Patates translate English
6,438 parallel translation
Kahve falan içmek ister misin? Ya da patates kızartması falan. Belki de kızartmayla kahve?
Do you want to go and get some coffee or... chips or... something, or chips and coffee?
Yarım patates cipsi için mi?
Half a potato chip?
- Karşı masaya da patates kızartması.
Frog sticks across the board.
- Patates kızartmasıyla servis edilmiş peynirli tost.
Grilled cheese special with fries.
Çok garip, geçen gün Harley de patates kızartmamım içine bir örümcek koymuştu.
Oh, you know, that is so weird,'cause, actually, Harley, the other day, put a spider in my French fries.
Kızarmış biftek ve patates- -
Chicken fried steak with mashed potatoes and gra...
Bay Patates'e ne dersin?
How about a Mr. Potato Head?
Herkes Bay Patates'i sevmez.
Everybody don't like Potato Heads.
- Sadece patates.
Its just potatoes.
- Besin değerleri sıfır. - Dinle, patates sebzedir değil mi?
They have zero nutritional value.
İçlerinde gerçekten patates olduğunu gösteren bir kanıt olsa fena olmazdı. Ve gizemi rezil mi etsin?
Well, I'd like some kind of proof of how much potato is actually in there.
Eh, peki, siz diyorsunuz patates...
Yes, well, you say tomato...
Patates kızartması!
French fries!
Tatlı patates.
We don't have the title. Sweet potatoes.
Pekala, legolar, Bay Patates Kafa, dinozorlar, arabalar burada.
So we have Legos, Mr. Potato Head, dinosaurs, cars.
- Bir patates cipsi lütfen.
Uh, potato chips, please.
- Patates uzatabilir misin tatlım?
Oh, honey, uh, could you pass the potatoes, please?
- Patates kızartması var burada.
I got a French fry.
Bolca patates.
And lots of Tots.
Bebeğim bana biraz patates kızartması üzerinede...
Hey, babe, get me some fries with...
Sana chili soslu patates kızartması da getirmeliyiz.
Mmm! - We should get you chili fries.
Patates kızartmalarını getirmesi için Nora'nın yanına gidiyorum.
- I'm gonna have nora get you the sriracha chili fries.
Yanında patates kızartması. Çok değişik birşey değil.
IT'S NOT TOO MESSY.
- Patates kızartması ve içecek eklemek ister misiniz?
Would you like to add chips and a drink?
Seni tüm gün patates pişirirken izleyebilirim.
I could watch you make potatoes all day.
Tüm gün patates pişirmemi izlemeni izleyebilirim.
I could watch you watch me make potatoes all day.
Patates yiyip bira içiyorum.
Eating chips and drinking beer.
Patates kızartmalarını yanıma alıyorum.
Take me chips with me.
Siz iki patates yiyen, Riverdance'çi puşt sikimde değil yani.
I really couldn't give a shit about you potato-eating, river-dancing motherfuckers.
Patates, istersen. Parası ödenmiş ve tereyağlı.
A tater, if you wants it, bought and buttered.
Patates kızartmaları!
- MOTHERFUCKIN'FRENCH FRIES.
Eğer bir vejeteryana oyun yapacaklarsa içinde patates olmalı.
If any vegetable deserves its own game, it's the potato.
Eve döndüğümüzde sana bir pow-rib ve patates ısmarlayacağım.
When we get home, I will take you for pow-rib and chips.
Paran, bu patates püresi yığınının içinde.
Your money is in this pile of mashed potatoes.
Ayrıca cevizleriyle meşhurlar ve en büyük üçüncü patates üreticisi konumundalar.
Plus, they're famous for their pecans, and they're the third largest producer of sweet potatoes.
Bak Brick, patates seviyorum ama ikna etmen gereken kişi ben değilim.
Look, Brick, I do love sweet potatoes, but I'm not the one you got to convince.
Patates topu!
Tater ball!
Patates cipsi istiyorum.
I do want potato chips.
- Patates kızartması ve içecek ister misin?
- Would you like fries and a drink?
Biraz haşlanmış patates vardı.
I have some boiled potatoes.
İçim pişmanlık ve az önce yediğim patates ile dolu.
Deke, I am so sorry about all of this. I am filled with regret and those home fries I just ate.
Krema soslu makarna, fırında patates ve tatlı için de erimiş çikolatalı tart.
Fettuccine in a cream sauce, potato gratin and a molten chocolate cake for dessert.
- Soslu patates yapıyorlar.
They do patatas bravas.
- Patates.
Potatoes.
Üzüntüye karşı savaş açan besinlerle dolu : Kara lahana, patates, habanero biberi ve greyfurt.
Well, they're full of foods known to fight sadness... collards, potato, habanero, grapefruit.
Maalesef patates cipsleri buzda değil.
Unfortunately, the Tater Tots are not.
Annenle baban uğurböceği ve patates yumrusu olduğu için çok kısasın!
You're so small your parents are a ladybug and a tater tot.
- Mikroskobik düzeyde patates, ekmek ve soğan içeren, eski ve yanık bir yağ.
You know, like old, burnt vegetable oil with microscopic bits of potato, bread, onion...
Bir de kremalı ıspanak ve patates kızartması.
And creamed spinach. And French fries. Mmm.
Patates kızartması parmak izi gibidir.
French fry is like a fingerprint.
Patates kızartması getirdim.
Yeah.