English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Olamazsın

Olamazsın translate English

9,400 parallel translation
- Ciddi olamazsın.
You don't mean that.
Bunun işleri düzelteceğini gerçekten düşünmüş olamazsın.
You don't really think that makes it okay.
Bu şu demek, Bay Castle ne kadar özel dedektiflik durumunuz olsa da bu soruşturmanın herhangi bir kısmına dahil olamazsınız.
Which means, Mr. Castle, you cannot be involved in this at all, even in your private investigator capacity.
Zora'yı elde etmek için bu taktiği kullanıyor olamazsın.
That is not the tactic you use to land Zora.
Kesinlikle ciddi olamazsınız.
What, surely you can't be serious?
Olamazsın.
Nope.
Olamazsın.
You don't.
Aç karınla şarj olamazsın.
Well, you can't recharge on an empty stomach.
Ama emin olamazsın.
But you can't be certain.
Ciddi olamazsın, Molly.
You can't be serious, Molly.
Her şeyi doğru olarak algıladığından emin olamazsın.
You can't be sure she's got all her facts right.
Bunu kastetmiş olamazsın.
You don't mean that.
Burada olamazsın.
Oh, you can't be here.
Bir çocuk olmaya çalışıyorsun ama kendini bildiğin sürece çocuk olamazsın.
You're trying to be a child, but you cannot be a child knowing yourself as you do.
Bir parti için bu kadar mutlu olamazsın.
You're not this pleased over a simple party.
Eğer o sizin arkadaşlarınızdan biriyse o zaman ondan daha pislik biri olamazsınız.
Well, if that man is a friend of yours, then you can't be any higher scum than he was.
Hayır, bunu bana söylemiş olamazsın, değil mi?
You really didn't just say that to me, did you?
Nişanlanmış olamazsınız.
You did not get engaged.
Suç mahallinde olamazsın, tamam mı Avalon?
Look, Avalon, you can't be at the crime scene, all right?
Öz kızımı öldürdüğüme inanıyor olamazsınız.
You can't possibly believe I killed my own daughter.
Hayır! İstediğim lensleri almış olamazsın, onlar çok pahalıydılar.
No, you did not get that lens that I was looking at.
Gerçekten olamazsın.
You really can't.
- Ciddi olamazsın!
You can't be serious?
Sen Arrow olamazsın, o öldü.
You can't be the Arrow, he died.
ciddi olamazsın.
You can't be serious.
Ciddi olamazsın.
You can't be serious.
Bunu yapmamıza engel olamazsın.
You can't deny us that.
Ciddi olamazsın!
You can't be serious.
Bay Gantry Birleşik Devletler Başkanı'na şantaj yapmaya çalışacak kadar aptal olamazsınız, değil mı?
Mr. Gantry, you wouldn't be foolish enough to try to extort the sitting president of the United States, would you?
Çifte ajan olmanın sorunu şudur ki Sam hiçbir zaman sadakatinin kimden yana olduğundan emin olamazsın.
You know, the problem with being a double agent, Sam, is that you never really know where your loyalties lie.
Disneyland'daki büyük eğlence trenlerinde olamazsın. Nancy hala eve dönmedi.
On the big rides at Disneyland.
Ciddi olamazsınız. Katilin içimizden biri olduğunu mu düşünüyorsunuz?
You can't be serious.
- Ve olmadığından da emin olamazsınız.
And you can't know it doesn't.
Hem gerçekleri öğrenip, hem de mutlu olamazsın.
"You can't have both happiness" "and the truth."
Ama babamın başladığı şeyi bitirmeme asla engel olamazsın.
But there's nothing... nothing that you can do to stop me from carrying out my father's work.
Saçma yani, öyle hiçbir yerden sanatçı olamazsın.
That's crazy ; you can't just become an artist out of nowhere.
Neyi farklı yapacağından asla emin olamazsın.
And you're never quite sure what made the difference.
Eğer Kappa birden ucubeler ve şişkolarla dolduysa hayatta popüler olamazsın.
If Kappa's suddenly filled with weirdos and fatties, there is literally no way you can be popular.
Ciddi olamazsın, değil mi?
You can't be serious, right?
Ciddi olamazsınız.
You can't be serious.
- Burada olamazsın.
You can't be here.
Yüzbaşı Kutzler'ın ölümüyle bir ilgim olmakla beni gerçekten suçluyor olamazsınız.
You're not seriously accusing me of having something to do with Lieutenant Kutzler's death?
- Ciddi olamazsın.
You're not serious.
Ondan cidden hoşlanıyor olamazsın.
You can't seriously be into him.
Asla özgür olamazsın.
You may never get free.
Tarafsız olamazsın diye korktum.
I was afraid you couldn't be impartial.
Doğruluğundan asla emin olamazsın.
One can never be sure anything is true.
Yılın en sıcak gününde üç saattir burada oturuyor olamazsın. Sürahindeki buzlar erimiş olurdu.
You couldn't have been here for three hours on this, the hottest day of the year, or the ice cubes in your pitcher would have melted.
Ama döneceğinden emin olamazsın.
But you can't be sure of that.
Sayısız kızlarla oynamış olsan bile yine de beni unutmuş olamazsın.
Even if you play around with countless girls.. In the end... since you can't forgot about me...
Ciddi olamazsın!
That's crazy!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]