Titriyor translate English
1,106 parallel translation
Ellerim titriyor saygıdeğer yoldaşlar.
My hand trembles respected comrades
Büyük kahraman, efsanesinin çökeceği düşüncesiyle zangır zangır titriyor.
The great hero trembling at the thought that his myth might collapse.
Elim titriyor.
My hand shakes.
Titriyor musun?
Are you shaking?
- Elin titriyor.
- Your hand is trembling.
Allah'a yemin ederim ki, Arthur vücudum sallanıyor, dizlerim titriyor ve kalbim de hasta durumda.
I swear to God, Arthur I'm shaking and my knees are trembling, my heart is sick.
Ellerin titriyor!
Your hands are shaking!
Bak elim nasıl da titriyor.
Look how shaky my hand is.
Baksana kalçan titriyor.
Look, your hips are trembling.
Az iç, sersem, ellerin titriyor.
Drink less, silly, your hands are shaking.
- Sesim titriyor artık.
- My voice has a wiggle in it.
" Seni görünce içim titriyor
"... that I get a belt out of you?
Tüm bedenim titriyor.
My whole body is shaking.
Şeffaf dana eti peltesi gibi, titriyor hissettim kendimi.
I felt like trembling, transparent veal jelly.
Ellerim hala titriyor.
My hands are still trembling.
Ellerin titriyor.
And your hands are shaking.
Ensesi paramparça olmuş ve korkudan titriyor.
All torn about the neck and shivering with fear.
Titriyor, kekeliyor ve topallıyor.
He twitches, stutters and limps.
Şey, ailem benden u-utanıyor, çünkü ben kekeliyorum, topallıyorum ve kafam titriyor.
Well, my f — family's ashamed of me because I s-s... stammer, and I'm lame and my head twitches.
Memelerin titriyor.
Your breasts are trembling.
Görüntü sanki titriyor.
The picture was shuddering
Her yerim titriyor.
I'm shaking all over.
Elin titriyor.
You're shaking.
Yeryüzü titriyor ve büyük bir ada yarı yarıya batıyor.
The earth trembles and a big island half drowns.
Örtünün altında durmadan titriyor. - Ama konuştu.
He's still trembling under the blanket, but he has spoken
Her tarafım titriyor.
Shakin'all over.
Her yeri titriyor.
No, he's just trembling all over.
Kurban terlemeye başlıyor titriyor ve ağzı köpürüyor.
Then the victim begins to sweat, to shake, to foam at the mouth. That's not so rare.
Orada duruyor, titriyor.
He stands there, trembling.
Bacakların titriyor mu?
Are your legs a bit shaky?
Ellerim çok titriyor.
My hands shake too much.
Çeki çıkardım, imzalayacağım. Ellerim titriyor. Çünkü korkuyorum.
I take my checkbook out, start to sign the check, and my hand shakes because I'm so scared.
İmzalarken ellerim titriyor.
So I sign it, and my hand starts shaking....
O zaman Ay, çarpışmadan dolayı hala titriyor mu?
So is the moon still quivering from that impact?
Tüm dünya titriyor Herşey yıkılıyor
Earth is trembling, everything is falling down
Parmakların nasılda titriyor.
How your fingers are trembling.
Dizlerim titriyor.
My knees are trembling.
Titriyor ve acı çekiyordu.
It's trembling and whinnying.
Titriyor. Senin neyin var?
Shakes.
Ellerim titriyor.
My hand shakes.
Senin de bildiğin gibi, ellerim titriyor.
You know.... My hand shakes.
Elin titriyor Fête-Nat.
Your hand's shaking, Fête-Nat.
Kendimi iyi hissetmiyorum, bacaklarım titriyor.
I'm not feeling well, my legs are shaky.
- Yoksa ellerin hastalıktan mı titriyor?
- Or is that a tremor?
Sonra işte icraata başladım. Çatıdan ufacık damla düşse kurşun gibi geliyor ve bacaklarım titriyor.
So I was hammering away... my legs trembling, when a drop from the roof hit me right here like a spike stabbing me.
Dişlerim titriyor.
My teeth are tingling.
Bunu yazdım, ve ellerim üzüntü ve acıdan dolayı titriyor
I write this, and my hand is trembling from sorrow and pain
Bedenin arzu ile titriyor.
Your body quivers with desire.
Bakın nasıl titriyor!
Look, he's shaking
Bilmiyorum, her yeri titriyor.
I don't know, he's shaking all over.
( Music ) Sen sallanıyorsun ( Music ) rap müzikle., mikrofon titriyor...
( Music ) You're rockin'on ( Music )