Kızdın mı translate English
1,730 parallel translation
Kızdın mı?
You mad?
Ne yani, tuvaletini tamir ettiğim için kızdın mı bana?
What, are you mad at me for fixing your toilet? No, I'm not.
- Ne? Kızdın mı yani şimdi?
- So are you angry now?
Annen yalan söylediği için kızdın mı?
Were you mad at your mom for lying?
- Kızdın mı?
Are you angry?
Kızdın mı bana?
Aren't you angry with me?
Anne, bana kızdın mı?
Mom, are you mad at me?
Bana kızdın mı?
Are you mad at me?
- Bana kızdın mı yoksa?
What are you, pissed at me?
- Bana kızdın mı?
Are you mad at me?
Kızdın mı baba?
Are you mad, Dad?
Bana kızdın mı, aşkım?
Honey are you mad at me?
- Kızdın mı?
- Are you mad?
Kızdın mı?
Are you upset?
Uyuduğum için bana kızdın mı?
Okay, are you gonna get mad at me for sleeping?
Sorun ne? Kızdın mı?
What's wrong, are you mad?
Kızdın mı? . Git hıncını fotoğraflardan çıkar.
you're mad. go take it out on the photos.
Ve dürüst olursam,... bir günü geçirmek için daha ızdıraplı bir yol düşünemiyorum, suda ayakta durmak, solucanı iğneye takmaya çalışmak ve bütün zamanı çok sıkıcı olduklarına emin olduğum konulara... Carson'ın bakış açısını dinleyerek geçirmek.
And to be honest, I cannot think of a more torturous way of spending a day than, you know, up to my hips in water trying to get worms on hooks and having all the time in the world to listen to Carson's many views on what I'm sure are a vast number of impossibly boring subjects.
Kızdın mı?
Are you mad?
Beni neyin kızdıracağını çok iyi biliyorsun. Bu evi de mi o ödeyecek hanım efendi evlendiği zaman o masrafları da babam öder.
Oh, you know what pisses me off is he's gonna pay for this house, and then she's gonna get married and he gonna pay for that too.
Teyzelerimden birine mi kızdın? Ben... Ben...
I'm just...
Cenaze işlerinden sıkılmışsınızdır diye düşündüm. Bana gelince, işlerim öyle yoğun ki çalışma alanımı genişletmek istiyorum.
Well, you must be getting tired of the funeral business now and, uh, me, well, I'm just so darn busy I need to expand.
Varsayımın çok kibirli, ayrıca yüzünü görmek kızdırmaya başladı.
Your assumption is arrogant, and your face is starting to piss me off.
Umarım 15 dakikalık şöhretinizin keyfini çıkarmışsınızdır çünkü serbest gezen bir psikopat var.
We have a psycho on the loose. Back to work.
- Kızdın mı?
Are you mad?
İnsanlara mı kızgınsın yoksa sadece anneni mi kızdırmaya çalışıyorsun?
You piss a lot of people off or are you just trying to piss off your mom?
Şimdi buradasın sonra gitmiş olursun. Beni bu kadar kızdırmasının nedeni de bu. Kızımız ziyan oldu gitti işte.
You're here, and then you're gone, and that's why it makes me so mad that she just she just threw it all away.
- Yine Donna Karan'ı mı kızdırdın?
- Did you piss off Donna Karan again?
Haberinle bir haydutu felan mı kızdırdın?
Piss off a mobster with some exposé?
Beni kızdıracak mısın?
You cross me? You'll regret it.
Geçen akşam bana mı kızdın, bu-bu daha mı derin bir şey?
Were you just pissed off at me the other night, or this this, like, deeper.
Haklı olduğum ya da bunun seni kötü göstereceğine kızdığın için öfkelendin değil mi?
You angry because this made you look bad or because you know I'm right?
Eminim hayal kırıklığına uğramışsınızdır.
I'm sure you're very disappointed.
Sanırım Melody için planlarını iptal etmene ama benim için etmemene kızdım.
I guess I was just pissed off because you cancelled your plans for Melody but not for me.
Niye kızdığımın farkında mısın?
Don't you realise why I'm mad?
Onun babası olsaydın, onun eş amcasıydım, ve ona neden bu kadar kızdım ki, soktuğumun parası için mi?
If you were his dad, I was his dutch uncle, and what the fuck did I do but get pissed off, fight with him over cocksucking fucking money?
Sadece seni kesmek için daha büyük bir testere lazım dediği için kızdın.
Man, you're just upset'cause he said he needed A bigger saw to cut you in half.
Bak, Sarah. Holly'e kızdığın için bu şirketi batırmana izin vermeyeceğim.
Look, Sarah, I'm not going to let you bring this business down to get back at Holly.
Gerçekten bana mı kızdın yoksa başka bir şey mi var?
Are you really mad at me or is this about something else?
Programını ilginç kılacak bir şey lazımmış, ben de tam buna uygun, babasını arayan saf bir kızdım.
He needed a gimmick for his reality show, and I was just a gorgeous ingénue looking for a dad.
Kızdın sanırım.
I see you're tempted.
Sanırım bu defa onu çok kızdırdın.
I think you might've pushed him too far this time.
Bahse varım, bu işte gerçekten sıkı kalçalar yapmışsınızdır.
- l bet that gives you really good glutes.
Ön hukuk almam gerekiyordu ama, siktir et dedim ve yerine filozofi aldım. Bu sahiplerimi fena halde kızdırdı. Sanki yaşamın anlamı alakasızlık değil, değil mi?
I was supposed to do pre-law but I said screw it, I studied philosophy instead and that pissed the parental units off big time, as if the meaning of life's just irrelevant, right?
Ama gerçekte, Steve Newlin gibi insanlarla konuşmak insanı kızdırıyor. Onların yüzünden, insanım derken utanıyorum.
Oh, but truly, it's inflammatory talk from folks like Steve Newlin who make me ashamed to call myself a human.
Yoksa bir başkasına mı kızdın da sinirini bu zavallı kadından mı çıkarıyorsun?
Is it possible that you are angry at somebody else and are acting it out on this poor lady?
Neden kızdın anlamadım.
Listen, I don't know why you're so upset.
Umarım çok hayal kırıklığına uğramamışsınızdır.
I hope you're not too disappointed.
Ve bana kızdığını da anlayabilirim ama bana yardım etmelisin.
And I can understand you're mad at me... but you have to help me now.
Umarım ağzım sıkı biri olduğumu anlaşmışsınızdır.
I hope you've noticed I'm a discreet person.
Leonard, daha önce birbirimizin yüzüne baktık ve cinselliğin tatlı ızdırabını çıplak, buruşuk vücutlarımızda paylaştık diye rahatsız olmana gerek yok.
Leonard, there's no reason to feel uncomfortable just because we've seen each other's faces and naked bodies contorted in the sweet agony of coitus.