Olmazdı translate English
11,168 parallel translation
Eğer istemiyor olsam burada olmazdım.
I wouldn't be if it wasn't what I wanted.
İyi olmazdı, değil mi?
Not good, right?
Eğer yukarıda bir kriz olmasa şimdi de olmazdı.
If it weren't for the crisis topside, you wouldn't be getting one now.
O kadar kolay olsaydı senin gibi birine ihtiyacımız olmazdı.
If it was that easy, we wouldn't need someone like you.
şu an hayatta olmazdım.
I wouldn't be alive right now.
şu an hayatta olmazdım.
I wouldn't be alive.
Eğer yaptıkları şeyi yapmazlarsa ben Cristiano Ronaldo olmazdım.
If they not do what they do, I'm not Cristiano Ronaldo.
Ve durum böyleyken babamı daha iyi tanımak için onunla konuşmak mümkün olmazdı.
And when that happens, it's not easy to have a conversation to get to know my father a bit more.
Bonnie'nin polisleri aramasına müsaade etsen bunlar olmazdı!
If you let Bonnie call the cops and explain what happened, she wouldn't even be in this position!
Bebeği bırakıp gidebilirdi soru soran da olmazdı.
She could've dropped the baby off, no questions asked.
Öyle biri olsam, bu sektörde olmazdım. Ama suçlamalar ahlaksızca ve asılsızdır.
I wouldn't be in this business if I did, but these accusations are shameless and unfounded.
- Öyle olsaydı burada olmazdın.
You wouldn't be here if you did.
Eğer siz Saitama Hocam, orada olmasaydınız yok edilmem işten bile olmazdı.
had not been in the area I would have undoubtedly been destroyed.
Belli bir yaşa kadar sorun olmazdı.
That was okay till a certain age.
Başka bir asistan olsaydı şu anda benimle konuşuyor olmazdın Callie.
If she were any other resident, you wouldn't be talking to me right now, Callie.
- Yanımdaki meslektaşım için de fena olmazdı. - Merhaba.
- Although my colleague here could have used one.
Fazladan bir iyi haberimiz olmasaydı Noel olmazdı. Hastanenin çamaşır odasında temizlettik.
But it wouldn't be Christmas unless we had some extra, extra good news, so we got it laundered here right at the hospital.
Bunu söylemekte sakınca görmüyorum. Babanız olmasaydı Noel olmazdı.
Safe to say, Christmas would not have happened without your dad.
Sen bebeğe sinirlenmeseydin tatil olmazdı.
Well, it wouldn't be a holiday without you being mad at a baby.
Çünkü olsaydı burada benimle konuşuyor olmazdın.
Cos if you did, you wouldn't be here still talking to me.
Tabii manyağın teki olmadığımdan kavga konumuz ördekler olmazdı.
I mean, maybe not about ducks. I'm not a weirdo.
Adamım, bu bebeği kaybetmem hiç iyi olmazdı değil mi?
Man, didn't want to lose this baby though. Right?
Bu konuda o kadar emin olmazdım.
Yeah, I wouldn't be too sure about that.
Benim friend- - o sadece sol olmazdı.
My friend- - he wouldn't have just left.
Eğer olmasaydı sen onlarla birlikte burada olmazdın.
You wouldn't be here with them if you didn't.
O zaman burada olmamın bir anlamı olmazdı.
Then there'd be no point in my being here.
Böyle bir şey olmazdı.
That wouldn't happen.
Eğer tüm o canavarlar etrafta olsaydı burada yaşaması mümkün olmazdı.
If all those monsters were really around there's no way he could live here...
Bana bir şey olmazdı, aptal seni!
idiot!
Olmasalardı daha iyi olmazdı demiyorum ama boşver gitsin.
Look, I'm not saying it wouldn't be better without them, but suck it up.
- Öyle olmasa ben olmazdım.
Wouldn't be me if I didn't.
Tüm bu karışıklıkta avını seçebilmesi için olmazsa olmazdır.
Essential if she is to distinguish her prey in all this clutter.
Elbette gizlilik ihtimali olmazdı.
Of course there was expectation of privacy. - Your Honor...
Goro, işimize karışmasaydı burada olmazdık.
Goro, we wouldn't be here if he hadn't intervened.
Onu aramış olsaydın şu an burada olmazdın.
Well, if you'd called, then you couldn't surprise her.
Sonuçlar çarpık olmaz mıydı? Hayır olmazdı.
Would the results be skewed?
Herkesin vardı. EmeryVision olmasaydı, Playstation, Xbox ve Wii'niz olmazdı.
Without EmeryVision, you wouldn't have PlayStation or an Xbox or a Wii.
Alarmım çalıvereydi bugün burada olmazdım.
If my alarm had gone off like it was meant to, I wouldn't be here today.
Kutunun kapakları birleşsin, çünkü öyle durursa çok da güvenli olmazdı diye...
I tried to level things out too so the cover could... the flaps could come over because I didn't think that was a very secure...
Savunma için hiç iyi olmazdı.
It would be very bad for the Defense.
-... yeterli olmazdı!
- to fucking put you through!
Küstah olmazdım, ama seni izliyordum,
I don't mean to presume, but I've been watching you,
- Evet, söylemezsen olmazdı, değil mi?
Yeah. No kidding, right?
Pamuk için mücadele etmek hiç hoş olmazdı zaten.
I'd sure hate to be fightin'for cotton.
Eğer uçabilen bir insan bebeğim olsaydı, bunun hakkında konuşuyor olmazdım.
If I had a human baby that could fly, I wouldn't be telling the press about it.
Ben de bilmiyorum O kadar emin olmazdım.
I don't know though. I wouldn't be so sure.
Ben olmasam burada olmazdım.
I wouldn't be here if I didn't.
Çünkü diğer türlü bu aşk olmazdı.
I'm gonna find someone who likes me for who I really am, because I know who the fuck that is.
-... konuşuyor olmazdık öyle değil mi?
I wouldn't be talking to you now, would I?
Hayat beklendiği gibi gitse burada olmazdım.
If life worked out the way it was supposed to, I wouldn't be here.
Hükümet bunu yapmayı bilse sana ihtiyaçları olmazdı.
If the government knew how to make it, they wouldn't need you.