English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Unutulmak

Unutulmak translate English

61 parallel translation
- Tüm olanlar unutulmak zorunda.
- The whole thing must be forgotten.
Peki, siz unutulmak mı istiyorsunuz?
- Then do you, too, seek oblivion?
Tıpkı onun gibi, senin de gözlerinden başlayacak unutulmak. Tıpkı.
As it was with him, forgetting will begin with your eyes.
Sonra, tıpkı onun gibi, unutulmak sesini kaplayacak. Tıpkı.
Then, as with him, it will swallow your voice.
Filmlerden emekli olunca gideceğin bir yer yok. Unutulmak dışında.
As soon I saw that first big cIose-up of myself on that monstrous CinemaScope...
Unutulmak.
Oblivion.
Zirvedeyken tamamen unutulmak çok da zor değil.
It's not hard to go from stardom to being completely forgotten.
Unutulmak mı, efendim?
Forgotten, sir? I...
Eski dostlar unutulmak, ve zaman geçip gitmek zorunda!
Let auld acquaintance be forgot, for the sake of auld lang syne
Unutulmak için çok uğraştım.
I tried very hard to be forgotten.
Unutulmak yolunda ilerleyebilirsin.
Proceed on your way to oblivion. NO!
Görüyorsun.Herşey unutulmak zorundadır.
You see, everything is made to be forgotten.
Yaşamım buymuş meğer. Sufle yapmak ve unutulmak.
My life's work has been to prompt others and be forgotten.
Kaçakların unutulmak için geldikleri... türden bir yer.
The kind of place where people on the run go to be forgotten.
Unutulmak isterim.
I wanna be forgotten.
Anılar unutulmak için vardır.
Memories were meant to fade, Lenny.
Şerefli bir hırsıza yardım etmek ya da sibernetik bir sosuzluk içinde unutulmak mı?
To aid an honorable thief or to spend eternity in cybernetic oblivion?
Kendimi bırakmak istedim. Unutulmak istedim.
hoping for a surrender... oblivion.
O da unutulmak istendiği için, her önüne gelenle birlikte oldu.
She slept with every guy on the block just to get to that same place... oblivion.
Senin kaderin unutulmak.
Your destiny is to be forgotten.
- Unutulmak istiyorum.
- l want to be lost in oblivion.
- Unutulmak.
Forgotten.
İnsanların en ok korktukları şey... ölmek değil, unutulmak.
The thing people fear most, isn't death, it's being forgotten
Unutulmak istemiyorum.
I don't want to be forgotten.
"Ölüm, hiçlik, unutulmak asla görememek iyi arkadaşlarını bir daha asla..."
Death, nothingness, oblivion. No more will I look upon my sweet friends. - No more will I...
Geçmiş, unutulmak için var.
The past is there to be forgotten...
NasıI bir duygu acaba, öylesine unutulmak?
What would it be like to be simply... forgotten?
Ryan, unutulmak istemiyorsan, karavana binmen lazım.
Ryan, if you don't wanna be left, I suggest you get into this camper.
Unutulmak üzere olan bir şey için bu çok fazla.
So much for this dying down.
Bir kenarda unutulmak istemem.
Mm-hmm. Don't want to get pigeonholed.
Quinn, ne kadar güzel olurlarsa olsunlar bazı anılar unutulmak zorundadır.
Quinn, no matter how good they are, some memories need to be forgotten.
- Unutulmak istemiyorum ve sana geri gelmeleri...
- I don't want the forgetting... and are coming back around to you...
Ben sadece unutulmak istemiyorum.
I just don't want to be forgotten
Unutulmak, gözden kaybolmak.
Forgotten, lost, alone.
Unutulmak için neden bu kadar ısrar ediyorsun?
Why do you insist on being so forgettable?
Ama biz unutulmak biliyorum.
But we know we can fall into oblivion
Memphis, New Orleans. Onca sağlam müzisyen unutuldu veya unutulmak üzere.
Memphis, new Orleans- - all these deep-fried musicians,
Unutulmak istemiyorum.
I don't wanna cease to exist.
Bir adam unutulmak üzereyken bir anda nasıl ilgi odağı olur?
How does one go from oblivion to center stage?
Unutulmak mı?
Forgotten? Yes.
Unutulmak istemeyenlerin çiçeği.
The flower of who doesn't want to be forgotten.
Unutulmak istemiyorum.
No, it cannot be.
- Unutulmak mı?
Oblivion?
Unutulmak kaçınılmazdır.
Oblivion's inevitable.
Biliyorum ki aşk, yalnızca boşluğa yapılmış bir haykırış ve unutulmak kaçınılmazdır ve hepimiz lanetliyizdir ve bir gün tüm emeklerimiz yalnızca toza dönüşecek.
And I know that love is just a shout into the void... and that oblivion is inevitable. And that we're all doomed... and that one day... all of our labors will be returned to dust.
Sonsuza dek unutulmak üzere toprağa gömülebilirsin ya da yeniden doğabilirsin.
You can go into the ground to be forgotten forever or you can be reborn.
Unutulmak için kan tazısı gibiyim.
I'm like a bloodhound for oblivion.
Bu kişi tarafından unutulmak istemiyorum dedim. Şu andan itibaren senin yanında olmak istiyorum dedim. Bunlar elimden geleni yapmama yardım eden şeylerdi.
Saying that I don't want to be forgotten by this person or saying that I want to stay beside you from now on those are the things that made me do my best for you.
- Unutulmak?
Then what will happen to him?
"Unutulmak."
"Oubliette."
Unutulmak gibi.
Stay down.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]