English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kayboluyor

Kayboluyor translate English

1,319 parallel translation
Bir süre gözden kayboluyor... ama sonra, saçları çiçeklerle örtülü olarak suyun üzerine çıkıyor.
She disappears for a while, but then, she comes up again her hair draped in red flowers.
Sineğin arkasındaki ayak gözden kayboluyor, ama onun önündeki geleceği görünür kılıyor.
The post disappears behind the fly, but emerges from the future ahead of him.
Heyecan kayboluyor.
WE'RE DYING HERE.
Gelecek okuyan empati iblisimiz ona ihtiyacımız olduğunda nereye kayboluyor?
Where's our future-reading empath when we need him?
Gönüllü bayan sahneye çıkıyor, kayboluyor ve geri gelmiyor.
Female volunteer goes on the stage, disappears, doesn't come back.
Tam Marty nam-ı diğer Eve Harrington, Dean'in işini elinden almaya çalışırken merdiven kayboluyor.
Just as Marty, a. k.a. Eve Harrington, shows up trying to take Dean's job...
yarışta daha sonra... işte... görüyor musun, McDowell's kayboluyor.
later in the race... here... you see, McDowell's disappeared.
Hasta ölüyor ve Pete kayboluyor.
Patient dies and Pete disappears.
O gece iki gibi kayboluyor ve sen bu halinle burada ortaya çıkıyorsun.
Sometime after 2 : 00 a.m. she disappears... and you show up back here looking like that.
Birisi kayboluyor ve siz gelip kirli çamaşırlarını mı karıştırıyorsunuz?
Someone goes missing and you people come in... and dig into the dirt in their lives?
İş için oraya gidiyorsunuz ve o kayboluyor.
You go there on business, and she disappears.
Parktan bir bebek kayboluyor ve şehir kâbusu, korkunç bir gerçeğe dönüşüyor.
A young child vanishes from a city park... and an urban nightmare becomes a horrifying reality.
Ölü adam kalkıyor ve kayboluyor?
Dead man up and disappearing?
Benimki kayboluyor.
Huh. Mine keeps disappearing.
Seni unutmak için çok uzun bir süre mücadele ettim. Ne zaman baştan başlayacak olsak, kayboluyor ve beni ortada bırakıyorsun.
I've been trying to get down for a bloody long time... and every time we're about to go all the way... you up and run out on me.
Önemli olanlar kayboluyor.
Sometimes the most important stuff Goes away.
Robby arka koltuğa otur. " Robby ağabeyinin gölgesinde kayboluyor. Robby varlığı sona eriyor.
"Robby, get in the back seat." "Robby, just disappear in the brilliance of my All-State big-brother-ness and just stop being!"
Biri kayboluyor ve onlar sana diyorlar ki ; ah böyle bir şeyin olması imkansız ve sen bunu onların yaptığını biliyorsun.
Then they say "oh, my God Too terrible we want to try one's best." However, it is exactly the order under them
Oklar içine girip kayboluyor.
The darts just blop in and vanish.
Her zaman böyle kayboluyor!
He's got to get his butt inside.
Her yıl 220 Danimarkalı kayboluyor.
220 Danes disappear every year.
Niye bu evde her şey kayboluyor?
Why does everything get lost in this house?
Bilgimiz kayboluyor.
Our knowledge is being lost
Ama bir telefon numarası yazacak olduğumda tüm kalemler kayboluyor nedense.
But when I want to jot down a phone number, there isn't a pen in the house.
Çünkü gösteriye başlar başlamaz kayboluyor.
Because it's right before. It fades once I get going.
Evet, sık sık ortadan kayboluyor.
Yeah, she often disappears.
" ay gözden kayboluyor.
" before the moon is clouded over
Spike istem dışı bir şekilde çok daha sık kayboluyor.
Spike has been unintentionally disapparating more frequently.
Karın ortadan kayboluyor.
Your wife disappears.
Arkadaşın altı hafta ortadan kayboluyor.
I mean... your best buddy drops off the face of the Earth for six weeks...
Her defasında kayboluyor.
Now watch his stack of towels.
Bir DRD yerini saptadığı an yeniden ortadan kayboluyor.
The moment a DRD locates her, she's gone again.
Sinirlenip ortadan kayboluyor. Sonra geri geliyor. Hislerim ya da yaptıklarım hoşuma gitmiyor.
He just gets mad and disappears and then comes back and I don't like how I feel and I don't like what I do.
Sadece surat asıp ortadan kayboluyor. Sen onu kafandan sildiğinde ise, Distiller biletleriyle geri geliyor.
He just sulks then disappears, and just when you're through with him, he shows up at hockey games with Distiller tickets.
Kadın nereye kayboluyor?
Where does she disappear to?
Önce kayboluyor, sonra da eve dönüyor?
First he doesn't show up, then he blocks the driveway.
Gizlisi saklısı kalmadı, konteynırlar her zaman olduğu gibi kayboluyor.
Ain't no secret things get lost in them cans now and again.
Baltimore'dan uzaklaştıkça radyonun frekansı kayboluyor.
We done gone so far from Baltimore, we're losing the station.
Bir gece tüyüyorsun ve yarım saat sonra bir boksör kayboluyor.
One night, you take off. Half an hour later, a boxer disappears.
İki saat sonra karısı ortadan kayboluyor.
Two hours later, she disappears.
Dünyanın her yerinde ormanlık ve çayırlık alanlar kayboluyor ve yerlerini bitkilerin ekildiği tarlalar alıyor.
All over the world, woodlands and grasslands began to disappear, to be replaced by fields in which to grow crops of domesticated plants.
Uyuşturucu aldığımda olaylar zinciri kayboluyor.
YOU SEE, WHEN I GOT HIGH, THE CHAIN OF EVENTS DISAPPEARED.
Ani bir cesaret patlaması yaşadım, | şu anda yavaşça kayboluyor.
I got a sudden burst of courage, that's now quickly disappearing.
Araba kayboluyor ve birden kendimi ormanda yerde yatarken buluyorum.
The car vanishes and all of a sudden I'm on the ground in the woods.
Oyuncularınızın yarısı kayboluyor ama seyirci hala alkışlıyor.
Half your cast disappears, but the crowd still cheers!
Beni bu işe soktu ve şimdi ortadan kayboluyor.
He got me into this mess and now he disappears.
Bazen 3-4 ay ortadan kayboluyor.
He disappears for 3, 4 months at a time.
Ama emin ol, tercümede bir şeyler kayboluyor.
But I assure you, something gets lost in the translation.
Bakın, ışık kayboluyor.
Look, we're losing the light.
Yetenekleriniz yaşla kayboluyor, Bayan Sarandon.
Your skills are fading with age, Miss Sarandon.
2 dakika ve sonra ortadan kayboluyor. Ne kadar?
Money?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]