Russ translate English
1,954 parallel translation
Russ.
Russ.
- Siz burada ne yapıyorsunuz?
[Russ] What are you guys doing here?
Oraya gitmiyoruz, Russ.
We're not doing that, Russ.
Joe Russ'u özleyecek.
Joe miss Russ too.
Kapa çeneni, Russ.
Ah, shut up, Russ.
Bu muhteşem falan değil, Russ.
It's not awesome, Russ.
Bana bit bulaştırdığına inanamıyorum Russ.
I can't believe you gave me nits, Russ.
Sadece bende ve Russ Brown'da var bitli olmak ikimizi çift troller olarak gösteriyor.
It will just be me and Russ Brown, picking nits off each other like a couple trolls!
Ben Russ.
It's, it's Russ, man!
Kurşunlarla ve koku bombalarıyla oynamak istemiyorum Russ.
I don't wanna play with bullets and stink bombs, Russ.
Kendimize "Bitliler" demeyeceğiz, Russ.
We're not calling ourselves the Nitwits, Russ.
Russ'u partnerim olarak aldım.
I brought Russ as my date.
Lanet olsun, Russ.
Damn it, Russ. Come on.
Koku bombalarını unut, Russ.
Forget the stink bombs, Russ.
Russ, koku bombalarını mı patlattın?
Russ, did you set off the frickin'stink bombs?
Russ, insanlar senin sadece kendini düşündüğünü düşünecekler.
Russ, you realize people are gonna think you just shit yourself.
Russ, daha önce kaç bakanın evine gittin?
Russ, exactly how many political salons have you been to?
Russ, benim.
Russ, it's me.
Çok akıllısın Russ.
You're smart, Russ.
- Süpersin, Rus.
You're okay, Russ.
Mavi olanı benim Russ'ım.
My Russ is the blue one.
Russ'la beraberim, Ian.
I'm with Russ, Ian.
Russ bir şarkı yazdı.
Russ wrote a song.
Ve çocukların Grammy'si olan Gwammys'de söylemezseniz, Russ solo söyleyecek.
And if you don't sing it at the Gwammys, which is the Grammys for toddlers, Russ is going solo.
Russ, Burda şarkıları ben yazarım, yani seçim yapmak zorundasın.
Russ, I write the songs here, so you have to choose.
Yani, Russ.
I mean, Russ.
Paul Amerika'nın Russ'ı.
Paul is American for Russ.
Russ, merak ediyordum da vaktin olursa Fikir Notebook'uma bakabilir misin?
Russ, I was wondering if later, if you had a minute, if you wouldn't mind taking a look at my Idea Notebook.
Birazcık tepki verebilir, Russ.
Yah! It just fights back a little bit, Russ.
Üzerine binilir mi dersin?
Hot enough to take a ride in the old Russ bus?
Görüşürüz Russ.
See you, Russ.
Russ...
" Russ...
- Selam Russ. - Dinle ben çok...
- Hey, Russ, listen, I'm sorry.
Rusya... orası...
Russ... it's a p...
Gramer okulunu hatırlamıyorum, Gus.
I don't really remember grammar school, Russ.
Russ, zaten yeteri kadar kötü hissediyorum tamam mı?
Russ, I feel bad enough as it is, okay?
Sağ ol Russ.
Thanks, Russ.
Hey, Russ, emin Şu anda benimle dalga olmak istiyorum?
Hey, Russ, you sure you want to be messing with me right now?
Russ, uyanıyordum ve yatağımın yanında oturuyor oluyordu, bana dua ediyordu.
Russ, I woke up and she was sitting by my bedside, praying for me.
- Hey, Russ.
Hey, Russ. Yeah.
Yo, yo, Russ, dinle.
No, no, Russ, listen.
Russ'ın o adamı öldürmesi mümkün değil.
There's no way Russ killed that man.
- Russ salağın teki.
Russ is an idiot.
Russ, kalkma vakti.
Russ, time to get up.
Russ'ın birini öldürebileceğini sanmıyorum.
I don't think Russ is capable of killing anyone.
Russ Barlow, Arthur Pike cinayetiyle suçlandı.
Russ Barlow's been charged with the murder of Arthur Pike.
Russ arıyor, değil mi?
It's Russ, isn't it?
Russ, ne yapıyorsun burada?
Russ, what are you doing here?
- Kapa çeneni, Russ.
Shut up, Russ.
Ne yaptıysan Russ ve benim için yaptın.
You did what you had to do for Russ and me.
- Ben Russ, bu da Glen.
- I'm Russ.