Ne bekliyordunuz translate English
167 parallel translation
Ne bekliyordunuz?
What did you expect?
Ne bekliyordunuz, size minnet duymasını mı?
What did you expect, her gratitude?
- Ne bekliyordunuz Bay Bligh?
- What did you expect, Mr. Bligh?
- Kararı duymadım, neydi? - Ne bekliyordunuz? Suçlu!
- What did you expect... guilty!
Ne bekliyordunuz?
We're like donkeys, only good for hard work!
Ne bekliyordunuz?
What do you expect?
Ne bekliyordunuz ki?
What do you expect?
Hapishanede geçen iki aydan sonra ne bekliyordunuz ki?
What do you expect after two months in jail?
- Ne bekliyordunuz?
- Not what you expected?
Ne bekliyordunuz ki? Halkın sesi, hakkın sesidir!
The word of the people is the Word of God.
Ne bekliyordunuz, kollarınıza atılmamı mı?
You expect me to fall into your arms?
- Ne bekliyordunuz, dostum?
- What do you expect?
Bir gezegeni istila ettiğinizde ne bekliyordunuz ki?
What do you expect when you invade a planet?
Ne bekliyordunuz ya, açık büfe mi?
What do you want, a tomato surprise?
Ya ne bekliyordunuz? Burada başka oda yok ki.
There are no other rooms here, except...
Ne bekliyordunuz ki?
The League of Nations...
Ne bekliyordunuz?
What do you expect? !
Bütün bu haplarla ne bekliyordunuz?
What do you expect with all these drugs you've been giving me?
Ne bekliyordunuz ki?
What did you expect?
Onlarla dalga geçip ardından ne bekliyordunuz ki?
What did you expect if you make fun of them?
Ne bekliyordunuz?
What are you waiting for?
Ne bekliyordunuz?
What'd you expect?
Ne bekliyordunuz?
Are you all right? Couldn't you have saved me sooner!
Ne bekliyordunuz?
What were you expecting?
Siz ne bekliyordunuz?
What were you expecting?
Dr. Fowler, ne bekliyordunuz?
- Doctor, what were you expecting?
Ne bekliyordunuz ki?
Why wouldn't he be?
Bu tip bir anne ile ne bekliyordunuz ki.
What do expect with such a mother.
Ne bekliyordunuz ki? Halk cephesi işte...
It's all the leftists'fault.
Bisikletlerle ne bekliyordunuz ki tatlım?
What did you expect on bicycles, dear?
O halde size tam olarak ne anlatmamı bekliyordunuz?
Just what was it that you were trying to get me to tell you?
Burada ne bulmayı bekliyordunuz ki?
What did you expect to find up here, anyway?
Onlardan ne yapmasını bekliyordunuz?
What did you expect them to do?
Peki, ne yapmamı bekliyordunuz.
Well, what did you expect me to do?
Ondan ne yapmasını bekliyordunuz?
What did you expect him to do?
- Peki ondan ne yapmasını bekliyordunuz ki?
Yes. Then what did you intend her to do?
Ne tür müjdeli haberler bekliyordunuz ki?
A moment! What good news are you waiting?
- Ne için bekliyordunuz?
We're ready. - Ready for what?
Bebeği ne zamana bekliyordunuz?
- When's the baby due?
Ne bulmayı bekliyordunuz?
Just what were you expecting to find?
Ne yapmamı bekliyordunuz ki?
What was I supposed to do?
Ne bekliyordunuz ki?
The Skipper booted his kid off the boat!
Kafanızda kar maskeleriyle sağı solu havaya uçuruyorsunuz, ne olmasını bekliyordunuz?
You run around in ski masks trying to blow things up? What did you think was gonna happen?
Sinirlenmeyip de ne yapmasını Bekliyordunuz şimdi ne yapmalıyız?
Day after, Daddy returns from London.
Ne olmasini bekliyordunuz? Kim neseni bozdu?
What the fuck did you expect? A grease-down and a shiatsu? Who took the jam out of your doughnut?
Ne yapmami bekliyordunuz?
Well, what was I supposed to do?
Burada ne kadar kalmayı bekliyordunuz?
How long did you expect to stay down here?
Peki geldiğimde ne söylememi bekliyordunuz?
And what did you expect to say to me when I did come?
Ne yapmamı bekliyordunuz, sizi öldürmelerine izin vermemi mi?
What did you expect me to do, let them kill you?
Ne demelerini bekliyordunuz?
Well, what do you think they would say?
Ne düşünmemizi bekliyordunuz?
- Sri Lankan devil bird.
ne ben 29
ne bekliyorsun 380
ne bekliyordun 108
ne bekliyorsun ki 18
ne bekliyordun ki 83
ne bekliyorsunuz 114
ne bekliyoruz 85
ne bebeği 18
ne bekliyorsun 380
ne bekliyordun 108
ne bekliyorsun ki 18
ne bekliyordun ki 83
ne bekliyorsunuz 114
ne bekliyoruz 85
ne bebeği 18