Sebebini biliyorum translate English
240 parallel translation
Sebebini biliyorum, benim aşçılığımdan utanıyorsun.
"I know what it is.... you're ashamed of my baking."
- Ziyaretinizin sebebini biliyorum.
Oh, I know the purpose of your visit.
Ödeme işini karısına bırakıp merdivenden vınlamış. Şimdi sebebini biliyorum sanırım.
He left the paying to his wife and dashed up the steps, and now I think I know why.
- Sebebini biliyorum!
You're avenged!
Sebebini biliyorum.
I know why.
Sebebini biliyorum.
I know why. I know.
Ama kuzeylilerin bu durumunun sebebini biliyorum.
But I know why that is with you northerners.
Sebebini biliyorum.
I know the reason.
Benim için ne düşündüğünü ve sebebini biliyorum.
Now I know exactly what you think of me, and why.
Sebebini biliyorum :
I know why :
Sebebini biliyorum. Duvarlarda, eşiklerde, kan lekesi istemiyorlar.
They don't want blood on our walls and doorsteps
Hayır, sanırım ama sebebini biliyorum.
No, but I think I know why.
# Sebebini biliyorum...
And I know the reason why
Sebebini biliyorum.
I knew there was a reason.
- Sebebini biliyorum.
- We know your reason.
Senin de orada olduğunu ve bunun sebebini biliyorum.
I also know that you were there and I know why.
Sebebini biliyorum.
I know what it is.
Sebebini biliyorum.
I know what this is.
Bu aksi davranışının sebebini biliyorum Tyler.
I know this is tough on you, Tyler.
Merak etme, yaşlı dayını sonunda ziyarete teşrif sebebini biliyorum.
No worry, I realise why you finally deigned to visit your old uncle.
Tabii ki kapar, günde 10 sterlin alıyordur, ben sebebini biliyorum.
'Course he does. Probably on a tenner a day, and I know what for.
Sebebini biliyorum.
And I know why.
Ama sebebini biliyorum ;
I know what it is, it's Becky.
Sebebini biliyorum.
I do.
Neden olduğunu biliyorum, anormalliğin sebebini biliyorum.
Will, I know why it's happening. I know what's causing the anomaly.
Sebebini biliyorum.
I know why it's happening.
- Ben sebebini biliyorum.
- l know why.
- Artık sebebini biliyorum.
- Now I know why.
Bak, bunun sebebini biliyorum. Ve ben de çok zorlanıyorum.
I know what this is about, and I'm having a hard time too.
Bu tasları fırçalamak beni pek tatmin etmiyor ve sanırım sebebini biliyorum.
There's something unsatisfying about scrubbing these rocks and I think I know what it is.
Onları gönderme sebebini biliyorum.
I also know why you've sent them.
Tabii ki sebebini biliyorum.
I know the reason, of course.
Ama karşı karşıya gelmekten kaçınıyorlar. Galiba sebebini biliyorum.
They've been avoiding direct confrontation, and I think I know why.
Ben sebebini biliyorum, bunu seviyorum.
I know the cause. - l like the shit.
Sanırım sebebini biliyorum.
I think I do know.
Sanırım ben sebebini biliyorum.
I think I know the reason.
Galiba ben sebebini biliyorum.
And I think I know why.
- Sebebini biliyorum, sanırım.
- I think I know what.
Onun gıdı fetişini biliyorum. Onun saçını boyatma sebebini biliyorum.
I know about his neck wattle fetish.I know the reasons he bleached his head.
Neyse, simdi biliyorum davranisinizin sebebini.
It's all right now that I know what it's all about.
Sebebini biliyorum.
I can explain it.
Sebebini de çok iyi biliyorum.
Gold Brook, Silver Lake and I know the reason.
Sebebini de biliyorum.
And I know why.
Sizin isminizin tanıdık olduğunu biliyorum, ama yine de... Bu ünün sebebini bilmiyorum, ve utanıyorum!
I must confess, Dr Chamberlain, your name is so famous and yet I really don't know why.
Ayının beyaz olduğunu biliyorum, sebebini bilmiyorum.
I know the bear is white, but I don't know why.
Biliyorum sebebini.
'Cause I know.
Sebebini de biliyorum elbette.
I tell you, Johnson... he's gonna join the army like his dad... or I'll know the reason why.
Ben yapamıyorum, sebebini de biliyorum. Hastalıklı pis sikiğin tekiyim.
I can't do it, and I know why, I'm a sick evil fuck,
- sebebini biliyorum, çöp yığını haline gelmiştin - bunu ne zaman söylediğimi bilmiyorum tek dileğim, bana olan saygını kaybetmemen sana daha önce hiç bu kadar saygı duymamıştım önümüzdeki haftayı gözden geçirmeden önce yapacağım bazı duyurular var.
- You were wasted. - I didn't know when to say when. I just hope you didn't lose respect for me.
Zor olduğunu biliyorum söylediklerini ve söyleme sebebini çok takdir ediyorum.
I know how hard that must've been for you and I appreciate what you said and why you said it.
Evet, biliyorum da, bu kadar aceleye getirmenin sebebini anlayamadım doğrusu?
Yeah, I know that, but what's with the traveling wedding party?