Sayın başkanım translate English
982 parallel translation
Bize anlatılan bazı fikirleri yeni ve bazılarını da doğru bulduğumdan, maalesef sayın başkanımız ile aynı fikirde değilim.
I beg to disagree with our esteemed chairman for I've found in what we've been told some ideas that are new and some ideas that are true.
6. Filo Mutlak Savaş noktasını 320 km. kadar aştı Sayın Başkanım.
Group Six is now about 200 miles past fail-safe, Mr. President.
- Gidebiliriz Sayın Başkanım.
- Mayor, I think we're ready to go. - Good.
- Sayın Başkanım!
Mr. Mayor! Got the...
Evet, Sayın Başkan, ama sadece sınır hattımızı sabanlar için güvenli hale getirebilirsek.
Yes, Mr President, but if only the frontier could be made safe for the plough.
Sayın Belediye Başkanım, bayanlar ve baylar Milis Birliği tarihinde unutulmaz bir gün yaşıyoruz.
My lord burgomaster, ladies and gentlemen... this is a memorable day in the history of the Civic Guard.
Sayın Başkan, bir soru önergesi sunacağım.
Mr President, I rise to a question of order.
Sayın başkan, Kızıl Bela var mı?
Mr. Mayor, please, is there a Red Menace or ain't there?
Sayın Başkan, esas şimdi bu madalyayı hak etmeye başladım.
Mr. President, I've just begun to earn this medal.
- Sayın Başkan. Ama şimdi bir bayrağa ihtiyacımız var.
Mr. President, but now we will have to have a flag.
Sayın Belediye Başkanım, istifamı istiyorsanız verebilirim.
Mr. Mayor, if you want my resignation, you can have it.
Ben bitireyim önce, Sayın başkan!
When I'm finished, Mr. Chairman!
Sayın Başkan, savcı tanıkları... iddianameyi okumadan mı sorgulayacaklar?
Mr. President, will the prosecutor... question the witnesses without even reading the indictment?
Sayın Savcı, Sayın Başkan bir mahkûmun mütevazı çalışmasından aldığım ilham benim ve Montreuil kasabasının zenginleşmesini sağladı.
Mr. Counsel General, Mr. President, this humble industry of a convict gave me the idea that originated my prosperity and that of Montreuil sur Mer.
- Sayın Belediye Başkanım...
Mayor. - Hello, Parju.
- Yine Blair konusu mu? - Evet, Sayın Belediye Başkanım.
Blaireau must have done this.
Sayın Belediye Başkanı, yarışmaya mı katılıyor?
Are you participating?
- Sayın Belediye Başkanım, hepsi Blair'in suçu!
- It's Blaireau, mayor. I'll be...!
- Hiçbir şey, Sayın Belediye Başkanım.
- Nothing, mayor.
Sayın Başkan, Sayın Senatör... bu benim topluluk önüne ilk çıkışım. Aranızdan bazıları... son çıkışın olsun, diyordur. Buna katılıyorum.
Mr. President, Mr. Senator, this is my first, and I daresay some of you wish it may be my last public appearance.
Sanırım beni anladınız, Sayın Başkan.
You know the word for this, Your Honor.
Sayın başkan, saldırı uçaklarımız başaramadı.
Mr. President, the fighters have not succeeded.
Sayın başkan, sizi tekrar ve tekrar uyarmalıyım... böyle tam teçhizatlı uçaklarla...
Mr. President, we have warned you repeatedly... that this constant flying of armed aircraft...
Çok az zamanımız kaldı sayın başkan.
We have only a little time left, Mr. President.
İspata ihtiyacım var sayın başkan.
I must have proof, Mr. President.
Burada kalıp bombalarınızı bekleyeceğiz... ve düştüklerinde... birçok insan ölecek çünkü şehri boşaltacak zamanımız yok... Nerede görüşelim sayın başkan?
It remains here, open to your bombs... and when it is destroyed... it's people dead because there's no time to evacuate them... where shall we negotiate, Mr. President?
Ne yapalım sayın başkan?
What do we do, Mr. Chairman?
Sanırım düşmanla yüzleşme vakti, Sayın Başkan.
I think it's time we faced the enemy, Mr. President.
Korkarım hafızanız sizi yanıltıyor Sayın Başkan.
I'm afraid your memory fails you, Mr. President.
Başka bir şey var mı... Sayın Başkan?
Anything else Mr. President?
Sayın Başkan, bu kağıdı okumuş tek insan benim.
I'm the only one who's read that paper.
Sayın başkan, bu gecikmeden ve sesimin durumundan dolayı özür dilerim.
Mister chairman, I'm sorry I'm this late and that I lost my voice.
Sayın başkan ünlü tatlımızı denemek isterlermi acaba.
Mr President would like to try out that famous dessert.
Sayın Başkan gerçekten seçeneğimiz var mı?
Mr. Premier, do we really have a choice?
Geç kaldığım için affedin Sayın Başkan, elimde olmadan alıkoyuldum.
Forgive me for being late, Mr. Premier, I was unavoidably detained.
Geç kaldığım için affedin Sayın Başkan elimde olmadan alıkoyuldum.
Forgive me for being late, Mr. Premier, I was unavoidably detained.
- Başka bir şey var mıydı Sayın Başkan?
- Is there anything else, Mr. President?
Sayın Başkan Yardımcısıyla mı konuşuyorum?
Hello, Mr. Vice President.
- Sayın Başkan'a söyle, geliyorum.
- You tell His Honor I'm on my way.
Sayın Başkan, eminim ki böyle bir yekün söz konusu olamaz dediğimde bütün topluluk adına konuşmuş olurum.
Mr Chairman, I'm sure I'm speaking for the whole of the community when I say that such a sum is out of the question.
Sayın Başkan, subaylarımı tanıştırayım.
Mr. President. May I present my officers?
- Sayın Başkan, çok açık konuşacağım.
Mr. President. To be quite frank with you..
Sayın Başkan, her iki füzeyi de radar ekranımızda görüyoruz.
Mr. President. We have both missiles on the radar screen
Sayın Başkan, bu olay doğrulandı mı?
Mr. President, has this been confirmed?
Saat 13 : 00'de B. Başkanını arayıp, rehinelerden söz edeceğim onları öldürmekten zevk alacağım eğer dediklerimi yapmazsanız.
I'll call the Mayor's office at 1 : 00 and tell you about the hostages who I will be happy to kill if you don't do exactly what I say. Scorpio. "
Sayın Başkan, komisyon üyeleri, bayanlar ve baylar, benim adım Lewis Dixon.
Mr Chairman, members of the commission, ladies and gentlemen, my name is Lewis Dixon.
Bununla daha önce çok uğraştım, Sayın Başkan. Bilmiyorum.
I've wrestled with this, Mr President, and I don't know.
Ben bu ülkenin insanlarına sadığım, Sayın Başkan ya da ünvanın her neyse işte..
I am loyal to the people of this country, Your Honour or whatever your title is
Sayın Belediye Başkanına, Bakan Petrovski'ye ve elbette bu olağanüstü organizasyonu gerçekleştiren sevgili karım Veronica'ya teşekkür etmek istiyorum.
I want to thank the mayor, Councilman Petrovski, and of course, my lovely wife Veronica, who, thanks to her, this whole marvelous event was organized.
Size minnettarım, Sayın Başkan. Ben sizin hayatınızı kurtardım.
You appreciate, Mr. President,... that I saved your life.
Özür dilerim, Sayın Başkan ama içlerinde iki tanesi uyuyordu.
I'm sorry, Your Honor, but two jury members were asleep.
başkanım 138
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27