Söz konusu bile olamaz translate English
333 parallel translation
Tek kollu bir adam, söz konusu bile olamaz.
A guy with one arm ― out of the question!
Söz konusu bile olamaz.
It's quite out of the question.
Söz konusu bile olamaz.
It's out of the question.
Söz konusu bile olamaz.
Thing's entirely out of the question.
Söz konusu bile olamaz.
Well, it's out of question.
Bu söz konusu bile olamaz.
That's out of the question.
Korkarım senin fikrin... söz konusu bile olamaz.
I'm afraid your idea... is out of the question.
Ama elbetteki bu söz konusu bile olamaz.
But that's out of the question, of course.
Söz konusu bile olamaz!
Out of the question!
- Söz konusu bile olamaz.
That was uncalled-for.
Unutun gitsin! Söz konusu bile olamaz! Büsbütün edebe aykırı.
No, no way, it's immoral.
Söz konusu bile olamaz. İşte.
It's out of the question.
- Söz konusu bile olamaz.
Out of the question
- Söz konusu bile olamaz adamlarım bundan hoşlanmayacaktır.
- My people won't stand for it.
Gu, benim mekan söz konusu bile olamaz.
Gu, my place is out of the question.
Söz konusu bile olamaz.
Out of the question.
Maalesef Stanley, söz konusu bile olamaz.
Sorry, Stanley. It's out of the question.
Bu söz konusu bile olamaz.
But that is out of the question.
Lady, Sinyora, Frau, Miss, Söz konusu bile olamaz.
Lady, Senora, Frau, Miss, it's out of the question.
Üzgünüm ama, bu söz konusu bile olamaz.
Sorry, but that's out of the question.
Hayır, söz konusu bile olamaz!
No, it's out of the question.
Martha, bu söz konusu bile olamaz.
Martha, that's completely out of the question.
Yenilmemiz söz konusu bile olamaz. Her ne pahasına kazanmak zorundayız.
We must win this time, can't accept defeat
Genç bir adam söz konusu bile olamaz.
A young man is out of the question.
- Söz konusu bile olamaz.
- No that's out of the question.
Hayır, söz konusu bile olamaz!
Oh, no, it's out of the question.
Söz konusu bile olamaz!
It's out of the question.
- Bu söz konusu bile olamaz.
- Absolutely out of the question.
- Söz konusu bile olamaz Bay LaSalle.
- Totally out of the question, Mr LaSalle.
Hayır, söz konusu bile olamaz Lehmann.
No. It's out of the question, Lehmann.
Çok teşekkür ederim benim ayrılmam söz konusu bile olamaz.
Thank you very much... since there's no question of me leaving.
- Bu söz konusu bile olamaz.
- It's completely out of the question.
Borç para vermeye gelince, bu söz konusu bile olamaz.
I don't know... As for lending money, that's out of the question.
- Söz konusu bile olamaz.
- Out of the question.
Söz konusu bile olamaz!
It is out of the question
- Söz konusu bile olamaz, Binbaşı..
- Yes, sir. I need time...
Bu söz konusu bile olamaz!
That is out of the question!
- Söz konusu bile olamaz.
- It's out of the question.
- Bu söz konusu bile olamaz.
- That's simply out of the question.
Güzel, çünkü aramızda bir şeyler olabileceğini düşünüyorsan, söz konusu bile olamaz.
Good, cos if you've been thinking about anything between us, - it's out of the question.
Patent başvurusu söz konusu bile olamaz.
It's out of the question to apply for a patent.
- Bu söz konusu bile olamaz!
- Out of the question
Hayır. Söz konusu bile olamaz.
That's out of the question.
Güçlerimiz eşit olmadan Thundercatlerle karşılaşmamız söz konusu bile olamaz güçlü Mumm-Ra mezarınızdan pek sık ayrılmıyorsunuz.
When we are equal Thundercats you do not need make your grave as often.
Nan söz konusu bile olamaz.
Nan's out, to be honest.
Eğer Muffy aramızdakileri biliyorsa yalnız kalmamız söz konusu bile olamaz.
Unless Muffy knows something about us we don't.
Aksi söz konusu bile olamaz.
not the other way round.
Sanıyorum sevişmek söz konusu bile olamaz.
I suppose sex is out of the question?
Söz konusu bile olamaz.
it's out of the question.
Korkarım bu söz konusu bile olamaz!
He's a witness for the prosecution.
Bu söz konusu bile olamaz evladım.
That's out of the question, my dear.