Sinek translate English
2,059 parallel translation
Bir sinek.
It's a fly.
Veri akışı içinde aynen sinek oltacılığı yapmak gibi yumurtlama eğilimlerine göre bir nokta seçersin doğru yemi takarsın. Oltamızı istediğimiz noktaya atıp sadece istediğimiz balık türünü tutabileceğimiz bir yöntem.
It's like fly fishing in the data stream, choosing a spot by spawning behavior, selecting the right bait, a method in which we were able to cast our rod in the spot we wanted and catch the exact type of fish we needed.
Ölüm zamanını tespit etmek için sinek kullanan kişi mi?
The same man who used flies to estimate the time of death?
Böyle durumlarda, enkaz kurtarma ekipleri sinek gibi üşüşürler, herkes aşağıda ne varsa, ondan payını almak ister.
Situation like this, salvagers descend like flies, everybody's looking to grab a piece of the rights to... whatever's down there.
Sinek papazına aşık olmak yanlış mı yani? Biz sormazsak sen de söylemezsen sorun yok dostum.
Um, is it wrong to fall in love with the king of clubs?
Blix'in üç taneye ihtiyacı var, ama sinek sekizine veda etmek zor.
Blix needs three, although it's very hard to say good-bye to the 8 of clubs.
- Sadece sinek altın var. Ben kazandım.
I only got a six of clubs... i win.
Kara sinek olarak da bilinen Musca domestica sinir bozucu bir böcektir. Ama larvası, araştırmacılar için çok değerlidir.
The larval stage of the Musca domestica, the common housefly, a nuisance to most, but invaluable to the trained investigator.
- Ben Sinek, başka bir mahkûm.
- I'm Fly, another inmate.
Hey, Sinek!
Hey, Fly!
Herkesin bokunu temizleyen budala Sinek.
I was dumb Fly who cleaned everyone's shit.
Yükseklerden uçan Sinek'im, gerçek bir haydudum.
I'm Fly who flies high, a real bandido.
Zıplayarak sinek yakalamayı dene bakalım.
You try hopping around and catching flies.
Sadece kara sinek var. - Kara sinekler çürüyen cesede gelmez.
Houseflies aren't from decomp.
Bence katil, üstünde ölü bir sinek olan bir alet kullandı.
I think the killer used a weapon that had a dead fly on it. And then it was transferred.
Ve sinek adamın yüzüne geçti.
Well, it dsn't make sense.
Kaç sinek öldürdüm biliyor musun?
Do you know how many flies I've killed?
Sinek. Sinek bir yonca gibidir.
Clubs, clubs are like clover.
Sinek gibi düşmeye devam ettikçe olmaz.
Keep dropping like flies.
İçi su doldurulmuş sinek, neredeyse görünmez ince bir tuz tabakası üzerine bırakılır ve sinek, metabolizmasındaki fazla suyu tuzun emmesi sayesinde vücudundan attıktan sonra tekrar uçar.
Introducing a fine, nearly invisible pinch of salt onto the waterlogged fly reestablished the salt to water equilibrium necessary to enable the fly to conduct its cellular metabolism.
Müdürün odasının duvarında bir sinek olmak isterdim.
I sure would like to be a fly on the wall up there.
- Duvarda sinek olmak gibi bir şey.
Is that like being a fly on the wall?
hadi, DNA, sinek larvası, böcek pisliği.
Come on, DNA, fly larva, bug shit.
Sinek dokuzlu.
Nine of clubs.
Başbelası birer sinek gibiler.
Those flies are a pain in the ass.
Kahrolası sinek. Beni dışkı mı sandın?
Damn fly, do you think I'm made of shit?
Şurada sinek var, Kelly.
Oh, kelly, there's a fly right there.
- Böcek ya da sinek ısırığı farkettiniz mi?
Notice any tick or mosquito bites? I-I live near a lake.
O sadece sinek ısırığı.
It's... just, a mosquito bite.
Sinek kaydı tıraşlı.
He's clean shaven.
Orası sinek cenneti olmalı.
- It must be fly heaven.
# Çavuşta sinek var Kov onu oradan #
There's a skeeter on my peter flick it off.
Şu an, o evin duvarındaki bir sinek olmak isterdim.
To be a fly on the wall in that apartment right now.
Ufak bir sinek ısırığı hissedebilirsin.
Now, you might feel a small pinch, yeah?
Antoine, Ağzına yakın bir sinek var!
Antoine, close you mouth, a fly will get in there!
Kapat şunu, sinek girecek.
You're gonna get flies in there.
Sinek kaçacak!
You'll catch flies.
Ezilmiş iki sinek kadar değeri yok.
He ain't worth two damn flies smashed.
Ne çok sinek yakaladı ve yedi...
many flies he caught and ate...
Kokunun cazibesine kapılmış bir sinek içeri doğru sokulur.
A fly lured by the smell crawls inside.
Sinek elbette istediği gibi bir şey bulamaz ama artık dışarı da çıkamaz.
The fly of course cant find anything it wants but now it cant get out.
Ciddi bir gevezelik hissediyorum. Bu, bir sinek.
I'm gettin'some serious jive, and it is fly.
Kendini temizle önce, odayı temizleyecekmiş. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * - --- Burada kadınlar ( bu havuza mı gidiyo diyolar ) Bir de sinek var, sesini yapamadım.. - ----
Clean yourself before cleaning up the room.
Evet, doğru, bir sinek kümesi tarafından saldırıya uğramak, şanslı sayılmaz.
Yeah, right, being attacked by a swarm of flies, not lucky.
Amityville dehşeti, veya Sinek!
Amityville horror, or the fly!
Seçtiğim kart, sinek üç.
The card I chose was, in fact the 3 of clubs.
Sinek üç.
Wl SEMAN : The 3 of clubs.
Nektar avcıları eski dünyanın sinek kuşlarıdır.
Nectar feeders, these are the hummingbirds of the Old World tropics.
Öğretmenimin dediği gibi... eğer sinek istiyorsan o zaman şeker koy.
If you want to attract flies, you have to use sugar
- Sinek öldürmek mi?
Killing flies?
( Sinek Vızıldaması )
I know the buggers look smart.