English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Parasites

Parasites translate English

709 parallel translation
Parazitler!
Parasites!
Kanımızı emen suç parazitlerinden kurtulmalıyız.
We must rid ourselves of the criminal parasites that feed on us.
Terzileri, kuaförleri, makyaj görevlilerini, manikürcüleri ve geri kalan bütün parazitleri çağır.
Send for dressmakers, hairdressers, makeup artists, manicurists, and all the rest of the parasites.
Yamyamlar.
Parasites.
Köle ve sülüklerinizin takdiri.
The will of your slaves and parasites.
Bence mesleğiniz toplumda parazitlik yapmak hepinizin.
I believe your profession to be society's parasites.
Sizin gibiler bu dünyadan imha edilmeli.
It's parasites like you who should be exterminated.
Bizler, asalağız.
Parasites, that's what we are.
- Parazit yüzünden.
- Because of the parasites.
Caddelerde sürtüp, kahvehanelerde aylaklık eden yankesiciler, serseriler, beleşçiler.
Pickpockets, layabouts, parasites who loiter in the boulevards and hang around the cafés.
Bu yüzden parazit taşırlar, ve bitlerin mekanıdırlar.
So he's gotten parasites, Those lice that visit sites :
Bu tifüs parazit olarak..
As those typhus parasites.
Mikroplar ve parazitler İki yüzlüler ve şerefsizler
Pharisees and parasites And hypocrites and ghouls
Bir yığın parazitsiniz!
A pack of parasites!
Git ve şu haylazları uyandır, şu parazitleri.
Go and wake those good-for-nothings, those parasites.
Bu parazitler bu neşeli günde neden hiçbir şey yapmazlar.
These parasites do nothing for this festive day
Ayrıca, bu adamın içinde ve çevresinde yaşayan parazitler mevcut.
And you've got parasites that live in, on and around Man. Right?
Alfredo Berlinghieri, sen ve tüm diğer parazitler
Alfredo Berlinghieri, you and all the other parasites
Parazitlerden rahatsızdı.
He was sick of parasites.
Diğer çiçeklerin içinde açıp ömürlerini ele geçiriyormuş gibi.
They grow like parasites on other plants.
Parazit Kraliyet liderleri ve ayaktakımı üçkağıtçı uluslararası çetesi 3 milyon pound için o yüce hiçliğin o büyük tapınağında hiçliğie övgüler zırvalayıp duracaklar.
The Royal Chieftain, the parasites and the whole gang of international rabble rousers,... are going to bleat to the Almighty nothing in his great Temple to give praise for 3 million pounds.
Biz hayvanlar ise tıpkı bir parazit gibi, büyümek ve, kendi işlerimizde kullanmak üzere onların karbonhidratlarını çalıveririz.
And we animals, who are ultimately parasites on the plants we steal the carbohydrates so we can go about our business.
Biz ve diğer tüm hayvanlar gezegen üstündeki tüketici parazitleriz.
We and the other animals are parasites on the plants.
Onlar basit parazitler değil.
They're not thoroughgoing parasites.
Beleşçiler Higgins gibi insan gibi çalışmaktansa yardımla geçinen
Parasites, like Higgins. They prefer to live off charity rather than do honest work.
Bizim de boğazımıza sarılmış bir parazite ihtiyacımız yok!
And we don't need parasites hanging on our coattails!
O ve parazit arkadaşları sahip olduğum her şeyi aldılar ; kocamı, işimi, evimi.
Not me. She and that group of parasites of hers have taken away everything that ever meant anything to me.
Parazit ve sülüksünüz.
You're parasites and leeches.
Kurt dışkısında küçük hayvancıklar vardır, küçük parazitler yani.
The wolf scat has little tiny animals, little tiny parasites,
Topluma parazit olmak istemiyoruz.
We do not wish to be the parasites of society.
Sen ve o diğer parazitlerin, bir servet kazanmasını sağladım!
I helped you to make a fortune, you and the rest of those parasites!
Kurtlar ve parazitler taşıyorlar.
They've got worms and parasites.
Bunun anlamı bu parazitlerden çok var.
Which means there would have to be a lot of these parasites.
"Bütün parazitler ve asalaklardan, yaşlılardan, zayıflardan ve özellikle de küçük çocuklardan ağır vergiler alınmalı"
"A heavy tax shall be levied against all parasites and sponges, " such as the elderly, the infirm, "and especially little children."
Merak ediyorum Peg. Sen neden babana benzeyen bir adamın peşinden gitmedin? Yoksa ; etrafında kronik, işsiz, sosyal parazitler yok muydu en popüler olduğun zamanlarda.
Peg, I wonder why you never went after a guy like your father, or weren't there any chronically unemployed social parasites... the month you were in your prime?
" Kenanilerin, Hititlerin, Amurruların, Perizlilerin ve hivlilerin topraklarına götüreceğim.
"under the land of the Canaanites " and the Hittites, and the Amorites "and the Parasites, and the Hivites."
Bu insanlar için ölümcül olabilir.
Parasites natural to them can be transmitted and are lethal to humans.
Neredeyse bir asırdır, aynı bir parazit gibi, yıldız sistemleri arasında dolanıp buldukları ya da çaldıklarıyla yaşıyorlar.
For almost a century, they've been parasites, moving between star systems, living on what they found or stole.
Dev bir meşedeki parazitler gibi davranıp ondan besleniyorlar günbegün gücünü tüketiyorlar.
They act like parasites on a giant oak, feeding on it day by day sapping its strength.
Bu insanlar parazit.
These people are parasites.
parazit ve pisliklerinden kurtarmam gerekecek.
But first, I'll get rid of this city's parasites and scum.
Kovuk hurmasında yaşayan parazitlerin bulaşıcı özelliklerini biliyor musun?
Are you aware of the infectious parasites in the cove palm?
Asalaklar!
Parasites!
Onlar parazit çetesinden başka birşey değil.
They are a gang of parasites.
Fuhuş uyuşturucu ve asalaklar.
Drugs, prostitution, parasites.
- Parazitler.
- Parasites.
Zavallı korsanlar.
Pitiful parasites!
- Alice, parazitleri olur.
- Alice, they have parasites.
Dışarıda yüzlerce silahlı parazit var!
Madam, there are hundreds of parasites out there armed to the teeth!
Çekilin yolumdan parazitler!
Out of my way, you parasites!
- Doğru.
Why don't you parasites start backing us -?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]