Kin translate English
3,424 parallel translation
Papaz Griffin, ona zarar vermek isteyecek ya da ona karşı kin besleyen birini tanıyor musunuz?
Chaplain Griffin, do you know anybody who may have wanted to do her harm or had a grudge against her?
Bu kadar kin tutacak ne var?
Why does she hold a grudge?
Belki az çok çiçeğe benzeyen bir şeyler göndermek istersin.
Perhaps you can send the next of kin something that almost resembles a flower.
Madem ailemdensin 150 kilometre önce neden söylemedin?
Listen, if you're my kin, why didn't you just say so a hundred miles ago?
Akraban mı?
Kin?
Tonkin Körfezi Olayı ve Vietnam Savaşı.
The Gulf of Ton kin and the Vietnam War.
Buralarda birkaç kişi hala kin tutuyor sanırım.
I guess a few people around here still hold a grudge.
Sanırım senin kin taşımak için ortalıkta olmaman lazımdı.
Of course, you weren't supposed to be around to carry a grudge.
Kin tutabilir.
She can hold a grudge.
Kin listendeki başka biri olmak istemedim.
I didn't want to be just another person on your grudge list.
Christopher'la arandaki kin kontrolden çıktı.
This feud between you and Christopher is out of control.
Hasmına resmi davranmaya gerek yok.
No need to be formal with kin.
Hala kin tutuyor musunuz?
Still holding that grudge?
Bunu özellikle senin soyuna yapmaktan nefret ediyorum ama türünüze sokağa çıkma yasağı var.
I hate doing this, especially'cause you're kin, but the thing is, there's a curfew enforced for your kind.
- Bir kin.
- A grudge.
Eğer bu doğruysa ejderhalar ne kadar zaman birbirlerine kin duyuyorlar?
If that's true, how long do dragons carry a grudge?
Bu adam bize karşı kin besliyor.
This guy's got a vendetta against us.
Kulağa J.R'la olan meselesinden dolayı ona kin besliyormuşsun gibi geliyor.
Now that just sounds like you got a grudge'cause she had an affair with J.R.
Sevgili yakınlarım, akrabalarım, silahlı sadık adamlarım.
My affinity, my kin, my loyal men at arms.
- En yakın akrabası siz misiniz?
- Are you her next of kin?
En yakın akrabası siz misiniz?
Are you the next of kin?
Kin tutuyorsun, değil mi?
You hold a grudge, don't you?
Kin tutmak için çok meşgulüm.
I'm too busy to hold grudges.
Hâlâ kin tutuyoruz, öyle mi?
Ah. Still holding a grudge, are we?
Hukuk davaları sıklıkla kin besler, Bayan Florrick.
Lawsuits often breed grudges, Mrs. Florrick.
Almanlar'ın yapmadığı bir şey varsa o da kin tutmaktır.
If there is one thing Germans don't do, it's hold a grudge.
- Eski kin alev mi aldı?
Some old grudge stirred up?
Adama hala külotun çekildi diye kin güdüyorsan, büyü artık.
If you've got some post-wedgie grudge against the guy, grow up.
Ambulanstayken ailenden birini arıyordum.
I was looking for your next of kin in the ambulance.
Kalan % 10'luk kısımda ailevi meseleler ve kin tutma bulunmuyor muydu?
What are you basing your claim on? Family issues? Anyone holding grudge?
Nate Ryan isminde basit bir suçlu damada karşı bir kin besliyordu ve belli ki balaylarında onlara terör estirmek için onlarla gitmiş.
A low-level criminal named Nate Ryan had a vendetta against the groom, and apparently sought to terrorize the both of them - on their honeymoon.
İsmi, ailesi bilgilendirilinceye kadar saklanıyor ama Solmuş Gül Kasabı'nın diğer kurbanlarına benzediğini söylemiştim.
Her name's being withheld pending notification of next of kin, but I've been told told she resembles the other Dead Rose Slasher victims.
Bir akrabanın ortaya çıkmasını beklemek zorundayız.
We have to wait on next of kin coming forward, I supose.
Duyduğumuza göre başına belâ açtığı için Percy Malleson'a kin besliyormuşsun.
What we're hearing, Len, is that there was bad blood between you and Percy Malleson on account of him landing you in it at work.
Akrabalarından bir şey çıkmadı. Yurt dışında bulunmuş olma ihtimali var.
Nothing so far as next of kin is concerned but he may have been living abroad.
Kin güdüyor musunuz, Bay Catalani? - Hayır.
Do you hold a grudge, Mr. Catalani?
Onu Ewing'lere karşı kin dolu yalnız bir kurt olarak resmedebiliriz. 375 00 : 19 : 05,607 - - 00 : 19 : 07,039 Yani ağzını bantlamalıyız, öyle mi?
We can paint him as a lone wolf that had a grudge against the Ewings.
Yediği güzel yemek için ona kin gütmüyorsundur.
I'm sure you don't grudge him a decent dinner.
Ama ben haftalarca pudinglerime tadını verecek gözyaşı ve kalp kırıklıkları için kin güdüyorum!
But I do grudge him the tears and heartbreak that'll flavour my puddings for weeks to come!
Chatsworth zehirlenmesindeki kurbanlardan biri emekli bir denizciymiş. 91'deki Çöl Fırtınası'ndan beri göreve çıkmamış. - O kadar süre kimse kin tutmaz.
One of the victims in the Chatsworth poisoning was a retired Marine Corps general who hadn't seen action since Desert Storm in'91.
Madem kasabadakileri bu kadar iyi tanıyorsun başka kim arkadaşına kin güdüyor olabilir?
If you're so dialed into the town, who else had a beef with your friend?
Bugüne kadar da hep kin tuttu.
And the brother held a grudge this whole time.
Yaraladıklarından bazıları Barlowların kuzenleriymiş ve Sean Barlow kin tutmayı çok sever.
Anyhow, some of the injured parties were cousins to the Barlows, and Sean Barlow loves to cultivate a grudge.
Kin besleyen biri olabilir.
This could be someone holding a grudge.
Kızları, soruşturma sonuçlanana kadar koruyucu gözaltına alındı ve sonra...
Their daughter has been moved into protective custody pending the outcome of the investigation, and next of kin...
Bunu kim yaptıysa belli ki Peters'a karşı kin besliyormuş.
Whoever did this had a definite grudge against Peters.
Yine de uzun zaman olmuş Kin.
Still, it's been a long time, Kin.
Bir dakika Kin.
Wait, Kin.
Akraban mı?
He kin to you?
Kin tutmamalıyız.
We shouldn't hold grudges.
Kin ve şiddetle dolu çok fazla ruh.
So many souls filled with hatred and violence.