Marionette translate English
72 parallel translation
İpleri, eklemleri olan, şu bildiğimiz kuklalardan.
You know, one of those marionette things, all strings and joints.
İplerin yardımı olmadan şarkı söyleyip dans edebilen tek kuklayı takdim ediyorum.
Introducing the only marionette who can sing and dance absolutely without the aids of strings.
Kukla gibi değil.
And not like a marionette.
Thomas Perez'in kırık bir kukla gibi çökmesi.
Thomas Perez crumbling like a broken marionette.
Palyaço olan, Marslı olan sensin!
Everything about you. You're the marionette, the fiend!
"Pinokyo" bir kukla - ahşap.
"Pinocchio" is a marionette - made of wood.
Ama bir çocuk nasıl kukla olur?
But why is a child a marionette?
Eğer Japon kuklaları gibi iplerle yönetildiğimizi düşünürseniz anlamadınız demektir. Bu sadece saray etiğidir.
"'If you think we are worked by strings like a Japanese marionette, you don't understand these things - it's simply Court etiquette.'"
İplerinizi kesip bir kukla gibi ortalıkta çırpınmalarınızı izleyebiliriz.
We cut their Achilles tendon and watch them flop around like a marionette.
- Bir kukla oynatmak gibi.
- It's like operating a marionette.
Orantısız koca kafan seni kukla gibi gösteriyor.
Your disproportionately large head gives you a marionette-like quality.
Evet, aynı benim ölü-sıçan kukla tiyatrom gibi.
Yeah, like my dead-rat marionette theatre.
Aşil kirişlerini kesip kukla gibi yalpalamalarını izleyeceğiz.
We cut their Achilles tendon and watch them flop around like a marionette.
Omzundaki siyah çantadan tuhaf bir kukla sarkıyordu.
He had a black knapsack over his shoulder with some sort of bizarre marionette sticking out.
Erkek kardeşi ve Afrodit olmasaydı tiyatroculuğa adım atmamış olacağını söylerdi.
He even said that if it hadn't been for his brother and that marionette, he'd never have gone into theater.
Senin kuklan değilim.
I am not your marionette.
Basın toplantısından sonra, kültür bakanıyla birlikte..... hava müzesi gezildi... Charles Bridge'in karikatürü lise öğrencileri ile fotoğraf çekildi Prag kalesi'nde. ... ve marionette Tiyatrosu'nda çocuklar eğlendirildi.
After a press conference, a tour of the Air Force Museum with the minister of culture, then a caricature on Charles Bridge a photo op with high school students at Prague Castle and even a few moments entertaining children at the Prague Marionette Theater.
Fırtınaya kapılmış bir kukla gibi göründüğümü söylemişlerdi.
I've been told I look like a marionette in a wind storm.
Birinin Kody'yi kontrol ettiğini söylüyor.
It's marionette. He's saying that somebody's pulling Kody's strings.
Ari bile kafasını evet yada hayır demek için sallayacak veya teklifinin iki katı diyecek bir kukladan başka bir şey olmayacak.
Ari will be nothing more than a marionette that shakes his head yes or no, or says "double your offer."
Hırslı parmaklarıyla dünyayı kukla yönetir gibi yönetiyorlar ve bizler, onların kuklaları, bundan habersiziz.
They have their greedy fingers on the marionette strings of the world, and we, their puppets, don't even know it.
Kuklaya benziyor.
He looks like a marionette.
Bana tek boynuzlu at kuklası aldığını hatırlıyor musun?
- That's hilarious. Hey, remember the year you got me that unicorn marionette with the purple horn?
Tek boynuzlu at kuklasını sevmiyor musun?
- You didn't like the unicorn marionette?
Sonrasında cesetleriyle saygısız bir şekilde kukla gösterisi yapılacak.
Followed by a disrespectful marionette show performed with their corpses.
Çocuğu kaçırmak için bir oyuncak bebek, kukla kullandı.
He used a doll, a marionette, to lure the boy.
Onlardan biri de bir kuklaydı.
One of them was a marionette.
Kukla gibi aynı.
It's like agreeing to be a marionette.
6. yaş günüm için özel bir kukla gösteri yaptık.
For my sixth birthday, we had a private marionette show.
O kadar çok şart koşmuş olacak ki şartnameye döneceğim.
There'll be so many strings attached I'll look like a marionette.
Sen küçük parmak kuklasısın.
You're a pinky. Finger marionette.
Fark ettirmeden bir kuklasal teknik yerleştirmiş.
And that it must develop technical type "Marionette" somewhere
En güzel çocukluk anılarımdan biri Moskova kukla tiyatrosunu izlememdir.
Oh, one of my favorite childhood memories Was attending the moscow marionette theater.
Gider bir kuklaya çakardım.
I'd bang a marionette.
Kukla gibi, eller topuklara
It's the marionette, hand toward the heel.
Ben kuklayım, Kuklayım ben.
I am a marionette, I am a marionette.
Düğünümüzde yemeği sağlayacak şirket birden bire Marionette Ventures diye bir firma tarafından satın alındı.
Well, the catering company that was supplying our blessed event went under in the blink of an eye, bought out by something called Marionette Ventures?
Evet, bunca zaman Marionette Ventures'e satılan iş yerlerin ortak noktalarını bulmaya çalışıyordum. Ortak noktaları küçük mavi çizgi.
I have been wasting all my time worrying about the businesses that sold out to Marionette Ventures and not what they had in common A little blue line.
Su tabakasının üzerinde olan ve Marionette'in almadığı tek bir iş yeri var.
There's only one business that Marionette hasn't purchased that's located above the aquifer.
Bu durumda süper duyuşumu kullanıp Marionette'in adamlarının işlerini nasıl yaptığını öğrenirim.
This is when I would use my superhearing - - to listen in on the Marionette boys to see how they operate.
Benim öğrenmek istediğim Marionette Ventures'in arkasında kim var?
What I want to know is, who's behind Marionette Ventures?
Marionette Kuruluşu'nun önemli üyeleri, sizleri selamlıyorum.
To my esteemed members of Marionette Enterprises, I bid you... Hello.
Şu çılgın kuklaların kendilerini fark ettirdiklerini gördün mü?
Ever been to one of those crazy marionette shows they have over there?
Kafasını Fransız kuklası gibi sallıyor.
He shakes his head like a French marionette.
Bayan Coulson, ciddiye mi alınmak istiyorsunuz yoksa BBC'deki her iyi görünüşlü adamın kollarına atılan aptal bir kukla mı olmak istiyorsunuz?
Miss Coulson, do you want to be taken seriously, or forever be some stupid little marionette fluttering on the arm of every good-looking man in the BBC?
İpli mi, el kuklası mı?
Uh, marionette or hand?
Bir kuklanın tellerinden yapılmış.
It was made out of the strings of a marionette.
Tiz sesle ve kukla kollarıyla taklidini yapmam mı?
Is it because I did that impression of you with high-pitched voice and the marionette arms?
Ama kesinlikle tek Kukla Jackson 5 biz olacağız.
But I guarantee we are gonna be the only marionette Jackson 5.
Demek istediğim, geçit törenlerinde uygun adım yürümeye başladı.
My point is, he started goose-stepping in the marionette parade.
İstediği zaman oynatacağı yaşayan bir kukladan daha fazlasıyım.
I am more than some living marionette who will dance at the pull of her strings.