Olmaliydi translate English
48 parallel translation
Eratosthenes kendi kendisine sormus olmaliydi : Nasil olurdu da, Syene sehrindeki bir çubuk hiç gölge yapmazken, 800 km. kuzeydeki Iskenderiye'deki çubuk tam ayni gün ayni saatte, oldukça belirgin bir gölge yapardi?
Eratosthenes asked himself how it could be that at the same moment a stick in Syene would cast no shadow and a stick in Alexandria, 800 kilometers to the north would cast a very definite shadow.
Bu da dünyanin çevresi olmaliydi.
That must be the circumference of the Earth.
Karargâh bos olmaliydi.
Camp supposed to be empty.
Evet, öyle olmaliydi.
Yes, supposed to be.
- Oyle olmaliydi, Sheriff.
- It has to be him, Sheriff.
Paranin her seyi kontrol etmedigi bir dünya olmaliydi.
It's supposed to be a world that isn't ruled by money.
o erkeklerle gorusuyo olmaliydi.
She should be giving us a heart attack by now.
Saat on, on buçuk gibi olmaliydi.
It must have been ten... half past.
- ispanyol kiyafetini giymis olmaliydi.
She should be in her Spanish number.
Basil Blake'in resmini Ruby'nin çantasina koyan da Josie olmaliydi.
And Josie, I'm sure, who slipped the snapshot of Basil Blake into Ruby's handbag.
Olmaliydi.
HE SHOULD HAVE BEEN.
Eski savas kurallarina göre bu zafer, Roma üzerindeki üstünlügünü saglama almis olmaliydi.
The standards of the then war had been to secure victory over Rome.
Apartmana yeni tasinan biri olmaliydi.
She must have been new to the building.
Bunu biliyor olmaliydi.
She must have known that.
Gercek bir hastanede olmaliydi.
She really should be in a proper hospital.
simdiye kadar cevap gelmis olmaliydi.
There should have been a reply by now.
- Aslinda, olmaliydi.
- Well, it should be.
Nicholas, aslinda sorunlu çocuklar evinde olmaliydi.
Nicholas should be in a home for troubled children.
- Evet, aslinda SatNav yuklu dokunmatik bir Mp3 Telefon olmaliydi. 84 Uygulama.
- Yeah, actually, it's supposed to be an MP3 touch phone with built in SatNav.
Bakin o makine çoktan gitmis olmaliydi.
Well, that machine should've been gone ages ago.
Burda olup burnumuzu sürtmeye çalisiyor olmaliydi.
He should be here rubbing our noses in this.
Onlar bronz olmaliydi.
They should be bronze.
Bence eger konu o olsaydi, Marley coktan ortaya cikmis olmaliydi.
I think if that was the case, Marley would have shown up by now.
Hayir, hayir... bu is kolay olmaliydi.
No, no, I'm just... this job was supposed to be simple.
Bu benim sansli gunum olmaliydi.
Must be my lucky day.
Daha once olamazdi, bunlar simdi olmaliydi.
It couldn't have happened any other way. It had to happen now.
Benim kazancim büyük olmaliydi.
My profit should be great
Sana söyledim Payim diger taseronlar gibi ayni olmaliydi .. talebinize göre malzeme gönderiyorum.
I have told you that my share should be same like other contractors l am sending the stuff as per your demand
Aslinda onlar dört olmaliydi.
Actually they were four.
.. ne olursa olsun, Shama Praveen benim olmaliydi.
.. that no matter what, Shama Praveen will be mine.
Benimle flort ediyor olmaliydi.
She should be flirting with me.
Sana bir araba almak ebeveynler arasinda alinan ortak bir karar olmaliydi.
Buying you a car should have been a co-parenting decision.
Bizden daha cok birileri olmaliydi.
There should have been more of us.
Bunu izliyor olmaliydi.
He's supposed to be watching this.
onun iki kati olmaliydi.
This should be twice that.
O liste yok edilmis olmaliydi.
That list was supposed to have been destroyed.
Böyle olmaliydi
Had to be.
Kiz da salondan bir yüz almadan önce hiç kimse olmaliydi.
Just as a girl should have been before she took a face from the hall.
Yangin sondurme sistemi kurulu olmaliydi, degil mi?
I mean, there should have been sprinklers in here, right?
çerimiçi olmaliydi
She needed to get online.
Karar her zaman senin olmaliydi.
It should have always been up to you.
Buradaki hesap tam olmaliydi, degil mi?
There should be a full accounting here, right?
Sorun da bu. Bu metal plaka kuyuyu kapatiyor olmaliydi.
This metal plate should've been covering the well.
Bilhassa aci verici olmaliydi, cunku Courtney Clarke her yerdeydi.
It must've been especially painful for Sandy, because Courtney Clarke was everywhere.
Deli kadïn yatakta olmalïydï.
Crazy broad should be in bed.
Basil Blake'in evinde olmaliydi.
In Basil Blake's house.
Bu olay, saat 10'dan hemen sonra olmaliydi.
That must have been just after ten.