Tadını çıkarın translate English
4,246 parallel translation
Tadını çıkarın.
C'mon. Enjoy.
Balonuzun tadını çıkarın.
Enjoy your prom.
Eğlencenin tadını çıkarın.
Have fun. Enjoy.
Ücretsiz şampanya ve mezelerin tadını çıkarın ve katkıda bulunmayı unutmayın!
Enjoy the complimentary hors d'oeuvres and champagne and, remember, make a donation!
Tadını çıkarın.
Enjoy.
Ve lütfen Bangok'un tadını çıkarın.
And please enjoy Bangkok.
- Manzaranın tadını çıkarın.
Enjoy the view.
Yemeğin tadını çıkarın.
Enjoy the food.
Elbette Mösyö le Marquis, avın tadını çıkarın.
By all means, Monsieur le Marquis, enjoy the hunt.
Yani arkaya yaslanın ve yolculuğun tadını çıkarın.
So just sit back and enjoy the ride.
Servetimin tadını çıkarın.
I enjoy my wealth.
Tadını çıkarın.
ErlJ'° Y'
Bizonun tadını çıkarın... umarım içkileriniz de... en az atımın sizin için yaparken hoşlandığı kadar hoşunuza gidiyordur.
Enjoy the bison and I hope you're enjoying your drinks as much as my horse enjoyed making them for you.
Şovun tadını çıkarın millet.
Enjoy the show, folks.
Peki, şu kazanma kaybetme meselesini kenara bıraksak nasıl olur? Sadece şovun tadını çıkarın.
So what do you say we all just forget about this winning or losing, and just enjoy the show?
Arkanıza yaslanın, rahatlayın ve uçuşunuzun tadını çıkarın.
Si! back, relax, and enjoy the flight.
Sallanan bu kutunun tadını çıkarıyorum.
I'm just enjoying myself in this shrinking box.
Tadını çıkar.
Live it up.
Tadını çıkar gitsin.
Just enjoy the night.
Evet, güzel haberin tadını çıkar.
Yes, enjoy the great news. I'm just like you now.
- Bu günlerin tadını çıkar.
- Enjoy this time.
Viskinin tadını çıkar Tommy.
Enjoy your scotch, Tommy.
Geri yaslan ve tadını çıkar.
Lean back and enjoy the ride.
- Geri yaslan ve tadını çıkar.
Just sit back, enjoy the ride, okay.
- Özel sosunun tadını çıkar.
- Enjoy the special sauce.
Havanın tadını mı çıkarıyorsunuz?
Enjoying our weather?
Parmağını daldır ve tadını çıkar.
Put your finger in it and enjoy it.
Sen kahvaltının tadını çıkar.
You just enjoy your breakfast.
Sosyal medya ile Cadılar Bayramı partisi için gönderilen davette misafirlerden içlerindeki Zenciyi özgür bırakmaları, tavuk kızartmaları, mor içki diye bilinen öksürük şuruplu karışımın tadını çıkarmaları istendi.
An invite to the Halloween party, sent via social media... asked guests to liberate their inner Negro... fry up chicken... enjoy a cough syrup based concoction known as purple drank...
Buradayken çıkarın tadını
So please enjoy your stay
Günlerinin tadını çıkar sen de
Now, please enjoy your stay
Hak ettiğin istirahatin tadını çıkar ama abartma olur mu?
Enjoy some well-deserved rest, but don't overdo it, okay?
Çöreğin tadını çıkar.
Enjoy the croissant.
Manzaranın tadını çıkar çünkü kısa süre sonra bulunduğun bina Azmanastan askerleri tarafından kuşatılacak.
Try to enjoy the view because shortly the building that you're currently standing in will be surrounded by the Azmanastan army.
Günün tadını çıkar.
Enjoy your day.
sonuçta senin doğum günün, tadını çıkar.
Its your birthday after all. Enjoy.
Tadını çıkar, onlar gibi.
Just enjoy it, like they do.
İki yavru da, kendi yöntemleriyle, sahildeki ilk günlerinin tadını çıkarıyorlar.
Both cubs, in their own way, are loving their first day at the beach.
Belki de bizi ölü görmenin tadını çıkarırlar.
Maybe they just enjoy seeing us dead.
- Günün tadını çıkarıyorum.
- Relishing the day.
- "Balayının tadını çıkar" dedi.
"Enjoy your honeymoon."
Gösterinin tadını çıkar.
Enjoy the show.
O yüzden bu sorumluluğu üstlen, Joe,... yeni bir hayatın tadını çıkar, çok istediğini bildiğim bir hayatın.
So take this opportunity, Joe, and make the most of a new life, the life I know you want.
Güneşin tadını çıkar, Nicky.
Enjoy the sunshine, Nicky.
Tadını çıkar. - Hayır.
Enjoy it.
Galibiyetin tadını çıkar, dostum.
Enjoy that win, man.
İdrara bulanmış hayatınızın tadın aynen olduğunuz iki vahşi hayvan gibi çıkarın.
You should just enjoy your urine-soaked life fucking like the two feral animals that you both are.
Artık tadını çıkarırız.
Now we'll enjoy it.
Yemeğimin tadını çıkarıyorum çocuklar.
I'm enjoying my meal, boys.
- Yemeğinin tadını mı çıkarıyorsun?
- Enjoying your meal?
Tadını çıkar.
Enjoy.