English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Nöbetçiler

Nöbetçiler translate English

533 parallel translation
Nöbetçiler, hisa!
Both watches, hoist!
Bütün nöbetçiler yerlerini bıraktı. Hepsi Ruslar'ı terbiye etmeye gitti.
The sentries are busy with the Russians.
Tüm nöbetçiler.
All guards.
Eğer Kral senin bir leydi olmadığını anlarsa, nöbetçiler seni Londra Kulesi'ne götürecekler, küstah çiçekçi kızlara uyarı olsun diye... orada kellen uçurulacak.
If the King finds out you're not a lady, you'll be taken by the guards to the Tower of London, Where your head Will be cut off... as a warning to other presumptuous flower girls.
Kamyondaki yerli nöbetçiler sana ilacı verir.
The native guards at the truck will give it to you.
Nöbetçiler toplansın.
Turn out the guard. Get rid of that cigar.
Nöbetçiler.
Guard, turn out.
Fakat farzedelim köprüde askerler var, her iki tarafında nöbetçiler, ne yaparız o zaman?
But suppose their soldiers are sitting on it. You know, sentries on both ends. What do you do then?
Bıçkı evindeki nöbetçiler?
How about the sawmill post?
Nöbetçiler bombalar duyulana kadar bir şey fark etmemeli!
Don't alarm the sentries unless you hear the bombs.
Biz de menzillere bizi uyaracak nöbetçiler koyacağız.
Then we shall post sentries to warn us.
Günlerdir sizi görmeye çalışıyorum ama nöbetçiler bırakmıyor, konseydeymişsiniz.
For days I've tried to see you but the guard said no, you were in council...
Kapılar açık, nöbetçiler sızmış kör kütük, dalga geçiyorlar sanki horul horul.
The doors are open ; and the surfeited grooms do mock their charge with snores.
Ve'sabır'silahlı nöbetçiler tarafından korunan dikenli telin içinden geçemez.
And patience will not cross an armed and guarded fence.
Nöbetçiler, muhafızlar ve Muntyeba yumurtaları Vali'nin sarayının balkonlarına ve merdivenlerine kırıyorlar.
The sentries, Mountain Guard and Muntyeba break the eggs over the steps, and balconies of the Governors Palace.
Nöbetçiler dansçıların etrafını sarıyorlar. Silahlar ve vantilatör kayışından yapılma kamçılar taşıyorlar.
The sentries surround the dancers, they carry the guns, and the whips - ( made out of Fan Belts ).
İktidarsız adam da kaçtı ve alanın her yerine nöbetçiler yerleştirildi.
The Impotent man has also ran out and sentries are placed all around the compound.
Diğer nöbetçiler ele geçirilecek olanları gözetliyorlar. Silahlarını yüzükoyun pozisyonunda onlara doğrultuyorlar ve kendinden geçme başlıyor.
Other sentries watch over those who are going to be possessed, aiming their rifles at them, in standing-up prone position... and the trance starts,.. slowly..
Tapınağın her yanında nöbetçiler var.
There are guards all about the temple.
- Kapida da nöbetçiler var.
- The door is also watched.
Nöbetçiler dik ve bir devriye gönder.
Post sentries and send out a patrol.
- Bütün nöbetçiler yerlerinde efendim.
- All sentries posted, sir.
Nöbetçiler rüya görürken sen Büyük Efendi'yi öldüreceksin ve Noriyasu'yu suçlayacaksın.
As his guards dream, you shall slay the Great Lord, and denounce Noriyasu as the murderer to his own men.
- Nöbetçiler uyarıldı.
- Is everything all clear at Post Six? - All the sentries have been warned.
Nöbetçiler, dikkat.
Sentries, salute.
Nöbetçiler!
Josiah!
Nöbetçiler, onu da gemiye alın.
Guards, take him on board.
Nöbetçiler!
Guard.
Nöbetçiler.
Guards.
Nöbetçiler!
Guards!
Eğer kapı açık olsa ve nöbetçiler de beni durdurmasa tanrının beni kurtardığını bilirdim.
If the door was open and the guards didn't stop me, I'd know God was rescuing me.
Oradaki nöbetçiler kampı gözlüyor, ağaçlıklı alanı değil.
They're gonna be watching the compound, not the woods.
Rolls-Royce, Oxford, kremli nöbetçiler.
Terribly so. Rolls-Royce, you know, Oxford, Coldcream Guards.
Projektör ve nöbetçiler.
The searchlight and the guards.
Nöbetçiler.
The guards.
Çavuş Chillum, nöbetçiler yerlerine gitti mi?
Sergeant Chillum, are the pickets out?
Şu andan itibaren tüm nöbetçiler silahlanmış olacak.
From now on all watches will be armed.
Nöbetçiler silahlanmayacak.
The watches will not be armed.
Her yerde nöbetçiler var.
There's guards all over the place.
Orada nöbetçiler olacak, Barbara. Bizi bekleyecekler.
Th... ( Coughs. ) They'll be guards out there, Barbara. ( Coughs. ) Waiting for us.
Nöbetçiler tarafından yakalanmış olmalı.
I think he must have been captured by the guards.
Nöbetçiler neredeymiş?
Where the hell were the sentries?
Karargahlardaki kibar nöbetçiler gibi olmadıklarını itiraf ediyorum.
I admit they wouldn't make for fancy guards around headquarters.
Siz nöbetçiler! Çadırı izleyin kaçmasınlar.
You guards, watch this tent, see to it they don't escape.
- Nöbetçiler, iki misline!
Double the guard!
Elbette. Nöbetçiler, hazır ol!
Guards, tread off.
Nöbetçiler buraya!
Corporal of the guard.
Senin yerin kilisede! Nöbetçiler!
You belong in jail!
Uyanın, nöbetçiler!
Wake up, sentries!
Nöbetçiler!
Guards to me!
- Albay Gearhart, efendim. - Evet? Tüm nöbetçiler yerlerinde, efendim.
- Colonel Gearhart, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]