English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ R ] / Rog

Rog translate English

459 parallel translation
Ama alamam ki Rog.
I-I-I can't, Rog.
Rog, LaVerne işi bırakıyorum diyor.
Hey, Rog. LaVerne says she's quitting.
Bastır Rog!
- Go on, Rog!
Salla gitsin LaVerne.
- Forget it, LaVerne. Rog!
Rog! Ona boş vermesini söyle Rog.
Rog, tell her to forget it.
Rog, kendini öldürme niyetindeysen şuradaki kabloyu alıp kendini onunla as.
Rog, if you wanna end it all, you take that wire there and hang yourself with it. It'd be quicker.
Rog.
Rog.
Rog!
Rog.
Neredesin Rog?
Where are you, Rog?
Bak Rog, beni en son buna kandıran bir kuyumcuydu.
Look, Rog, the last joker who fed me that line was a jeweler.
- Ne var? - Seni görmeye gelebilir miyim?
HELLO, ROG ER.
- Şu an seni göremem.
ROG ER, YOU'VE GOT TO STOP THIS.
Neden bir hoplamayla aya gitmiyorsun?
ALL RIGHT, ROG ER, I'LL SAY SOMETHING.
- Bir dakika, sadece bir dakikacık. Bak, çiçek getirdim.
ROG ER, I TOLD YOU I WAS BUSY TONIGHT.
- Seni görmezsem bu geceyi çıkaramam.
THAT'S VERY N ICE, ROG ER, THANK YOU.
Sersem, budala, yeni yetme bir şapşal gibi.
ROG ER, YOU ARE ACTING LIKE A CLOD- -
Zamanım yok. Şimdi lütfen git. Şimdi.
ROG ER, PLEASE, LET'S NOT PROLONG THIS ANY LONG ER.
Seni seviyorum demeyi seviyorum.
I LOVE YOU, ROG ER.
Oh, Roger.
Oh, Rog.
Roger.
Rog.
Sorun şu, Roger...
Well, here's the prob, Rog.
Birinin yapması gerektiğini biliyor, Roger bir deneyelim derim ben. Bakarsın faydası olur.
He knows someone's got to, Rog but let me pull something out of a hat and we'll see if it hops.
Rog...
Rog...
Hayır, Benson'a yukarıda yemek hazırlamasını söyledi.
- Rog, you know that isn't so. He told Benson he'd have supper up there.
Oh, Roger. O kadından çok hoşlanıyordum.
Rog, I liked that woman very much.
Roger ne kadar aptalmışım.
Oh, Rog, dear, I've been... I've been such a fool.
Ben o dediğiniz Rog mu, öyle birini tanımıyorum.
I don't even know anybody named Rog... Rek...
- Bize bir şey söyle bakalım, Rog.
- Tell us one thing, Rog.
- Kesinlikle, öyle değil mi Rog?
- They certainly seem to, don't they, Rog?
Rog...
Roger?
Rog?
- Yes? - Rog?
Bak, seni asıl ilgilendiren konu ;
The important thing to you, Rog, is this.
Dinle beni, Rog... Seni paniğe sürüklemek istemem, ama... Hobbes bu şeyleri çok çabuk büyüyecek şekilde geliştirdi.
Listen, Rog, I don't want to panic you or anything, but the way Hobbes designed those things, they get out of hand pretty fast.
Biliyorlar, Rog.
- They understood Rog. They also disappear.
Hadi Rog, hadi...
Go on, Rog. Go.
Bu doğru, Rog.
That's right, Rog.
Sen ne içersin Rog?
What's yours, Rog?
Hey Rog!
Hey, Rog!
- Roger anladın mı?
- You got that Rog?
- Bunlara sebep olduğum için mahcubum, Iv. - Oh, Rog.
- I'm kind of embarrassed about this, lv.
Lütfen.
- Oh, Rog.
Merhaba Roger.
Hi, Rog.
Roger, sakin ol.
Rog, calm down.
- Doğru.
- That's a rog.
Planladığım tek şey seni kaybetmek! Güzel bir konuşmaydı, Roger.
The only thing I plan on losing is you! Nice talking to you, Rog'.
Evet arabayı görebiliyorum, Rog.
Yeah, I can see the car, Rog.
Güzel laf, Rog.
Well put, Rog.
Merhaba, Roger.
HELLO, LE I LA DARLING, IT'S ROG ER.
Görmeliyim.
ROG ER, IT'S IMPOSS I BLE.
Önemli değil Rog.
It's all right, Rog.
Serviste, Rog.
It's in the garage, Rog.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]