English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Uzaktayım

Uzaktayım translate English

478 parallel translation
- Hemen buraya gel. Oldukça uzaktayım...
Come here in 1 minute, run if you have to Right now?
15 santim uzaktayım.
I'll be just 10 inches away from you.
- Hiç olmak istemediğim kadar uzaktayım.
- As far away as I ever want to be.
Boot Key limanından 20 km uzaktayım, girmek üzereyim.
I'm about 1 2 miles off Boot Key Harbor, on my way in.
Evet, final. Ve ona sadece bir yumruk uzaktayım.
Yeah, a top spot, and I'm just one punch away!
- Geliyoruz Doktor! - Sadece 1 metre uzaktayım, acele edin!
Coming, Doc!
Epeydir uzaktayım. Uzakta olmam demek yanlızsın demek. Ve yanlız olduğunda, duyguların doğal olarak birazcık yanlız olur.
When I'm away, that means you're alone... and when you're alone, you feel, naturally, a little lonely.
Aziz olmaktan çok uzaktayım.
I'm very far from being a saint.
Evimden kilometrelerce uzaktayım
Ten thousand miles away from home
Ben de evimden uzaktayım.
I'm far from home, too.
Senden sadece birkaç kilometre uzaktayım.
I'm a few kilometres from you.
Sana layık olmaktan çok uzaktayım!
I am so far to be worthy of Thou!
Evden uzaktayım fakat beni duyabileceğini biliyorum.
I am far from home, but I know that you can hear me.
Çünkü şu an, şehirden çok uzaktayım ve olmak istediğim yerdeyim.
Because I'm a long way from the city and that's where I want to be right now.
Bayağıdır uzaktayım Kenny.
I've been away quite a while, Kenny. I mean...
Ana yurdumdan 10 yıldır uzaktayım.
I've been away from my homeland for more than 10 years.
- Hayır, çok uzaktayım.
- No, I'm too far away
Ne kadar zamandır uzaktayım?
How long have I been away?
Karşı tarafa biraz uzaktayım.
I'm just a little way across town.
Ben Snake River Rufus Krile, evimden çok uzaktayım.
I'm Snake River Rufus Krile, a long way from home.
- Olmaz! Bürodan uzaktayım.
- No / Away from the office.
Trenden yalnızca 20 metre uzaktayım.
I'm only 20 yards away from the hijacked train.
Tam yedi aydır kadınlardan uzaktayım.
I've had no woman now for several months.
Geri dönüş yönümü kaybedecek kadar uzaktayım.
I'm as far out as I can go without losing my fix on our return.
Dinle, bu boktan uzaktayım!
Listen, I am so far is the shit!
O bıçağa çok yakın, bende çok uzaktayım
She's so close, and I'm standing so far.
Tahminen 140 mil uzaktayım.
Estimated 1-4-0 miles out.
Ve ben, Ploiesti'den 600 mil uzaktayım.
And I stand 600 miles from Ploiesti.
Hehe neyseki çok uzaktayım.
Luckily I am miles away.
Senden ne kadar uzaktayım burada. Kalbimi kıran son kavgamızdan beri bu bizim ilk buluşmamız olacaktı.
Here's how long you've been away... it was to be our last time apart...
Aylardır uzaktayım, dönmem gerek.
I've been away for months, I must get back.
Sulama için nehirden çok uzaktayım.
I'm too far from the river to irrigate.
Midvale'deki o küçük canavarlardan 3 gün uzaktayım ve keyfini çıkarmaya niyetliyim.
I've got three days off from those little beasts at Midvale and I intend to let my hair down.
# Uzun süredir uzaktayım.
- ♪ I've been away for so long ♪ - ♪ So long ♪
Çok uzun zamandır uzaktayım.
I've been away too long.
Epeydir uzaktayım.
I've been away for a long time.
Bir süredir oradan uzaktayım. Ona cevap veremedim.
I haven't lived there, I couldn't tell him.
Uzaktayım.
I'm clear.
"O trajik günden beri... " Evimden uzaktayım...
Ever since that tragic day I have been far from my home.
Bu kasabaya taşındım. Eski evimizden o kadar uzaktayız ki buraya gelip beni arayacağını hiç beklemiyordum.
"l moved to this town for it was so far from our old home, that I never expected him to come looking for me here."
Uygarlıktan binlerce kilometre uzaktayız. Buradan sağ kurtulma şansımız hiç yok.
We're a million miles from civilisation without a chance of getting out of here alive?
Tanrım, evimize ne kadar uzaktayız.
Man, it's a long way back home.
Yardımdan ışık yılı kadar uzaktayız, adamım.
We're light-years from help, man.
Aşağıya 7 km uzaktayız ve ben iyi bir kayakçıyım.
George, it's four miles down the mountain... and I'm a very good skier.
Bir yerlerden 10.000 ışık yılı uzaktayız, gezegenimiz tuzla buz oldu, insanlar açlıktan ölüyor. Başımızı belaya sokacak olan ben miyim?
Ten thousand light years from nowhere, our planet's shot to pieces, people starving, and I'm going to get us in trouble?
On beş dakika uzaktayım.
I'm only about 15 minutes away.
Mısır ile aynı seviyedeyiz ve evden 500 mil uzaktayız... ve bu çok güzel.
We are at the level of Egypt and 500 miles from home... and that's good.
Sanırım üsten yirmi veya otuz kilometre uzaktayız.
I think we should be somewhere, - like twenty to thirty kilometers away from the base.
Evden 13.000 km uzaktayız ve saçma bir su diyeti yüzünden kameramanım kafayı yedi!
Eight thousand miles from home, my cameraman's mind has gone to mush... on some whacked-out water diet!
- Endişelenme, eğer Linda'nın ruhun geçiş yolu olduğu konusunda haklıysam, ruhun bize erişemeyeceği kadar uzaktayız.
Don't worry. If I'm right about Linda being his portal, she's too far away for him to reach us.
Daha önce bulunduğumuz yerden milyonlarca ışık yılı mı uzaktayız?
Are we millions of light years from where we were?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]