English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kızdım

Kızdım translate English

5,039 parallel translation
Genç bir kızdım, ve o çok olgundu, platonik bir aşk yaşadık, ama tutkulu bir aşktı.
I was a young girl, and he was very mature, but we had... we had a platonic, but passionate love.
Yaramaz bir kızdım, pek bir şey bilmiyordum ama onu kaybettiğimi düşündüm...
And I was just a bratty girl. I didn't know any better, but the thought of losing him...
Çok kızdım!
I am getting ven / any "! -
İşte şimdi çok kızdım.
"Now I've lost it."
Çok kızdım!
"I am furious."
Çok kızdım.
"I am furious."
Küçük bir kızdım.
I was a girl.
O zaman genç bir kızdım.
I was a young girl at the time.
- Çekici bir kızdım o zaman.
- I cut a bit of a skirt, I did in my day.
Bakın, üç yıl önce basit, taşralı bir kızdım. Croydon'da bir ayakkabıcıda çalışıyordum. En fazla Purley'de küçük bir ev alır, birkaç çocuk doğururdum.
Look, three years ago, I was just plain Betty Jones, working in a shoe shop in Croydon, with no prospects beyond a couple of kids and a maisonette in Purley.
İlk ikisinde genç kızdım ve dikkatsiz davrandım.
The first two, I was a teenager, and I was reckless.
Ortaokuldayken o vahşi ve popülerdi, bense dişlerinde tel olan içine dönük bir kızdım.
In grade school she was wild and popular, and I was an introvert with braces.
Hayır, istediğim en küçük şeyle ilgili bile benimle kavga etmene kızdım.
No, I'm pissed that you fight me on every simple thing I ask you to do.
Tamam, bak, Ben de çok kızdım
Okay, look, I was pissed when he first
Genç ve saf bir kızdım.
I was a naive young girl.
Amigo kızdım yani bir miktar ilgi çekiyordum tabii.
so that always brought me a certain amount of attention.
Janet, doğruyu söylemek gerekirse sana kızdığımdan daha çok kendime kızıyorum.
To tell you the truth, Janet, I'm more annoyed at myself than I am at you.
Kızdın mı? Ne, şaka mı yapıyorsun?
Does that make you angry?
Onu kızdırdığım için artık doktorlarla konuşmama izin vermiyordu.
He wouldn't let me talk to doctors anymore ; That made him... Angry.
Sonra Katie ile tanıştım. Çok kötü bir kızdı.
I had just lost my mom and I was really sad and lonely and then I met Katie and she was evil.
Bu sizi kızdırdı mı?
Was that frustrating for you?
Jamie, tatlım, kızdığını biliyorum.
Jamie, sweetheart, I know you're mad.
Chloe, annen benim her şeyim. Onu kızdıracak bir şey yapmam.
Chloe, your mom means the world to me, I'm not going to do anything to mess it up.
Yani, kızdığımda ya da kıskandığımda ya da ne bileyim...
I mean, even when I'm angry or jealous or, I don't know...
Tanrı bizim sığınağımız ve dayanağımızdır. Başımız derde girdiğinde yardıma hazırdır. O yüzden asla korkmayacağız depremler olsa, dağlar denize doğru yıkılsa bile korkmayacağız.
God is our refuge and strength, always ready to help in times of trouble, so we will not fear, even if earthquakes come and mountains crumble into the sea.
Sana kızdığım için ailemin bana bulduğu ilk çocuğa evet, dedim.
Because I was angry with you.. I said okay to the next boy my parents introduced me to.
Seni kızdıracak bir şey falan mı yaptım?
Did I do something that pissed you off or something?
Bu seni kızdırır mı?
Would that make you mad?
Sooz çok kızdı mı?
Is sooz mad?
Köpek isimleri vermek insanları kızdırmaz mı sizce de?
Are you sure naming them after dogs won't irk people?
Bana kızdın mı şimdi?
You're angry with me now?
İnsanları kızdırmaktan hoşuna mı gidiyor?
You enjoy pissing people off?
Sanırım siz Joe Carroll'ı öldürdüğünüz için, hayranları buna kızdı.
You killed Joe Carroll, and his followers are... mad about it, I guess.
Atalarını kızdıralım biraz.
Let's piss off your forefathers.
çok salak bir arkadaşım var dün gece sarhoş olmuş ve biriyle birlikte olmuş... sanırım kızdı, ama biraz erkeğe benziyordu.
I got this really stupid friend who had this real drunken night and he hooked up with this... I guess it was a girl, but kinda like a guy. She had man hands.
Konumuz arkadaşlığımızdı. Artık bitti.
This is about our friendship, which is over.
- Kızdınız mı?
No hard feelings?
Kızdın mı?
Are you mad?
Bu aylık beslenme kaynağımızdır. Yeme!
This is for a month supply Do not eat!
Yani, sen bir Atrian ile konuştun diye... onlara mı kızdılar?
So, wait, they were pissed Because you talked to an atrian?
Biliyor musun, kardeşime yardımcı olmadığın için sana kızdığımı düşünüyordum.
You know, I really thought I was mad at you, doc, for not helping my brother.
Dekan Haley, Kenny'ye kızdığımı düşündü.
And Dean Haley, he figured I was mad at Kenny, but... Truth is, I've just been mad at myself.
Şu yemeğe çağırdığın konuğumuz tatlı için falan dönerse diye elimde onunla uyuyacağım. - Kızdın sen.
And I'm gonna sleep with it in case your fuckin'dinner guest wants to come back for, you know, dessert or something.
Lastik mermi, Rus 9 milimetre, kendini savunmak için bunu hafifçe kızdırmak için kullanırım.
Rubber bullet, Russian 9 millimeter, self-defense. I use it for when I'm mildly pissed off. I use these when I'm serious.
Öldürecektim ama o kadar yalnızdım ki kızı yanıma aldım.
I was gonna kill her, but I was quite lonely, so I kept her.
Daha önce sana kızdığım için özür dilerim.
I'm so sorry that I got angry at you before.
Arkadaşımı kızdırmasan iyi edersin.
You don't want to upset my buddy, here.
Ben onun hayalindeki kızdım. Öyleydim.
I was his dream girl.
Ama kime daha çok kızdığımı bilmiyorum. Emma'ya, Bobby'e ya da kendime.
But I don't know who I'm more angry at...
Ama ne yaparsanız yapın,... büyükannenizi kızdırmayın, tamam mı?
And just whatever you do, Don't make your grandmother angry, okay?
Yemek yeme şeklime laf ederek beni kızdırmaya mı çalışıyorsun?
Are you trash-talking my mad eating skills?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]