English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Meslek

Meslek translate English

2,269 parallel translation
- Donuk bir meslek seçtim, ama seninkiyle karşılaştırınca -
- I picked a dull job, but compared to yours -
Ne duydun bilmiyorum ama daha önce hiç, meslek hayatımdaki günler boyu hiç ama -
I don't know what you've heard, but I have never, in all my days being in show business
Ben serbest meslek yapıyorum.
I'm a hired contractor.
- Meslek?
- Profession?
Lisede meslek dersleri veriyorum.
I teach a shop class at the public high school.
Seçeceği en iyi meslek dans etme olmasa gerek.
- Wow. Dancing may not be the best career choice.
Ve çok şanslısın ki, bu tip deli saçmalarının, para edebileceği, tek bir meslek var, o da filmcilik.
And you're very, very lucky because this is the one business, the film business, where being a complete and total nut job actually has economic benefits.
Batı Virginia'da, erkekler için olan bir meslek okuluydu.
That's the West Virginia Industrial School for Boys.
Ve geliştirme, imalat, uygulama anlayışlarıyla, sayısız meslek oluştu.
And from conception into development, into manufacturing, into implementation, many, many jobs have been created.
Sanırım 6 milyon tane meslek oluştu, ve bayanlar baylar, her bir meslek de Birleşik Devetler'in içinde.
I think to the tune of over 6 million jobs have been created, and ladies and gentlemen, every one of those jobs is within the United States.
şüpheli meslek Evim üzerine.
questionable profession over to my place.
Bir gün, UCLA'daki doktorlar bu eşsiz durumumu incelemek için beni Bali'den Los Angeles'a götürdüler. Stajer bir hemşireyi korkutup, meslek değiştirmesine sebep oldum.
When the doctors at UCLA flew me from Bali to Los Angeles to study my unique condition I caused a student nurse to faint and switch her career.
Korkarım, seni öğretti nankör meslek, Meg.
I'm afraid, I've trained you for a thankless duty, Mag.
Serbest meslek.
Self-employment.
Beni asıl kızdıran şey meslek sahibi ol diye seni binbir zorlukla yolladığım pahalı okuldan edindiğin meslekle ömrümü verdiğim yeri elimden almaya çalışıyor olman!
And what makes me so angry is that I cut and scraped and did without... so that you could go to an expensive school and learn a trade which you now seem intent on using to do me out of what has taken me a lifetime to accumulate!
Körler için pek uygun bir meslek değil.
Not a big field for the blind.
Evet, meslek işte.
Yeah. It's a job, you know?
Bak, Patty'ye ve onun meslek ahlakına ilişkin duygularını biliyorum.
Look, I-I know your feelings about patty and her legal ethics.
Bunca yıllık meslek hayatımda bundan büyük sadakat görmedim.
- I've never seen more devotion in all my years of medicine. - Go!
Bu tehlikeli bir meslek, sana göre değil.
This dangerous job is not for you.
Bu meslek kurallarına aykırı olurdu.
That would... That would be unprofessional.
Ranço'nun mantığı basit : Tutkulu olduğun şeyi meslek edin,
Rancho has a simple belief - Make your passion your profession
Meslek sırrı, anlarsınız ya.
Secrets of the trade, you understand.
Senin yaşına gelince ben gerçek bir meslek isterim.
I hope I'll have a real job by the time I'm your age.
Meslek hayatı bundan öteye gidemeyecek.
That's his whole career, you know?
- Meslek sırrı.
- It's business.
- Billroth Caddesindeki meslek okulundan.
- From training school in Billroth Road.
Meslek?
Trade?
Meslek : Gönülçelen.
Occupation- - catcher. "
Bu mütevazı bir meslek.
It's a humbling profession.
Birçok çalışma göstermiştir ki gösteri sanatını meslek olarak seçenlerin çoğu kimlik arayışında olan kişilerdir.
There are studies that suggest that many who go into the performing arts suffer from an external locus of identity.
Bunu bir meslek haline getirebilirim, değil mi?
I mean, this could be a business, right?
Royal'deki tek gerçek meslek.
IT'S THE ONLY REAL OCCUPATION IN ROYAL.
Görünüşe bakılırsa Lily ilişkilerimi sabote etmeyi kendisine meslek edinmiş. Buna bizimki de dâhil.
Turns out Lily has taken it upon herself to sabotage many of my relationships, including ours.
Yani, jürideki lideri belirlemek için de BJS, yaş, cinsiyet, eğitim, meslek gibi vasıfları hesaba katıyor.
So, to determine the leader on a jury, SJS factors in characteristics such as age, gender, education, occupation.
Beyler, bu işi meslek olarak yapmalıyım.
Guys, I should be doing this for a living.
Pek sevilmeyen bir meslek olsa gerek.
Could be an unpopular occupation, I imagine.
Çok asil bir meslek.
Yeah, that's a noble profession right there.
Utangaçlıktan değil tatlım ve Tanrı biliyor yapamamak için hiçbir nedenim yok ama bu son derece meslek ahlâkına aykırı olur.
Not that I'm shy, honey... and God knows I have no reason to be, but... that would be highly unprofessional.
Meslek ahlâkına aykırı.
Unprofessional.
Okumak bir meslek değildir.
Reading isn't a trade.
Ama haydutluk meslek değil ki!
But that's not a job, bandit?
Evet meslek!
Sure it is!
Benim yaşımdayken babamın kafasında bir sürü meslek varmış.
At my age, my dad knew what he wanted to be.
Meslek hayatımda çok ender karşılaştığım bir tahrik bu.
Rarely in my career, was I given to suffer such a provocation!
Artık sadece bir meslek.
Well, it's just a job now.
Belki yanlış bir meslek seçmişsiniz?
Maybe you've chosen a wrong occupation?
Çok iyi bir meslek.
It's a damn good trade.
Meslek olarak pek ilgimi çekmedi.
The profession didn't interest me.
Peki, hangi meslek ilginizi çekiyor?
What interests you?
Bir çeşit meslek diliydi.
It was some kind of jargon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]