Ne anlattı translate English
2,531 parallel translation
- Ne anlattı?
- What did he tell you?
Annie'ye ne anlattın?
What did you tell Annie?
- Ne anlattı sana? Austin'li, Lubbock'lu veya San Antonelu olduğunu mu?
- Oh, what'd he tell you- - he was from Austin or lubbock or San antone?
Sana ne anlattı?
What did she tell you?
Sana ne anlattı peki?
And what did he tell you?
- Ne anlattın onlara?
- So what did you say?
Ne anlattı ki?
Told you about what?
Ona ne anlattığıma emin değilim.
I'm not sure what I told him.
Peki Tanya ne anlattı?
And what did Tanya have to say?
Chris Sanchez sana ne anlattı?
What did Chris Sanchez tell you about me?
Bak, sana ne anlattı bilmiyorum ama Orson beni terk etti.
Look, I don't know what he's been telling you, but Orson left me.
Babamın biraz önce bana ne anlattığını biliyor musun?
You know what daddy just told me?
Polise ne anlattı?
What did he tell the police?
Sinatra'nın, Giancana'ya ne anlattığını bilmeliyiz.
We need to know what Sinatra said to Giancana.
- Onlara ne anlattın.
- What did you tell them?
Sen ne anlattın?
What did you say?
Onlara ne anlattın?
What did you say?
Ne anlattın peki?
What did you tell them?
Hayatıyla ilgili sana ne anlattı?
What did he tell you about his life?
- Ona ne anlattın?
( Miranda ) - I didn't say anything! - What did you tell her?
Bu adamın sana ne anlattığını bilmiyorum ama hepsi yalan.
I don't know what this dude told you, but it's bullshit.
Sana ne anlattım?
What did I tell you?
Hapishanede Keller sana ne anlattı?
What did Keller tell you at the prison?
- Mike ile siz ne yapıyorsunuz? - Anlattıklarımı.
What are you and Mike doing?
Ayrıca, bu tişörtün ne anlama geldiğini anlattılar.
Although, they did explain this shirt to me.
Sana ne hikaye anlattılar bilmiyorum ama gezegenimize çarpmak üzere.
Now, whatever story they told you it's crashing into the planet.
Raina'ya ne yaptığını anlattığımda bundan sıyrılabileceğini mi sandın?
You think Raina will keep you on that pedestal once she learns what you've done?
- Ne? - Eşine olanları anlattı mı?
Did he tell you what happened to his wife?
Ne demek istiyorsun- - Sana ne olduğunu anlattım.
What do you mean... I told you what happened.
- Rachel, ne olduğunu anlattı mı?
Rachel tell you what happened?
Bak, Noah, bu ifadenin sana anlattığı şey ne?
Look, Noah, so what does this expression say to you, eh?
Wallowski'nin sana burada ne yaptığımızı anlattığını az önce söyledin.
Well, you just said Wallowski told you what we do here.
Bana ev işlerinde ne kadar becerikli olduğunu anlattığın için ona senden bahsettim.
And on account of all that fine domestic efficiency you were telling me about, I told her about you.
Skeevers bize nerede, ne zaman ve ne kadar para aldığını anlattı, Flass.
Skeevers told us where, when and how much money you received, Flass.
Sana ne olduğunu anlattım.
I told you it was happening.
- Ne zaman anlattı bunları?
Huh? When did he tell you this?
Ama anlattın. Sırf bu yüzden restorandaki teklifi erteledik. Ne?
But you did and it's the reason we called off our restaurant proposal.
Ne oldu da Amenabar aniden Joe'yu anlattı?
Amenabar would suddenly be so forthcoming about Joe?
Bakın, Metro Polisi'ne tüm bunları anlattık zaten.
Look, we already told all this to Metro Police.
Konuşmak için gittim ama daha ben bir şey söyleyemeden sonunda iyi biriyle tanışmanın ne kadar güzel olduğu hakkında konuşmaya başladı ve eski erkek arkadaşının nasıl babasından çaldığını ve kuzeniyle yattığını anlattı.
Well, I went to have the conversation, but before I could say anything, she launched into this whole thing about how great it is to finally meet a good guy and about how her last boyfriend stole from her dad and had sex with her cousin, so... I couldn't do it.
Bana bu kiliseyi ve beni senin kurtarabileceğini anlattı. - Ne?
He told me that you will be one that I will save, you save this church.
Her zaman bir yol bulurdu ve bana anlattı, ben de harfi harfine uyguladım ama şimdi beni tanımıyor, ne işe yaradığını bile hatırlamıyor.
He'd always find a way, and he told me, and I done it to the letter, but he don't know me, he don't know what he's for.
Sana ne olduğunu anlattım.
I told you what happened.
Evet, ama... Bu anlattıklarının Maria ile ne ilgisi var?
Yes, but... what does all this have to do with María?
Bizi arayan insanlardan anlattıklarından....... ne görüp ne duyduklarına kadar hepsi garip bir biçimde tutarlılık gösteriyor.
We know that we get people calling us and telling us what they think they're hearing or seeing or whatever, and it sounds strangely consistent.
- Şu size ne kadar müthiş olduğunu anlattığım Jeremy var ya?
You know that guy jeremy That I thought was so a-mah-zing?
- Sana ne olduğunu anlattım.
- I told you what happened.
Ona ne kadar güzel uçuculuk yaptığını anlattım da.
I told her about how well you fly.
Vizenin süresi geçerse ne olacağını baban anlattı.
Anna, darling, Dad told you what the lawyer said about overstaying the visa.
... onlara bu enfeksiyon oranlarının ne kadar tehlikeli ve kabul edilemez olduğunu anlattım.
I told them that those infection rates were dangerously unacceptable!
Bana senin ne yaptığını anlattı, Neil.
She told me what you did, Neil.