Reç translate English
585 parallel translation
Altı ay önce bir kitap hakkında makale yazmıştım ama onu Yejenedelnaya Reç gazetesine vermiştim.
The Periodical Review? Six months ago I wrote an article about a book, but I took it to the Weekly Review.
Ama makale Periodiçeskaya Reç gazetesinde yayınlandı. Yoksa Yejenedelnaya Reç kapandı mı?
Yet it was printed in the Periodical.
Beni muhbi... muhbir yapmana izin vermeyeceğim!
I won't let you rec... recruit me as informer!
" I Rec...'Aşık mısınız?
"I Rec..." Are you?
Hey. İstirahat odası. Kimse yok mu.
Hey, Rec Room, somebody.
Sicili kontrol edildi ve tekrar kontrol edildi ve bize çok iyi...
Her credentials have been checked and rechecked, and she came to us with the highest rec...
Ben aletleri kaldıracağım.
Hey, I'll put the equipment away. See you in the Rec Room, huh?
Acil durum, sağlık ekibine ihtiyacımız var.
Emergency! Rec room, area 39!
CPO Kayıt Odası, ben Blake Miller.
CPO Rec-Room. Blake Miller here. What?
Periodiçeskaya Reç gazetesinde okumuştum.
I don't remember the title.
Periodiçeskaya Reç mi?
I read it in the Periodical Review.
Yejenedelnaya Reç gazetesi Periodiçeskaya'ya devredildi.
That's why my article wasn't printed.
İşte bu yüzden makaleniz iki ay önce Periodiçeskaya Reç'de yayınlandı. Bilmiyor muydunuz yoksa?
The Weekly was taken over by the Periodical, that's why your article appeared two months ago in the Periodical Review.
Çok süper olduğunu sanıyor. Neden gençlik merkezine takılmıyor peki?
Why doesn't she ever hang around the rec?
- Ona bakmak için geliyorlar.
Across from the rec? They're coming to look at it.
Belki de sadece o gün için gençlik merkezini kapatmalıyız.
When sloan and his people arrive tomorrow. Maybe we ought to just shut the rec center down
Ona da söyledim, şimdi sana da söylüyorum :
I told him, and i'm telling you now... The rec stays open.
Gençlik merkezi bugün kapalı. Herkes dışarı.
Rec's closed for the rest of the day.
Evet O.
I'll bet he had that dog bust the rec on purpose
O çocuk tutuklanırken seni gençlik merkezinde gördüm.
I saw you at that rec yesterday When that boy was arrested, too.
Eminim, sen ve Jerry Cole kasıtlı olarak Doberman'a orayı bastırdınız, değil mi?
I'll bet you and jerry cole Had doberman bust the rec on purpose, huh?
Tüm yaptığı gençlik merkezinin etrafında dolaşmaktı.
You never knew what he was going to do next! All he did was hang around that rec center!
Gençlik merkezini kapatmanın veya sokağa çıkma yasağı koymanın sorunları yok edeceğini sana ne düşündürttü?
What makes you think if you shut the rec down Or you put a curfew on the kids, The problem's going to fly away?
Seni saat 08 : 30'da kayıt odasında bekliyorum.
I want you at the rec room at 8 : 30.
Eddy, onu kayıt odasına götür.
Eddy, take him up to the rec room.
Kayıt odasında köpek ne yapıyordu?
What was the dog doing in the rec room?
Diğerleri kayıt odasındalar.
Everyone else is in the rec room.
Ben küçükken babam bana detaylı bir kayıt odası yaptı.
My father built me an elaborate rec room when I was a child.
Ee, haydi oturma odasına geçelim artık.
So why don't we go down to the rec room?
Paten turu için ikinci çağrı idi.
That was the second call for skate rec.
Babanın yanına dönüp minibüs satsana, ya da kervan... - her ne boksa.
Why don't you go back to your father and sell vans or rec-Vs or whatever they're called.
Karım, annesinin oyun odasına taşınmamızı istiyor.
My wife wants us to move into her parents'rec room.
Bizleri eğlendirecekler! ...
They're gonna throw some lights up in the rec room.
... Neden kayıt odasında maçı televizyondan izlemiyorsunuz?
Why can't you guys just watch the game on TV in the rec room?
Eğer kayıt odasında birgün daha geçirirsem ben kendimi uyuşturacağım!
One more afternoon in the rec room, I'm gonna have to go on Thorazine myself.
Siz çocuklar, dışardaki karanlıkta olmak zorundasınız. Cehennemin bağırsaklarında çok iyi görünecektir.
The rec hall will look pretty damn good from the bowels of hell.
Yanlış eve tosladın piçkurusu!
Broke into the wrong goddamn rec room, didn't you, you bastard?
Bir bekleme odasına ne dersiniz?
What about a rec room, huh?
ve işte karşınızda Elvis`in kayıt odası.
And this is Elvis'rec room.
Kayıt merkezini.
The rec center.
Fahişlerini satış odasında tut.
Keep your whores in the rec room.
Çalışma yok, televizyon yok, güneş ışığı yok.
No exercise, no rec room, no sunshine.
Bu çocuk mu? Burada hiç işi olmayan biri bu.
Some kid we saw that shouldn't have been at the rec center.
- Sanırım spor tesisisin önünde.
- Walkin'outta the rec center...
Ben kayıt odasında biraz dinleneyim
I'm going to grab forty winks in the rec room.
Kayıt odasına gel Sana 5 dakika içerisinde göstereceğim.
Come up to the rec room in five minutes and I'll show you.
Toplara vuracaksın, masaya değil.
The term "rec room" does not mean that you must wreck it.
Kayıt odasında, B kanadı.
In the Rec Room, B Wing.
Bn. Wade'i oval ofise götür müsün, lütfen?
would you show Ms. Wade to the rec room?
Başımızın belada olduğunu düşünüyorsan asker ağaların halka açık mekânlara akın etmesini bekle.
You think we've got problems now wait until those Ground Pounders hit the rec areas.
Birazcık Rek'den ayrılabilirim.
I could get some time off from the Rec Center.