Olamam translate English
6,381 parallel translation
Kendini öldürmesine destek olamam!
I can't support her killing herself!
Herrmann. Bunu gören tek ben olamam, değil mi?
Hey, Herrmann, I'm not the only one who sees it, right?
Burada olamam.
Uh, I can't be here right now.
- Ben buna dahil olamam dostum. - Lütfen Kev.
~ I'm not getting involved, mate.
Kendi iniltimi zor duyuyorum. Kendi iniltimi zor duyuyorum. Böyle biriyle olamam.
I can't be with someone like that.
Böyle biriyle olamam. Ne olduğunu şimdi anladım kardeşim. Ne olduğunu şimdi anladım kardeşim.
Oh, I see what's happening, bro.
- Konuşmaya devam edersen, olamam.
Not if you keep talking.
Ama öylece yeniden Marian'a aşık olamam. Sen hayatımdayken olmaz.
But I can't just fall back in love with Marian... not when you're in my life.
Zihnine girecek olamam konusunda bana güveniyor musun?
Do you trust me to be digging around in your mind?
- Asla onlar gibi olamam.
No. I could never be like them.
Size Philadelphia'da yardımcı olamam.
I can't help you in Philadelphia.
Evlat yardımcı olamam.
Boy can't help it.
4 sene önce tecavüz suçundan tutuklanmış. Ama savcılık suçlamada başarılı olamamış.
4 years ago, he was arrested for rape, but the D.A. didn't file.
Sen çalışamazsan, ben de başarılı olamam.
But if you can't work, then I can't succeed either.
Yardımcı olamam.
I can't help you.
Buna engel olamam.
I won't stand in the way of that.
ve artık o ben olamam.
Wait, stop.
Size yardımcı olamam beyler.
I can't help you guys.
Ama ben şu anda burada olamam.
But I just can't be here right now.
Mahkûmlarla birlikte olamam.
I-I can't be around prisoners.
Birgün olur diye onunla birlikte olamam.
The possibility that he's only doing it for me.
- Artık Max'le partner olamam.
I cannot be partners with Max anymore.
Nişanlının ailesi 40 yılda 1 şehre geldiğinde onları eken nişanlı olamam. Gelmem gerek.
I can't be the kind of fiance that bails on the one time your parents were in town.
- Baban olamam. - Neden?
- I can't be your father.
Hayalet'te olamam.
I'm not back on the Ghost.
- Olamam!
No, it's not!
Ama senin baban olamam.
But I can't be your father.
O gece öldüyse, ben yapmış olamam.
So if that's when he died, I couldn't have done it.
Karantina altında olamamın tek sebebi de beni bir bilgisayar yakınında bile istememeleri.
The only reason I'm even in isolation is because they don't want me anywhere near a computer.
Nolan, hiçbir hastamın kafayı bulmasına yardımcı olamam.
Nolan, I am not going to get one of my patients high.
Spray stringin yakınında olamam, cildimi yakıyor benim.
I can't be around super string'cause it burns my skin.
İyi bir eş olamamışım.
I was not a good husband!
Ama bunun önemi yok. Çünkü onun patlamasına engel olamam. Mara'nın da bir inceden tek başına geçmesine asla izin vermem.
But it doesn't really matter because I can't stop him from exploding, and I will never let Mara through a thinny alone.
Jason seninle olamam üzgünüm, içtenlikle söylüyorum eğer bir yolu olsaydı...
I cannot be with you. I'm sorry, I truly I am. If there were a way, I...
- Bundan emin olamam.
I can't be certain.
O mutsuzken ben mutlu olamam.
And I can't be happy when she's unhappy.
- Sakin falan olamam!
- I don't need to calm down! - Ah.
Bunlara sahip olamam artık.
I must not look to have,
Şu anda senin hayaletin olamam.
I can't be your ghost right now.
Kimse buradan canlı ayrılma şerefine nail olamamış gibi.
It seems no one has ever had the privilege of leaving, either.
Başarısız olamam.
I can't let myself fail.
Aslında yalan söylemen aramıza girdi. Üzgünüm Keyshawnn seninle birlikte olamam.
Actually... that's a deal breaker.
Başka bir dine geçme niyetin doğru ise ben buna destek olamam.
If the rumor of your intentions, to convert to another religion is true, I cannot support this.
Hayatta kalmalısın yoksa ben asla var olamam.
You must survive, or I will never exist.
Ama olamam, değil mi?
But I can't, can I?
Sana dürüst olamam.
I can't be honest with you.
Bana yardımcı olabilecek tek kişi de sensin. - Olamam.
And you're the only one that can help me.
Çünkü daha erkek olamamışsın.
It's'cause you ain't a man yet.
Ben çocuk sahibi olamam.
I can't have kids.
Leith için iyi bir eş olamam.
I'm not a good partner for leith.
Bana anlattığında işlerin buraya varacağını bilmen gerekliydi Liz bu işin bir parçası olamam.
- Liz, I can't be part of this.