Matt translate English

Matt, ben Paul, Beth'in sevgilisi.

- Matt, it's Paul. Beth's boyfriend.

Matt Riley.

Matt Riley.

- Bugün kanepeden kalkmaya çalış Matt.

- See if you can get off the sofa today, Matt.

Matt?

Matt?

Matt, sen misin?

Matt, is that you?

Matt.

Matt.

Tamam, benim adım Matt.

Okay. My name's Matt.

- Matt?

- Matt?

- Fairview Sitesi'ne gidecek olan Matt.

- Yeah, Matt. Going to the Fairview Estate.

- Siktir git Matt.

- Fuck off, Matt.

Matt, sana ne oldu?

Matt, what... What's happened to you?

Matt n'olur!

Matt, please...

Matt, söyle n'olur.

Matt, please.

Matt!

Matt...

Matt!

Hey!

Bizi korkutup kaçırmak için her şeyi yapacaklar Matt.

They are desperate to scare us away, Matt.

Matt orada mutlu olmadığımın farkındaydı ve Lee'nin hikâye uydurduğumu düşündüğünü biliyordum.

Matt knew that I wasn't happy there, and I knew that Lee thought I was making up stories.

Matt?

Matt? !

Matt polisi aradı ve onları oraya götürdük.

Matt called the police, and we directed them to the spot.

Körkütük sarhoş hâldeydim ama Matt'in odadan çıktığını biliyordum.

I was three sheets to the wind, but I knew Matt had left the room.

Ne oldu Matt?

What, Matt?

M'si. - Matt!

Matt.

Matt, neden bahsediyorsun sen?

Matt, what are you talking about?

Bunu halledebilir misin lütfen Matt?

Will you handle this, please, Matt?

Bir de Matt insani bir yüz göster.

And, Matt... Show a human face.

Matt'i düşünüyorum.

I think about Matt.

Matt Marks, sosyal medya kişisi.

Matt Marks, social media concierge.

Matt ayrıca etkileşimli fotoğraf robotuyla da çalışacak.

Matt also works with this Foto Robot, an interactive photo booth.

- O zaman benimle dışarı çık, Matt.

- Then come out with me, Matt.

Jesus, Matt.

Jesus, Matt.

Matt, düşünme bile.

Matt, don't make a thing.

Buraya, Matt.

Over here, Matt.

Evet, Matt ben tatildeyken yardımcı olacak.

Yeah, Matt's gonna help out while I'm on vacation.

Matt mi?

Matt?

Öpüşen veteriner Matt ya da kara sevdalı pediatrist Steve mi?

Is it Matt, the kissing veterinarian, or Steve, the lovesick podiatrist?

Matt, sen müthiş birisisin ama biz beraber çalışıyoruz.

Matt, you're an amazing guy, but we do work together.

Görünüşe göre gülleri Matt yollamış.

It turns out Matt sent the roses.

Hayır, kesinlikle Matt'den.

Oh no, they're definitely from Matt.

- Matt.

- Matt.

Dr. Matt Harmon, D.J. Fuller'a çiçek verdiniz mi, vermediniz mi?

Dr. Matt Harmon, did you or did you not give flowers to D.J. Fuller?

Matt ve ben stok sayıyoruz.

Matt and I are doing inventory.

Matt kim?

Who's Matt?

Sana bu Matt ile yarı alakalı bir şey sorabilir miyim?

Can I ask you something semi-related to the Matt thing?

Bence, yapmak istediğin şey için Matt ile çıkmanın artı ve eksilerini yaz.

I think what you want to do is list the pros and cons of dating Matt.

Yani, Matt patronumun oğlu.

I mean, Matt's my boss's son.

Hayır, ben Matt'ten bahsediyorum.

No, I'm talking about Matt.

Peki ya sen ve Matt?

But what about you and Matt?

Ben de Matt ile işler nereye gider bilmiyorum.

I don't know where it's going with Matt.

Matt, babası tatildeyken onun yerini dolduruyor.

Matt's filling in while he's on vacation.

- Merhaba, ben Matt.

- Hi, I'm Matt.

Matt!

Matt!