Ucûbe translate English
3,045 parallel translation
Yıllar önce, He Bei Guang Pin'in konağında... Ucube yatay bir şekilde havadan bir çocuk geldi.
Many years ago He Bei Guang Pin Mansion born out horizontaly through the air
N'abersin ucube?
What's up, weirdo?
Ucube melez oğlu 1000 yıl önce onun kalbini söküp aldı sanıyordum.
I thought her hybrid freak show of a son ripped her heart out a thousand years ago.
Burada daha kaç tane çocuk var seni ucube?
How many other kids you got in here, you freak?
O bir ucube değildir.
He's not a freak.
Uzaklaş ondan ucube!
Off him, freak!
Sikik bir ucube gibiyim.
A goddamn fucking weirdo.
O ucube Corvis'e bir daha gitmeyeceğimi söyledim diye.
Because I wouldn't go back to see that weirdo Corvis.
İşin bitti ucube.
You're done, you weirdo.
Katil bir ucube robot mu?
! A killer robot monster?
Hadi gidelim buradan küçük ucube.
Okay, let's get out of here, you little weirdo.
- Önemli olan ucube olması.
What's important is he's a creep.
Bu bir ucube
She's a freak!
Hayır dönmeyeceksin, ucube herif!
No, you won't, weirdo!
O ucube için aylardır salyan akıyor.
You've been drooling over the freak for months.
Ucube gibi hissediyorum.
I feel like a freak!
Seni değeneksiz ucube.
You stickless freak.
Ucube.
Freak.
Tina Choi bizi ucube gibi göstermek istiyor!
Tina Choi wants to make us sound like freaks!
- Bunların hepsi o ucube yerde bir gece kaldığımızda başımıza gelenler.
- Yes. - It all happened when we took a late night trip to Tinkletown.
Tamamen ucube bir gösteriydi.
That's a complete freak show.
- Seni küçük ucube.
- You little freak.
Son derece ucube tarzı birşey.
It's super awesome being a freak.
Beni hala üniversitede tanıştığı korunmuş, kör ucube olarak görüyor.
She still sees me as the same sheltered, blind geek she met in college.
Yaptığın ölümcül bir hataydı, seni zavallı ucube.
That was a fatal mistake, you pathetic freak.
Ucube oyuncak hastanesi?
The creepy doll hospital?
Hey dostum bırak beni! Seni ucube!
Hey, man, let go of me, you freak!
- Ucube.
- Freak.
Saçma, komik, küçük ucube sevgilisi.
Hideous, stunted, little freak.
Ucube olmanın milyon tane farklı nedeni var.
You are a freak for a million different reasons.
- Sadece çekil başımdan ucube!
- Just back off freak!
Yani, kendini bir ucube gibi hissediyorsan bu ofis tam sana göre.
I mean... If you feel like a freak, then this office is perfect for you.
Kendimi ucube gibi hissediyorum gerçekten.
I do feel like a freak.
Ucube gibiyim.
I'm a freak.
Benimkini yalarsın, kızıl ucube.
Kiss my ass, you ginger freak.
O bir ücube. Ücube değil!
He's not a freak.
Ucube görüyorum.
I see a freak.
Bu köpek hala ucube gibi çirkin.
This dog's still ugly as sin.
Ucube porno merakını düşünürsek...
Given your tentacle porn fetish.
O da sizin gibi ucube birisi.
He's such a freak like her.
Tabii ki ucube ikizlerden öğrendik.
Of course the monster twins.
Benim ucube olduğumu düşündüğün ve sarışın olduğun için...
Mainly because you thought I was a freak and you're blonde and very...
Ucube değilsin.
You're not a freak.
Piç kurusu ucube!
You freaky son of a bitch!
O ucube fotoğraf çekmiyordur umarım.
That creep better not be taking pictures.
Eşcinsel ucube.
Homo freak.
- Eşcinsel ucube.
Homo freak.
Kadın kendisine eşcinsel ucube dediğini söyledi. Ne?
- She said you called her "Home freak".
Şu komünistler, hepsi birer ucube.
Those Commies, they're all freaks.
Müdür seni ait olduğun yerde tutmalı ucube!
The warden should keep you where you belong, freak. Let's move it.
Belki ben anlamasına yardım edebilirim böylece kendini bir ucube gibi hissetmez.
Yes, it matters. Maybe I can help him understand it, you know, so he doesn't feel like such a freak.