Süperstar translate English
319 parallel translation
Ve işte Marika Roekk, Alman sinemasının süperstarı.
And here is Marika Roekk - the superstar of German cinema.
ve tabi ki, kabul etmem gerekir ki benden çok daha iyi bir sihirbaz olan Irving,... gözlerimizin önünde bir süperstar'a.. dönüşmeye başlamak üzereydi.
And Irving, who, I'll have to admit... is a much better magician than I am... has yet to transform himself before our very eyes... into a superstar.
Senin sırtını parçaladı demek, Süperstar'ın sırtını parçalayacak demek.
Breaks your back, he's going to break the Superstar's back.
Onlara annemin ruhanilik düşmanı, bir kadın olduğunu söyle, şimdi Süperstar Gece Kulübü'nde ve ben onun, bu gece tutuklanmasını istiyorum.
Tell them that my mother, the enemy of spirituality, is at Superstar Nightclub, and I want her arrested tonight.
Bana işten bahsetme süperstar, ben de alın teri döküyorum.
Don't tell me about work, superstar, I work for a living.
- Süperstar...
- Superstar...
Eski süperstar yeni şampiyonunu devirdi.
The ex-Mr. Jesus-Christ-Superstar just belted out his new champion.
# Süperstar Sally Miles bugün Rangoon'dan döndü... #... yanında Profesör Krishnamamsa Kesari vardı.
Superstar Sally Miles arrived from Rangoon today and she was accompanied by Professor KrishnamamsaKesari.
Bana diyorsun ki, bana ve herkese bir süperstarımız olduğunu söyledin ama yoktu öyle mi?
You mean to tell me that you lied to me, to everybody told them we had this superstar and we didn't?
Süperstarın aşk hayatı nasıldır?
How is the love life of a superstar?
Ve şimdi, size Galaksi'nin en büyük süperstarını sunarım...
And now, may I introduce the Galaxy's greatest superstar...
- O halde Süperstar süitimizi istiyorsunuz.
- That would be the Superstar Suite.
- Süperstar süiti.
- The Superstar Suite.
Süperstar süiti.
That would be the Superstar Suite.
Evet, Süperstar süiti.
That's right, the Superstar Suite.
Bay Acavano, siz zaten Süperstar süitinde kalıyorsunuz.
Oh, Mr. Acavano. You're already in the Superstar Suite.
Ben sadece Süperstar Barbie gibi görünmek istiyorum.
I wanna look jusy like Supersyar Barbie.
Sanırım zavallı süperstar zırvası o kadar da şanslı değilmiş, ne dersiniz?
I guess the poor superstar son of a bitch wasn't that lucky after all, hey?
Pekala, şimdi söz verdiğimiz gibi... süperstar videosunun dünya prömiyeri.. "Old Aid" için.
And now, as promised the world premiere of the superstar video for Old Aid.
Bu ünlü süperstar mikrofon... sesinizi herhangi bir A.M radyodan duyulmasını sağlayacak.
The superstar celebrity microphone... lets you hear your voice through any A.M. radio.
Süpermen bir süperstar'a dönüşüyor ve buna devam edip edemeyeceğini bilemiyorum.
Superman has become this superstar... and I don't know if he can keep it up.
- Çin Süperstar
- Mandarin Superstar
Oynadığı dizilerle birlikte.. .. Amerika'da yıldızlığın sınırında ve bir yandan burada Hong Kong'da bir aktör olarak.. .. süperstar olmayı başarmış durumda.
He's in the verge of the stardom in the United States, with the projected TV series on the horizon, but he's just achieved super stardom as a film actor here in Hong Kong.
"En Yeni Çin Süperstarı".
The newest mandarin superstar.
.. süperstar oluyorsun. Herkes seni tanıyor.
Everybody knows you.
Bir süperstar olarak burada mı yoksa Amerikada yaşayan biri mi.. ya da ikisi de mi?
Are you going to be a superstar here or one in the States.. or both?
Herşeyden önce, Süperstar kelimesi gerçekten canımı sıkıyor. Nedenini söyleyeyim.
First of all, the word'superstar really turns me off and I'll tell you why.
Evet, ama sen bir süperstar olduğunu itiraf etmek zorundasın. Eğer bana doğruyu söyleceksen!
Yes, but you've got to admit that you are a superstar if you're going to give me the truth!
Sırf süperstar çaylaksın diye çalışmayacağını mı sandın?
You think because you're a superstar rookie you don't have to work?
Rick, birçok süperstar yenilgiyi kabul etmez.
Most superstars aren't gonna sit down for you.
Senin bir süperstar olduğunu düşünüyorlar.
They think you're a superstar.
Annem bana sürekli bir süperstar olmanın, NBA'ye girmenin harika olduğunu ama öğrenim görmezsem bir hiç olacağımı söylerdi.
My mother, she always told me that, that... it was great to be a superstar athlete and to be able to make it to the N.B.A. But...
Burada Süperstar İsa Mesih'ten bir şey olmamasına şaşırdım.
What kind of church is this? There's no telling.
Sen korkunç bir süperstar sın.
- You're a scary superstar.
Oldu mu, süperstar?
- Okay, superstar? - Wow.
Gerçek bir süperstar yaratacak olsaydınız... bu kişi, olağanüstü atletik yetenekte bir oyuncu olurdu. Engin yetenekleriyle... oyununa hakim olabilecek bir oyuncu.
If you were to create the ultimate basketball superstar he would be a player of extraordinary athletic ability a player who could dominate his sport with a vast array of skills.
Hayranları basketbolün yeni süperstarından heveslerini henüz alamamış gibiydi. Ve Air Jordan asla onları hayal kırıklığına uğratmayacaktı.
It seemed that fans just couldn't get enough of the game's newest superstar and Air Jordan would never leave them disappointed.
Jordan süperstar statüsüne yükselmişti.
Jordan had risen to superstar status.
Eğer Michael NBA'in en büyük süperstarı unvanını alacaksa... bunu yapmanın tam zamanıydı... ve tüm spor dünyası izleyecekti.
If Michael were to inherit his mantle as the NBA's premiere superstar now would be the time to do it, and the entire sports world would be watching.
Ancak en dramatik performansını ezeli rakibi süperstar Clyde Drexler... ve takımı Portland Trail Blazers ile final karşılaşmasında... sergileyecekti.
But he would save his most dramatic performance for the final act. In a showdown against rival superstar Clyde Drexler and the Portland Trail Blazers.
Artık biz süperstarız.
We're superstars now.
Bir süperstar olmak değil sadece ünlü.
Not necessarily a superstar just famous.
Annen, süperstar olabilirdi.
You're mother could have been a superstar.
Süperstar olduğunuzu biliyorum ama, o faksı henüz göndermediniz mi?
I know you're a superstar, but have you sent that fax yet?
Terry bu zor, çok zor, bir süperstar olmanın.... ne demek olduğunu bilemezsin.
Terry, man, it's hard! You don't know what it's like being a superstar!
Merhaba, süperstar, ben ajanstan Marty.
Hey, superstar. It's Marty, super agent.
Kenef nasıldı, süperstar?
How's the hoop, superstar?
Yeni süperstarımız...
Our new superstar?
Favorilerin bana süperstarı hatırlatıyor.
Your sideburns remind me of the superstar.
Bir süperstarın doğuşuna tanıklık ettik.
We witnessed the birth of a superstar.
Süperstar!
Superstar.