Kârımı translate English
672 parallel translation
Kârımı arttırıyorsa hayalet olmuş tanrıça olmuş önemli değil.
As long as it results in a rise in my profit, I don't care if it's a goddess or a ghost.
"Size 10,000 dolar ve Kârımın % 50'sini borçluyum."
"I owe you $ 10,000 and 50 % of the profits."
Bu yolculuğa birlikte çıktığımıza göre..... kârımızı yarı yarıya paylaşacığımız konusunda hemfikir olmalıyız.
Since we've been thrown together in our travels like this... we need to agree from the start that profits get split fifty-fifty.
Bu şekilde hiç kârımız olmaz.
This way we'll get no profit.
Kârımız nedir?
What's our profit?
Önümüzdeki bir yıldan daha kısa bir süre içinde, net kârımızın 45 milyon dolara kadar çıkacağını tahmin ediyorum.
I expect a positive cash flow for the entire complex of 45 million achievable in this fiscal year, a year, in short, ahead of schedule.
Bizim bu işten zerre kadar kârımız yok.
We've no profit on this deal. We've great loss.
Bu kârımız. Bu da babaanneme olan borcumuz.
This is what we owe granny.
Yanına kâr kalacağını mı sanıyordun?
How long did you think you could get away with this?
Kâr yüzdesi kazanmak için kumarbaz gibi riski göze alır mısın?
Take a gambler's chance on a percentage of the profits?
Alacağım tabii. Ayrıca biraz da kâr yaparım.
- You bet I could, and a little dividend along with it.
Daha fazla satabilmek için kârı düşük tutmak lazım.
Surely we'll need to make a little profit in order to keep on going.
Bu deliyi şehrimizde tutmak akıl kârı mı?
Is it wise to have this mad dog in our city?
Bir şey vuramadık, yorulduğumuz yanımıza kâr kaldı.
We've had nothing but hard scrabble.
İlk kârım senin olacak, sadece senin çünkü kumpanyamın bir parçası olacaksın, değil mi Melina?
My first profit will be yours, only yours, because you'll take a part of my company, won't you, Melina?
Bu yanımıza kâr kalacak gibi görünüyor.
It looks like we got away with it.
Kâr payı ödeyen bir uşak olduğumu unutup duruyorum.
I keep forgetting I'm a valet who pays dividends.
Yaptığının yanına kâr kalacağını mı sanıyorsun?
You think you can get away with this? But Maria.
Bu yanımıza kâr kalmaz.
We'd never get away with it.
Yani çocukları kaçırabilirler ve bu da yanlarına kâr mı kalır?
So they can steal kids and get away with it?
Anlamlı bir kâr ile benim için onlardan kurtul ve beraber çalışalım. Nehirden soğuk bir meltem geliyor, Alan.
You get rid of them for me at a reasonable profit... and we're in business.
Balzac'tan sağladığım kâr çok ufak size faydalı olmak arzum ise çok fazla. Benim için kaçırılmayacak fırsat.
My profit on Balzac is so tiny and my wish to please you so great that it's a bargain to me.
Çünkü bu yaptıklarının yanlarına kâr kalmaması lazım!
Because they must not be allowed to get away with what they did!
Sonuçta yanlarına kâr kalmayacak mı?
Do you really think they won't get away with it in the end?
Kuşlarını yetiştirip, satmaya devam edebilirsin ama kâr, sosyal yardım fonuna aktarılacak ve sen de kârdan maaş alacaksın.
You can continue to raise and sell the birds, but the profits will be turned over to the prison welfare fund, and you will receive a salary in the form of a share of the profits.
Başlangıç ve kâr payım olarak 100 dolar.
One hundred to start you off and my share of the winnings.
Serbestim, Sadece bana faydası olana bağlıyım, Kâr getiren şeylere, özellikle de büyük kâr getirenlere.
I'm only obliged to do what benefits me, what brings in a profit - preferably a big profit.
Artık kâr paylaşımı üzerine kurulmuş bir yönetim kurulu var.
Now... board of directors, on a profit-sharing basis.
Oyun tutarsa destekçilerin parasını ödemek zorundasınız. O kadar destekçiyle hiç kâr edemezsiniz. Anladınız mı?
Once the play's a hit, you have to pay the backers and with so many, there could never be enough profits to go around.
Memnuniyetle duyuruyorum ki 12 milyon dolarlık gider azalması artı 7,5 milyon Alman markı geri ödeme ve 3,75 milyon tercihli hissenin 7,5 milyonluk yönetim yedeğine eklenmesi artı 11.500 liret yükselen harcama marjı ve 10 milyon sterlinlik sermaye yatırımı sayesine firma geçen yıl tam bir şilin kâr etmiştir.
I have great pleasure in announcing that owing to a cutback on expenditure of $ 12 million plus a refund of 7.5 million Deutschmarks and adding the debenture preference stock of 3.75 million to the director's reserve currency account of 7.5 million plus an upward expenditure margin of 11,500 lira due to a rise in capital investment of 10 million pounds this firm last year made a complete profit of a shilling.
Tüm riski ben alacağım ve kârı eşit paylaşacağız.
I'll take all the risks and go 50-50 with you on the profits.
Sizce Avrupa Ortak Pazarı'ndan kâr sağlamalı mıyız?
Do you think we shall profit from the Common Market?
Yatırımda bulunduğu her beş milyon pound'dan yarım milyon pound kâr eder.
For every 5 million pounds he invests he makes half a million pounds profit.
Kâr payı almak için. Çok fazla almışım, beni söğüşlediler.
I bought on the margin, I bought too much, and they sold me out.
Onlara Loop'u, Madison'ın kuzeyindeki tüm Rogers parkı. 16'ncı caddenin kuzeyindeki Cicero'daki her şey kumar makinelerinden pay ve Lake County motelinin yarı kârını vereceğim...
I'm gonna give them the Loop north of Madison all of Rogers Park. Everything in Cicero north of 16th Street a cut in our slot machine take and half interest in the Lake County roadhouses.
Kanalımız, bu şirketin bünyesinde bulunan tüm kuruluşlar arasında en fazla kâr eden yer haline gelecektir.
This network may well be the most significant profit center of the communications complex.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor.
Offhand, I think it was based on a multiple 1975 earnings with the base period in 1975.
Maaşının % 50'sine, yılın başında yaptığımız kârın % 25'i ilave ediliyor ve sözleşmenin bitiş tarihiyle çarpılıyor.
I think it was 50 percent of salary plus 25 percent of the first year's profit multiplied by the unexpired portion of the contract.
Eğer kâr bekleyeceksem daha çok işçiye ihtiyacım var.
I need more field hands if I hope for profit.
Amacım kâr gütmekse herkes bana saygı duyar.
If my aim was profit everyone would respect me.
Çağımızda, üretim insanların ihtiyaçlarını giderme amacıyla değil ; ... kâr elde etme...
Production today is based not on satisfying natural human needs, but on the prospect of...
Bira kârım azalıyor.
It's eating into my beer profits.
- Harika... Kârım da gitti.
Uh, uh, that, that's great, they go to profits.
Ve A dan Z ye Her Adım Başı Her Şeyden Kâr Elde Ediyorlar.
And they take profits every step from A to Z.
Çok yakında kâr etmeye başlayacağız, ama bölünecek, çünkü yanıma şaşılacak kadar yetenek dolu ve bana göz kulak olacak kadar zihnen ve bedenen güçlü birini işe aldım.
It'll be going into profit any day now, partly because I've hired a bloke... of astounding competence and strength of body and mind... to look after it with me.
Başarılı olursa, kârını bana ödeyecek ve paramı alacağım.
If he succeeds, he'll pay me interest... and repay the loan.
Adam kralken söylediğin akıl kârı mı?
You can't be stupid to be a King.
Ayrıca çok iyi bir kâr paylaşım paketimiz var.
- Where you going? We also have a very nice profit-sharing plan.
Bu işte kâr elde etmek için kafayı her zaman koyarım.
I never close my mind to profit.
Bu iş o kadının yanına kâr kalırsa mahvolurum.
I'm damned if that woman's gonna get away with it.
Hey, bu ölümde benim kârım nedir?
Let's see. Eighty cents a cookie...
karımı 36
karımın 27
karım 448
karıma 23
karım yok 16
karım ve ben 25
karım nerede 56
karım öldü 19
karım mı 39
karımın 27
karım 448
karıma 23
karım yok 16
karım ve ben 25
karım nerede 56
karım öldü 19
karım mı 39