Süsü translate English
862 parallel translation
Cinayeti her kim işlediyse kaza süsü vermek istemiş.
Whoever committed the crime wanted it to look like an accident.
Kızılderililer yapmış süsü verilmiş.
Looked like Injun work, all right.
Baş süsü nerede?
Where is the headdress?
- Baş süsü nerede?
- Where is the headdress?
- Baş süsü nerede?
- Where's the headdress?
Arabanın deposunu Bayonne yakınlarında doldururken gazete alıyor süsü vererek cesurca ya da korkakça o muhteşem yaratıktan sanki kaderimden acı dolu bir şekilde kaçarmış gibi uzaklaştım ve kabul etmem gerekir ki hayatımda neredeyse gerçek anlamda sevdiğim tek kadın oydu.
While our tank was being filled near Bayonne... pretending to go buy a paper... bravely or like a coward, I fled... from my exquisite creature... as if fleeing fate... yet rather painfully... for I must admit she was the only woman in my life... whom I almost truly loved.
Holün aşağısında bir Birmanya tapınağı ile üç İspanyol tavan süsü var.
We got a lot of those. A Burmese temple and three Spanish ceilings down the hall.
Sonra da intihar süsü vermek için onu astın... -... böylece dosya kapanacaktı.
And then you strung him up to make it look like a suicide which would have closed this case.
Sonra dışarı çıkma sırası sendeydi, böylece ikiniz son anda kurtulmuş süsü verecektiniz.
Then it was your turn to climb out, so you could both claim you'd escaped in time.
Kaza süsü vererek tabii.
Accidentally on purpose, of course.
Cinayet süsü ver.
Suicide.
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem, uzun sözlerse dış görünüşü, süsü püsüdür, kısa keseceğim ben de.
Therefore, since brevity is the soul of wit, and tediousness the limbs and outward flourishes, I will be brief.
İntihar süsü vermek için orada bırakmış olmalı.
He must have left it there to make it look like suicide.
Sanırım hırsızlık süsü vermek istemiş.
I suppose he just tried to make it look like robbery.
Kendisi kalıp olaya hırsızlık süsü verdi.
He stayed behind to make it look like robbery.
Maskeli bir baloda taktığı, kristalden bir baş süsü o!
A rhinestone tiara she wore to a costume ball.
Davacı elmas bir baş süsü, bir taç çaldığınızı söylüyor.
The plaintiff attests you stole a headpiece of diamond, a tiara.
Kendisine İmparator süsü vermiş gibiydi.
He was pretending to be the Emperor
Güzel bir masa süsü yapacağım.
I'm going to make a lovely centerpiece for the table.
Ya birileri intihar süsü vermek için günlükte tahrifat yapıp bunu bir de Gråvik efsanesiyle süslediyse?
What if someone falsified the diary to make it look like suicide and fit in with the old Gråvik legend?
Her şeye kaza süsü verilebilir.
Anything can be made to look like an accident.
Noel süsü olarak.
Christmas wrappings.
Onu vurdunuz ve intihar süsü verdiniz.
You shot him and made it look like suicide,
... gümüşle kaplatacağım ve Birleşik Devletler'e noel ağacı süsü olarak satacağım.
I will silver-plate the sauerkraut and sell it in the US for Christmas-tree decorations.
Sonra şaka süsü veriyorsun
And then you treat it as a joke
İntihar süsü vermek için kayalıkların başına bir not bıraktı, ama intihar etmedi.
He left a note on the cliff top to make it look as if it was suicide, but it wasn't.
elleriyle boğduğuna ve suça beceriksizce intihar süsü vermeye kalkıştığına inanabilirsiniz.
for motives of greed, with clumsy attempts to make his mean crime appear to be suicide.
Bunu intihar süsü vererek yapman gerekiyor.
You have to make it look like suicide.
Bedford çok karmaşık bir gemidir ve bir Noel ağacı süsü kadar narindir.
The Bedford's a very complicated ship and about as sturdy as a Christmas tree ball.
Lüks yiyecek ticareti süsü vermeliyiz.
You know, make it a real luxury trade.
Kaza süsü verelim.
We'll fake an accident.
Bu... maskaralık... Bu, kendine "sözde" demokrasi süsü vermiş 20. yüzyılın Bastil'i!
This... farce, this 20th century Bastille that pretends to be a pocket democracy!
Yani, kaza süsü vermek için iner inmez... biri boynunu kırmış.
It means someone broke his neck just after... to make it look like an accident.
Kendilerine eşcinsel süsü veriyorlar.
They pretend to be "gay."
İntihar süsü vermişler.
They made it look like suicide.
Bay Loerke, Cologne'deki bir fabrika için duvar süsü yapıyormuş.
Herr Loerke is doing a great frieze for a factory in Cologne.
Hırsızlık süsü vermek için mücevherleri almış, ama 300.000 lirayı bırakmış.
He took the jewels to make it look like a robbery, but left the 300,000 liras behind.
Ne diyeceğim, çocukluğumda şömine süsü verilmiş, odun ocakları vardı.
Boy, you know, when I was a kid, we used to have those fake wooden kinds.
Ev süsü olarak güzel oluyorlar değil mi?
- They're always nice to cut for the house, aren't they?
Annemin bir sürü altından süsü var.
My mother has many golden robes. "
Öyle düşünmüyorum, çünkü... Sir Roger'ı öldürdü ve sonra kaza süsü vermek için cesedin yerini değiştirdi ise...
I don't think so, because... if he had killed Sir Roger and then moved the body in order to make it look like an accident...
Kendi iyiliğin için buna intihar süsü vermelisin.
Fake it as a suicide, for your own sake.
Serseri süsü vermek için silah yerine et kancası kullanmış.
He used a meat hook instead of a gun to make it look like a punk.
Yapılabilecek en iyi şey kaza süsü vermektir!
Listen, the best thing to do, is fake an accident.
Niye kendinize... asılmış süsü verdiniz?
Why did you pretend to be hanged?
Sence Evelyn kocasn okyanusda öldürüp, kaza süsü vermek için rezervuara kadar sürükledi mi?
You think Evelyn killed her husband in the ocean. - - Then dragged him up to a reservoir to make it look more like an accident?
Marlo kaza süsü vermiş olsa, zarfı geride bırakmazdı. Öyle de oldu.
Marlo wouldn't have left the envelope if he had faked the accident.
Kaput süsü. 1981 Cadillac.
Hood ornament 1981 Cadillac.
Kendime yabancı süsü vermeye çalışıyorum sanmayın.
Don't suspect that I'm trying to pass myself off as a foreigner.
Kaza süsü vererek yapmalısın.
You must make it look like an accident :
Yapman gerekirse, kaza süsü vermeye çalış.
If you have to, be sure you make it look like an accident.