirasina!
Feed line. Back up for chow.
Kahvalti istiyorsaniz hemen kalkin!
Let's go if you want to eat! Get up!
SCATENA PANSİYONU KAHVALTI, YEMEK VE ODA
SCATENA BOARDING HOUSE BREAKFAST, MEALS AND ROOMS
Klüpte kahvalti icin ailemle bulusmam gerekiyor.
Well, I'm supposed to meet my parents at the country club for brunch.
Bay Bell ayrica size sabah sizin için birsey oldugunu söylememi istedi... müsabakayi takiben.. sizin onurunuza bir kahvalti.
Mr. Bell also wanted me to tell you he's added an event... on the morning following the competition... a breakfast in your honor.
Kahvalti için yanlis yeremi geldim?
Have I come to the wrong place for breakfast?
Kahvalti etmeden mi gidiyorsun.
- Yeah! Not without breakfast, you aren't.
Benimkinin boyutu kahvalti masanin örtüsü kadar.
Mine would be the size of a breakfast tablecloth.
Ve iste kahvalti.
Ooh, and that's breakfast!
Daha demin Shyam kahvalti etti dedin. - Kim dedi?
- Shyam's coming from America?
Kahvaltiyi bu Shyam icin mi hazrlamistiniz...? Evet.... kahvalti... bu o.
Yes.. the breakfast.. it's him
Anne, Anneler Gunu'nu kahvalti yerine aksam yemeginde kutlasak olur mu?
Mom, would it be okay if we celebrated Mother's Day at dinner instead of brunch?
Cunku Lorraine beni, ailesiyle beraber kahvalti etmeye davet etti.
Just'cause, uh, Lorraine invited me over for brunch with her family.
Neden hepimiz beraberce kahvalti edemiyormusuz?
Why can't we all go to brunch together?
Pekâlâ, gidip Michael'in kiz arkadasiyla kahvalti etmem lazim ama geri dondugumde, soz veriyorum seni kendine getirecek bir sey bulacagim.
Okay, look, I have to go to brunch with Michael's girlfriend, but when I get back, I promise I will find something to snap you out of this.
Kahvalti zamani.
Time for breakfast.
Kahvalti yaparken okumaktan hoslanirim.
I always enjoy a good read after lunch.
( Kosan çocuk sesleri ) Baba, kahvalti hazir.
Dad... Breakfast is ready.
HAZİRAN 3 HAFTALIK KAHVALTI Başkalarının bizlerin haklarını ihlal ettiğinde onları bağışladığımız gibi, sen de bizleri bağışla.
June, 3 weeks, Breakfast And forgive us our trespasses, as we forgive those who trespass against us.
- Gitmem gerek. Kahvalti hazirlamis.
She made breakfast.I'm going.
Kahvalti mi yapacaksin?
You making breakfast?
Kahvalti, ben sisman oldugunu ve onlar benimle dalga yapti.
I was low fat and teased me.
su anda ailemle kahvalti ediyorum ve bu tür satis teknikleri hiç hosuma gitmiyor.
Listen, I am having breakfast with my family right now and I really don't appreciate these sales calls.
Bu sabah iyi kahvalti etmedim.
I didn't have the greatest breakfast this morning.
Az önce çok leziz bir kahvalti yaptik ve oraya bir an önce gelebilmek için elimizden geldigince acele ediyoruz.
We just had a delicious brunch. We're in a hurry to get back, so we gotta get going.
Kahvalti hazirlamadim mi sana daha önce?
I never made breakfast for you?
bayan : evet, Kahvalti saat 7 den 9 a kadar terasta yapilacak.
Frau : Breakfast is between 7 and 9 on the terrace.
Hindiçin'den havalanmis kahvalti zamanindaki bu Japon pilotlar ingilizlerden korkmuyor.
These Japanese pilots who took off from Indochina at breakfast time, do not fear the British.
Aman tanrim, kusura bakma. kahvalti ister misin?
So God, I'm sorry. Do you want breakfast?
Bu sadece kahvalti icin.
This is just for breakfast.
Çarsida, Bart ile kahvalti yaptim.
Bart and I had breakfast.
Kahvalti hazirladim, tamamiyla normal.
Breakfast, it's normal.
Kalkis 6'da, kahvalti 7'den 8'e kadar.
Get up at six, breakfast at seven and rolling out by eight
SWEETBRIAR PANSİYON GECESİ 299 DOLAR, KAHVALTI DAHİL Vay Jack, burası inanılmaz.
♪ ♪ wow, Jack, this place is amazing!
Kahvalti.
Oh, it's breakfast.
Otur sampiyonlar icin kahvalti iste bu. - sampiyon ne ister?
All right.
HİÇ BİRİ TÜM GÜN KAHVALTI VERMiYOR. Biraları var mı?
Hey Brian!