English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kalkmayın

Kalkmayın translate English

700 parallel translation
Yoluma çıkma kalkmayın hepsi bu!
Don't put temptation in my way, that's all.
Ben gelmeden kalkmayın.
Be sure to wait for me.
Şimdi, yerinizden kalkmayın.
Now, keep your seats.
- "Lütfen yerlerinizden kalkmayın..."
- "So if you'll keep your seats..."
- Lütfen yerlerinizden kalkmayın...
- So if you'll keep your seats...
- Ah, lütfen kalkmayın, Bay Crawley.
- Oh, please don't get up, Mr. Crawley.
Ve onu sakın değiştirmeye kalkmayın.
And don't try to change him.
- Ayağa kalkmayın lütfen... - Lütfen.
- Don't get up, please, just...
Bir aptallık yapmaya kalkmayın.
Don't try anything funny.
Yatağa gidin ve kalkmayın.
You better go to bed and stay there.
Hayır, hayır. Kalkmayın.
No, no, stay seated.
Beni engellemeye kalkmayın, sakın.
You won't dare to interfere with me here.
Kalkmayın.
Don't get up, miss.
Memnun oldum. Ayağa kalkmayın.
- How do you do?
Lütfen kalkmayın.
Please, don't get up.
Bana emirler vermeye kalkmayın sakın.
Don't you go ordering me around.
Kalkmayın.
Don't get up.
Sakın beni kandırmaya kalkmayın Bay Roderick.
Don't you try to bluff me, Mr. Roderick.
Sakın toz olmaya falan kalkmayın. Bu olayı bir şekilde çözeceğiz.
So don't try to duck out because we'll unravel this thing yet
Bıçağı körletmeye kalkmayın, inletir sizi.
It will cost you a groaning to take off mine edge.
Lütfen kalkmayın Bay Lermontov.
Now, please don't get up, Mr. Lermontov.
Hayır, kalkmayın.
Okay. No, stick around.
Bay Ono ve Bay Kayama, Bay Tohata'yı suçlamaya kalkmayın.
Mr. Ono and Mr. Kayama, don't try to blame Mr. Tohata.
Lütfen kalkmayın yerinizden!
How do you do? Please don't get up.
Lütfen kalkmayın, sadece geçiyorum.
Please don't get up. I'm only passing through.
Kalkmayın.
Don't stand.
Lütfen ayağa kalkmayın.
Please don't get up, anybody.
Korsanlar saldırırsa sakın dövüşmeye kalkmayın.
Don't try to fight if pirates overtake you.
Rahatsız olmayın. Kalkmayın lütfen.
I'm so sorry!
Lütfen kalkmayın.
Don't get up, please.
Sakın ayırmaya kalkmayın. Anlaşıldı mı?
Don't separate them, understand?
Hayır sır gawain. Lütfen kalkmayın.
Please, lie still.
Lütfen kalkmayın.
Please, don't move.
Beni durdurmaya kalkmayın Bay McGuire.
Don't you try to stop me, Mr. McGuire.
Kaçmaya kalkmayın.
Just don't run away.
Beni dinleyin küçükhanım, bana emir vermeye kalkmayın.
Now listen, miss, don't you try to order me about.
Sakın beni takip etmeye kalkmayın, sizi hala vurabilirim.
And don't try to follow me, or I still might.
Ama hastalığından beni sorumlu tutmaya kalkmayın.
But don't try to pin his illness on me.
Yerlerinizden kalkmayın, señores.
Keep your seats, señores.
Lütfen kalkmayın.
Please don't get up.
Kalkmayın, kalkmayın.
Don't move, don't move.
Sakın ayağa kalkmayın!
Don't stand up!
- Lütfen kalkmayın. - Nerelerdeydiniz?
We haven't seen you two.
Yalan söylemeye ya da bir şey saklamaya kalkmayın, yoksa sizi çiğ çiğ yerler.
Don't try and lie or conceal anything, or you'll get skinned alive.
O yüzden bunun acısını bizden çıkarmaya kalkmayın!
So don't try to take it out on us!
Efendim, kalkmayın.
Sir, don't get up.
Lütfen kalkmayın.
PLEASE, DON'T GET UP.
Sakın beni durdurmaya kalkmayın.
Don't try to stop me.
Kalkmayın, burada sadece papazım.
I'm just the pastor.
Kalkmayın, Bay Garmes yine ortalığı karıştırmış...
Please don't get up. I just came in because
- Kusuruma bakmayın, kalkmayı bilemedim.
Do forgive my staying so long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]