English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Numaranı

Numaranı translate English

5,422 parallel translation
Sonra hep arayacaklarını söylerler... ama hiç aramazlar çünkü telefon numaranı bile almıyorlar.
And then they say they're always gonna call, and they never do, because they don't even take your phone number.
İyi bir numaranın sırrı nedir?
The secret to a good trick?
Vadim iyi bir numaranın sırrının insanların yanlış yöne bakmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Vadim said the secret to a good trick is to make people look the wrong way.
Eğer mevcut çocuklardan birisiyle ilgili olarak arıyorsanız lütfen 7 haneli numaranızı girin.
If you are calling regarding an existing child, please enter your seven-digit session number.
Numaranı vermen lazım.
Whoa, whoa, whoa! I need your number!
Numaranı vermen lazım, numaranı.
Ah. I need your number. I need your number.
Numaranı almam lazım.
I need your number.
217 numaranın şifresini geçersiz kılın.
Get me a keypad override on 217.
Hâlâ numaranın izini sürüyoruz hâlâ zamanımız var ve hâlâ bunu durdurabilme şansımız var.
We are still running the numbers... there is still time and there is still a chance to stop this from happening.
Numaranı yedir.
Sell it to him.
Yastık numaranı yaptın mı?
Did you do your, uh, pillow thing?
- Numaranı alabilir miyim?
- Like, can I get your number?
Bana numaranı ver kadın!
Give me your number, woman.
Cep telefonu numaranı alabilirsem gerçekten çok memnun olurum.
I would really appreciate your cellular-phone number.
Ona gerçekten numaranı vermedin değil mi?
You didn't actually give him your phone number did you?
Bu sizin eski numaranız.
That's your old phone number.
'Numaranızı bırakın, ben size sonra dönerim.'
'Leave your number and I'll give you a call back.'
Kimberly, telefon numaranı alabilir miyim?
Kimberly, I was wondering if I could have your number?
Her neyse, numaranı alabilir miyim?
Anyway, can I have your number?
Yine de numaranı -
Can I still get your...
- Güzel. Numaranı ver hadi.
Let me get your number.
Numaranı versene.
Give me your number.
Elçiye zeval olmaz, pazar okulu koordinatörü senin numaranı unutmamamı söyledi.
Don't kill the messenger, but the Sunday school coordinator said to remember your number this time.
- Bana numaranı Gary verdi.
- Gary gave me your number.
Camı boyayarak yaptığın küçük numaranı gördüm.
I saw your little trick with the graffiti.
Numaranı alırım.
I'll get your number.
- Eğer istersen, bana numaranı verebilirsin, böylece... Seni davetli listesine yazdırırım. V-I-P.
If you wanted to, just give me your number then I could get you on the guest list.V-I-P.
Numaranı Cami'nin telefonuna kaydet.
Put your number in Cami's phone.
Göz numaranı benim üzerimde yapma.
Do not do the eye thing with me.
Birkaç ay önce üç numaranın peşine düşerek tam bir karmaşa çıkardığınızı duyduk.
We hear you created quite the shitstorm a few months back going after Number 3.
Sheila, ona sosyal güvenlik numaranı söylemiş miydin?
Sheila, did you tell him your social security number?
İkimiz de bir numaranın peşindeyiz.
We BOTH look after No.1.
- Bir arama yapmak istiyorsanız numaranızı tekrar tuşlayınız.
- Doc, hello? - If you'd like to make a call, please hang up and try your number again.
Senin şu göz okuma numaranı çok sinir bozucu buluyorum, ve bu mahremiyet ihlalidir.
I find this whole eye-reading thing that you do incredibly annoying, and it's an invasion of privacy.
Bana telefon numaranı ver.
Give me your cell number
Son bir kez daha buraya gelip numaranı almayı denemek istemiştim.
My bad. I made one last-ditch effort to come over here and get your number. [Sighs]
Tek yapabileceğiniz, ankesörlü telefondan aranan numaranın hastanenin ana hattının numarası olup olmadığını kontrol etmek ve ben bunu kabul ettim zaten.
All you can do is identify the number dialled from the call box as being that of the hospital switchboard - and I admit to that part.
Bu sizin numaranız mı?
That your number?
Numaranı ver...
Give me your number...
Senin numaranı var onda.
Now she has your number.
- Buradan numaranızı bulur musunuz?
Oh, well, can you find your number on here?
Düşünmüştüm ki belki de şunun arkasına numaranı yazarsın ve belki bunu telafi edebilirim.
Um, I thought maybe you could just write your number here on the back, and maybe I could make it up to you.
Dahili numaranız kaçtı? Kusura bakmayın ama haklı.
Does your pager number?
- Numaranı ver.
Okay.
O numaranı göster bakayım bana.
Go show me that trick again.
Lütfen numaranızı ve mesajınızı bırakın.
Please leave your name and number.
- Telefon numaran.
- Your phone number?
Numaran onda varmış.
She's got your number.
Sigorta numaran.
Your insurance number.
Rehberde numaran var mı?
You in the book?
Numaran ne bebeğim?
What's your number, baby?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]