Seni görmek translate English
21,356 parallel translation
Seni görmek için sabırsızlanıyoruz. "
We can't wait to see you again. "
Darcy, seni görmek güzel.
Darcy, good to see you.
Mahkeme salonunda seni görmek ne kadar güzel olsa da, Bay Novak nerede?
As lovely as it is to see you in my courtroom, where's Mr. Novak?
Ben de seni görmek istedim ama neonatal Naziler izin vermedi.
Hey, hey, I wanted to see you, but the neonatal Nazis wouldn't let me.
Gelecek hafta seni görmek için sabırsızlanıyorum.
I can't wait to see you next week.
Camilia seni görmek istiyor.
Camila wants to see you.
Camila seni görmek istiyor.
Camila wants to see you.
Seni görmek için...
Okay, well, I can't wait to...
Bu hafta sonu seni görmek için sabırsızlanıyorum!
I can't wait to come see you this weekend!
Burada seni görmek isteyen bazı insanlar var.
Uh, there's- - there's some people here that would like to see you.
Todd, seni görmek harikaydı.
Todd, it was really great to see you.
Seni görmek güzel.
Good to see you, Sarah Lynn.
Seni görmek istemiyorum.
I-I don't want to see you here.
- Seni görmek çok güzel Dolores.
It's very good to see you, Dolores.
Seni görmek çpk güzel.
It's so good to see you.
Seni görmek için ıslahevine geldiğimi söylediler mi?
Did they tell you I tried to come see you in juvie?
- Seni görmek güzel.
Good to see you.
Hem seni görmek istediğinden de şüpheliyim.
And I doubt he wants to see you.
Seni görmek güzel.
It's good to see you.
- Senatör Crane, sizi tekrar görmek güzel. - Seni görmek de güzel.
Senator Crane, it's good to see you again.
Bayan Grant seni görmek isti -
Ms. Grant wants to see...
- Seni görmek güzel.
- It's good to see you.
Seni görmek çok güzel.
So good to see you.
İyi seni görmek istiyor.
Good to see you.
I evet, seni görmek.
I see you, yes.
Seni görmek istememin nedenini biliyorsundur.
I'm sure you know why I wanted to see you.
- Seni görmek güzeldi. - Görüşürüz.
It was good seeing you.
Hey dostum. Seni görmek güzel.
Hey, dude, good to see you.
Seni görmek çok güzel.
It's so good to see you.
Seni görmek istedim. Büyük planınla ilgili şeyler duydum.
I heard about your grand scheme.
- Sanki Alma, seni görmek istiyormuş gibi düşün.
Imagine it were Alma, begging to see you.
Bir de siber istihbarat ekibi biraz seni görmek istedi.
Oh, and the cyber investigation team asked to see you for a moment.
Seni görmek çok güzel.
Good to see you.
Seni yeniden görmek güzel.
It's good to see you again. - And you.
Seni yeniden görmek ne güzel!
It's good to see you again.
Görüyorsun, seni saatlerdir bekliyoruz. bize getirdiklerini görmek için, ha?
See, we've been waiting for hours just to see what you gonna bring us, huh?
Seni tekrardan görmek güzel dostum.
Good to see you again, buddy.
Seni asla görmek istemiyorum. 17 yaşındaydım, hiçbir şey bilmiyordum.
I don't want to see you at all. I was 17. I didn't know any better.
Seni bir daha ofisimde görmek istemiyorum.
I honestly never want to see you in my offices again. You're fired.
Uzun zaman sonra seni aramızda görmek çok güzel.
After such a long absence, it's good to have you back.
Seni ofiste görmek istiyorum.
I'll see you back at the office.
Seni yatağımda görmek istiyorum.
I wanna see that ooze in my bed.
Seni şimdi görmek, şey... Başka bakıyorum artık.
Seeing you right now, it just... puts things into perspective.
- Merhaba, seni yeniden görmek güzel.
- Hi, nice to see you again. - Oh!
James'in seni başka bir erkekle görmek istemediği çok belli.
It's very clear that James is not happy seeing you with another man.
Seni tekrar görmek güzel, kazanmak.
Nice to see you again, Win.
Seni burada görmek çok güzel.
It's great to have you back.
Seni bir daha burada görmek istemiyorum.
You're a dead man, Prince, I swear you are!
Seni tekrar gülerken görmek güzel olur.
It'd be nice to see you smile again.
- Sam, seni görmek ne güzel.
Good to see you.
Seni tekrar görmek güzeldi Nell.
Good seeing ya again, Nell.