English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Unutamam

Unutamam translate English

677 parallel translation
İlk aşkını bir türlü unutamamış ve onu her gün döven başka bir adamla evlenmiş.
Unable to forget her first love, she married any man... who beat her every single day.
Demek buraya öyle sevgiyle bağlanmış ki öldükten sonra bile unutamamış.
If she was that loyal of a customer I understand why she still hasn't been able to forget about this place even in her death.
Şimdi Bıçak Mack olsam da seni asla unutamam, Jenny.
Even though I'm now Mack the Knife, I'll never forget you, Jenny.
Asla unutamam.
I can never forget it.
Beyler bunu asla unutamam.
Boy, I'll never forget that.
Ama Michael'ı unutamam.
- But I can't forget Michael.
Hiçbir şeyinizi, size dair hiçbir şeyi asla unutamam.
Nothing of you. I'll never forget anything of you.
Senin geri dönmen bana dünyaları verse bile Tarzan'ın seni kaybedeceğini anladığı anki bakışını asla unutamam.
And even if your coming back meant that I'd inherit the world I couldn't forget the look in Tarzan's eyes when he thought he would lose you.
Hayır, bunu asla unutamam.
Oh! Oh, no. I could never forget it.
Karısının ölümünü hâlâ unutamamış sanırım.
I suppose he just can't get over his wife's death.
Tanıştığımız geceyi unutamam.
- I'll never forget the night we met.
Yaşadığım sürece asla unutamam.
I'll never forget it as long as I live.
Sizi, Kiki'yi oynarken izlediğimde nasıl güldüğümü hayatta unutamam.
I'll never forget how I laughed when I saw you as Kiki.
Yarın ölebileceğimi unutamam.
I can't forget I might die tomorrow.
Yaşlı Profesör Gruenwald taklidini asla unutamam.
I shall never forget his impersonation of old Professor Gruenwald.
O sabahı asla unutamam ; büyükbabamın tenteyi yediği...
I'll never forget the morning that Grandpa ate the awning
- Asla unutamam.
I'll never forget.
Onu bu halde görene dek unutamamıştın.
Until you saw him like this you could not forget him.
Mesela, geçen kış notaları bırakmak Stig'e uğradığımda gördüğüm sahneyi hiç unutamam.
For exampIe, I'IIprobabIy neverforget the episode last winter, when I stoppedby to drop offa score for Stig.
Bu adayı bulduğum günü asla unutamam.
I shall never forget the day that I found this island.
# Seni asla unutamam, Hawaii adalarının incisi #
I would never forget you The pearl of the Hawaiian islands
Dinle, o yüzü asla unutamam.
Listen, I could never forget that face.
Belki sen bunu unutabilirsin, ama ben unutamam.
Maybe you can forget all that, but I can't.
Onları asla unutamam.
I can never for get them.
Sizi asla unutamam.
I never could forget you.
Bunu unutamam.
I can't get over it.
Yapamam, unutamam.
I can not, I can not.
Onu unutamam.
I could never forget you.
Lowry harekatı... ve Pandantif'i taşımasam bile, burda olmasa bile, gördüğüm ve duyduğum şeyleri unutamam.
Jack? Jack!
Babamın çitlerini yıktıklarını, onu mahvetmeye çalıştıklarını unutamam..
I ain't forgot how they smashed my pa's fences, and tried to ride him down.
Unutamam.
I can't.
- Unutamam, Tate.
- I can't, Tate.
Belki sen Arthur'u unutabilirsin ama ben unutamam ne de polis.
Maybe you can forget about Arthur but I can't and nor can the police.
Unutamam.
I cannot forget.
Yanılmıyorum. O yüzü asla unutamam.
I could never forget that face.
Onu unutamam.
I can't forget her.
İlk evlilik teklifimi tam burada aldığımı asla unutamam.
I'll never forget I got my first proposal right here.
Terlemiş ve çamur içinde bekleyişimiz, orada olanları asla unutamam.
I'll never forget laying there, sweating, covered with mud, waiting.
Hayır, senin gibi bir erkeği unutamam.
No, not the man like you.
Gözlerini asla unutamam, açıktılar.
I can't forget his eyes... they were open.
Ernst Janning'in onu nasıl bozduğunu unutamam.
I will never forget the way Ernst Janning cut him down.
Tüm bu kadınlar arasında özellikle bir tanesini unutamam.
But of all those women, I do remember one in particular.
O adamla yol üstündeki bir handa konaklamıştık. Asla unutamam.
This fellow and I stopped off at a roadside inn - never forget it.
- Ben seni unutamam.
- Well, I can't forget you.
O günü hiç unutamam.
I shall never forget it.
Unutamam.
I can't forget.
G.W.'yu eve bıraktığı günü asla unutamam.
I'll never forget when he brought G.W. Home.
Seni unutamam.
I can't forget you.
# Unutamam senin Beni ağlatmanı.
And I cannot forget that you made me cry
- Onu asla unutamam.
- Can't never forget her.
Bu kadar yılda onu unutamamış.
And then she laid on the bed and cried and cried.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]