English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tod

Tod translate English

510 parallel translation
- Todd Haskins.
- Tod Haskins.
Ed, hareketli danslarda Todd da kare dansında iyi.
- Well, I'm a-telling you... The way I figure, Ed's better at the jigging and Tod can sure fiddle a square.
Dan Thomas... ve Tod Ramsey.
Dan Thomas... and Tod Ramsey.
Ben iyiyim Tod, merak etme.
I'm all right, Tod. Don't worry.
Gel Tod.
Come on, Tod.
Tod, ne biçim bir...
Listen, Tod, what's the sense of...
İyi akşamlar Tod.
Evening, Tod.
Tod da pompalamayı yapar.
Tod here can do the pumping.
Tod, şuradaki deri ceketli adamı görüyor musun?
Tod, see that man over there with the leather jacket?
- Tod, eski dostum.
- Tod, you old buzzard.
Mike, Tod, gelin böyle.
Mike, Tod, come on over here.
Devam et Tod, lafını bitir.
Go ahead, Tod, say your piece.
Tod bu işi halleder.
Tod can take care of that.
O da Tod Ramsey'i ortadan kaldırmak.
That's to get Tod Ramsey.
Tod Ramsey, kavgalı olanların bile üzerinde birleştiği bir isim olacak.
Tod Ramsey will be the rallying point for every rancher in this section.
Tod Ramsey 6000 baş hayvanlık sürüyle... yola koyulacak.
Tod Ramsey is going up the trail... with 6,000 head of cattle.
Tod Ramsey ve diğerleri sürüyü Abilene'e götürmüşler.
Tod Ramsey and the others got through to Abilene with their cattle.
Tod Ramsey'e mucize yaratan adam gözüyle bakıyorlar artık.
It sort of establishes this Tod Ramsey as a man able to perform miracles.
Tod harekete geçmeden kimse harekete geçmez.
They'll go when he goes, not before.
Eğer Tod hiç harekete geçmezse, hiç kimse geçmez.
And if he don't go at all, they won't go at all.
- Tod Ramsey'i öldürmemiz yeterli.
- All we have to do is kill Tod Ramsey.
Seninleyim Doktor. Ancak Tod'a dokunmayacağız.
I'm with you all the way, Doc, except we don't touch Tod.
Çalıştırmaya başla öyleyse. Çünkü Tod'a dokunmayacağız.
You better start thinking then, because we're not gonna touch Tod.
Tod sürüyü sattı ve sen eve döndün.
Tod sells our cattle, and you come home.
Tod olmadan mı?
Without Tod?
- Tod'ın bununla ne ilgisi var?
- What's Tod got to do with it?
- Tod.
- Tod.
- Harikasın Tod.
- Nice going, Tod.
Tod, gel haydi, seni bekliyoruz.
Tod, come on, we're waiting for you.
- Aferin Tod.
- Nice work, Tod.
- Elini sıkabilir miyim Tod?
- I want to shake hands with you, Tod.
- Tod'u vurdu.
- He shot Tod.
Tod, ne oldu?
Tod, what happened?
Merhaba, Pidge. Merhaba, Tod.
Hello there, Pidge.
Tod?
Todd?
Teşekkürler Tod. Merhaba.
Oh, thanks, Tod.
Tod... onu bana söylemene gerek yok.
Tod, you... you shouldn't say that to me.
Beni yalnız bırak Tod, lütfen.
Leave me alone, Tod. Please.
Tod, bunun nasıl yaparsın?
Tod, how could you?
İtiraz etmeyeceğini düşündük, çünkü ben de Tod gibi şerif olacağım.
We thought you wouldn't mind, Mom. 'Cause I'm going to be a sheriff just like Tod.
Elimde değil, onun tabancayla oynadığını görmeğe dayanamam.
I can't help it, Tod. You know I can't stand seeing him play with a gun.
Tod bir tabanca taşıyor, değil mi? Evet.
Tod carries one, doesn't he?
Oh Tod, yapma.
Tod, don't.
Hayır Tod, seninle gidemem.
No, Tod. I can't go with you.
İşte Tod geldi.
Well, there's Tod now.
Şerif Tod Shaw, Suddenly, Kaliforniya.
" Sheriff Tod Shaw, Suddenly, California,
Alo, ben Tod Shaw Suddenly kasabasından.
Hello? This is Tod Shaw down in Suddenly.
Alo Yüzbaşı Aaron, ben Tod Shaw.
Hello, Capt. Aaron? This is Tod Shaw.
Annen nerede?
Hi, Tod.
O doğru. Yapma Tod.
Don't, Tod.
Tod nerede?
- Where's Tod?
todd 216
toddy 36

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]