English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tıpkı bizim gibi

Tıpkı bizim gibi translate English

519 parallel translation
Tıpkı bizim gibi.
Just like us.
- Tıpkı bizim gibi! - Evet, aynı biz!
Yeah, so totally like us!
İki yıl önce kaçırılıp buraya getirilmiş, tıpkı bizim gibi.
She was kidnapped and brought here two years ago just as we were.
Benim tahminim şu : Giles Conover Borgia İncisini kaybetti ve tıpkı bizim gibi çaresizce onu geri almağa çalışıyor.
My surmise is that Giles Conover has lost the Borgia Pearl and is trying desperately to get it back just as we are.
Onlar da tıpkı bizim gibi üçkağıtçı.
They're all hustlers just like me.
Ve eminim şimdi bir yerlerde oturmuş tıpkı bizim gibi, sakince çayını yudumluyor
And I'm sure he's sitting somewhere now calmly drinking a cup of tea, just as we are
Çünkü bu konuda hiç iyi değillerdi, tıpkı bizim gibi.
It's only because they weren't any good at it, anymore than we are.
Siz de rejime hizmet ettiniz, tıpkı bizim gibi.
You stood by that regime, like the rest of us.
Tıpkı bizim gibi!
Just like the rest of us!
Tıpkı bizim gibi istisnai bir tip olmalı.
He must be exceptional, like the rest of us.
Kuzeye, tıpkı bizim gibi.
North, just like us.
Yani sıradan insanlarsınız işte, tıpkı bizim gibi.
I mean, you're just folks, just like us.
Yüzyıllar ilerledikçe daha yakın olacaklar tıpkı bizim gibi.
In the course of the centuries, they`ll learn to know each other better... just as we shall.
Tıpkı bizim gibi.
Just as we do, doctor.
Ve onların üzerinde yaşayan insanlar. Tıpkı bizim gibi.
And there are people that live on them, just like us.
Tıpkı bizim gibi, öylece duruyordu.
He was standing there just as plain as we are.
Ayrıca tıpkı bizim gibi başının çaresine bakmak zorundaydı.
Besides, he had to pull his own weight just like the rest of us.
Hiçbir şey yapamam general. Pil bitti. Tıpkı bizim gibi...
The battery is dead... like us.
Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do
You will live in happiness too Like the Oompa Loompa Doompa Dee Do
Mutluluk içinde yaşarsın... tıpkı bizim gibi Oompa Oompa Loompa Doompa Dee Do!
You will live in happiness too Like the Oompa Oompa Loompa Doompa Dee Do!
Tıpkı bizim gibi olduğunu mu söylüyorsun?
Are you saying that you are just like us?
Bazı günler normal, bazı günler değil... tıpkı bizim gibi.
Some days he's normal, some days he isn't... just like all of us.
Onlar da lineer program tabloları hakkında istatistiksel düşünce teorileri, minimal çözümler ve yatırımlarını en düşük maliyete düşürmek hakkında konuşuyorlar tıpkı bizim gibi.
They get out their linear programming charts statistical decision theories, minimax solutions and compute price-cost probabilities of transactions and investments just like we do.
- Diyorlar ki o da tıpkı bizim gibi biriymiş.
- They says that it is a being like us.
Tıpkı bizim gibi sıradan insanlar gibi siz silahşörlerinde peşinde olduğunuz çok şey vardır
For swordsmen like you Similar to people like us Are after many things
Bu adamlar tıpkı bizim gibi eğlenmek için buradalar.
These fellow voyagers are only here to enjoy themselves, just like the rest of us.
tıpkı bizim gibi. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oluyoruz.
To love no less than a queen, to lose no less than a million.
Gemin karaya oturdu, tıpkı bizim gibi, haksız yere hapsedildin.
And you were shipwrecked, like us, foully thrown into this jail.
Orta yaşlı sevimli bir çift, tıpkı bizim gibi.
They're a nice middle-aged couple, just like us.
İşte o yüzden o da tıpkı bizim gibi pis işleri yapıyor.
That's why he has to do the same shit work we do.
Tıpkı bizim gibi.
Like we all had to. Sing it.
Tıpkı bizim gibi..
Just like us.
Bizim için ışıldıyor, tıpkı o ilk geceki gibi.
It's shining for us, like that first night.
Tıpkı uçan balıklar gibi onlar da bizim dostlarımız. "
They are our brothers, like the flying fish. "
Bizim de tıpkı bunun gibi bir radyomuz var.
We have a radio just like this one.
Çok korkuyor, tıpkı bizim gibi.
He's too scared, just like we are.
Tıpkı bizim gibi insanlar, belki.
THAT THOUGHT HAS CROSSED MY M IND.
Her iki gezegen de çok sıcak. Tıpkı bizim Venüs gibi.
Yet, the temperature will be high on both the planets, like on our Venus.
Tıpkı komünistlerin Kore'deki o tepede bizim etrafımızda dönüp durdukları gibi.
Like those Commies kept going round and round us on that hill in Korea.
Tıpkı bizim sırf kızılderili olduğu için kızılderilileri öldürdüğümüz gibi.
Like we're trying to kill Indians just because they're Indians.
Moğollar arasındaki ilişkilerde, bizim aramızdaki gibi, etti efendim. Ama o da tıpkı onlar gibi.
- In dealings with Mongols, like ourselves, yes my lord, but he is as they are.
Belki bir gün inşaat işçilerinin çocukları "inşaatçılık" oynar tıpkı bizim zamanında "korsancılık" oynadığımız gibi.
Perhaps the children of construction workers will once play'construction'as we once played'pirates'.
"Çocuklarımıza at sırtında savaşı seyrettirirken rehberlik etmemiz gerektiğini söylemiştik ve güvenli olduğu anda onları ön saflara çekmeli ve kanın tadına bakmalarına izin vermeliyiz tıpkı küçükken bizim yaptığımız gibi."
"'that we also said that we must... "'conduct the children to war on horseback... "'to - to be spectators...
Tıpkı bizim müşfik doktorumuz, Dr. Bettelheim gibi.
Like... our kind Dr. Bettelheim.
Almanlar, tıpkı bizim demokrat ya da cumhuriyetçi olduğumuz gibi mi Nazi partisi üyesi oldular acaba?
After all, didn't most ordinary Nazis join the Party... in about the same way Americans become Republicans or Democrats?
Tıpkı bizim savaştığımız gibi ve bizden dua ve desteklerimizi eksik etmememizi istiyor.
Its affliction requires ours compassion and our aid.
# Tıpkı bizim senin için ağladığımız gibi. #... Çok gözyaşı döktük.
♪ Just like we cried over you ♪ - And we cried a lot.
Gördüğüm kadarıyla bugünlerde göklerde garip cisimler görüldüğüne dair birkaç söylenti,... ve dünyadışı varlıklarla karşılaşıldığına dair birçok iddia var. Tıpkı bizim canlandırdığımız Betty ve Barney Hill dosyasında olduğu gibi.
It seems to me that there are fewer sightings of strange objects in the skies these days and more stories of encounters with alleged extraterrestrials like the account of Betty and Barney Hill that we dramatized.
Tıpkı bizim yaptığımız gibi!
It's no different for any of us.
Bize bu günün rızkını ver ve günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim onların günahlarını bağışladığımız gibi...
Give us this day our daily bread And forgive us our trespasses, As we forgive them that...
Uslu çocuklar olmaları için eğitilebilirler. Tıpkı, bizim ödüllendirme yoluyla eğitilebildiğimiz gibi.
They can be tricked into being good little girls and boys, the same way we were tricked into it on the promise of some reward to come.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]